denilen şey, bazen, pek küçük meselelerden, nasıl da, bütün değerini kaybediyor! Sekiz, dokuz senelik kansını bu geceki haliyle hiç görmediği muhakkak. Kadıncağızda ne hünerler varmış da "eskiden" meydana koyamıyormuş ... "Eskiden". Bu ke limeyi birkaç kere yüksek sesle, tükürür gibi tekrarladı. Eskiden zengin olduğu için, her aklına eseni yapabilirmiş de herkesler onu ayıplamazmış ... Ya şimdi? Şimdi ise, parası olmadığından, dünya nın en namuslu, en şerefli işine girmesi cinayet sayılıyor. Hala Hanım'ın muhterem kocasına, yani "Enişte Beyimize" ne demeli? Bu herif, hünkar yaveri iken Çiçekçi Sokağı'nda sarhoş olup külhan beylerinden dayak yemesiyle meşhur lbrahim Bey değil mi? Kendisini eğer İngilizce bilmemiş olsa, yazıhanesine katip bile almayacak öyle mi? "Hay siz çok yaşayın, e mi Nermin?"
Gökyüzüne bakmıyor artık gözlerim,
Bulutlar ağlasa ne çıkar, yaşlarım deniz değil.
Her adımda bir parça daha yitiriyorum kendimi,
Sokaklar sessiz, ben daha da sessiz.
Yalnızlığım, kalabalıklar içinde bir gölge,
Ne sen soruyorsun halimi, ne ben söylüyorum.
Gülüşler sahte, bakışlar boşlukta kaybolmuş,
Dünya dönüyor sanıyordum, meğer başım dönüyormuş. .
Ellerim ceplerimde, umursamaz adımlarla,
Her şeyin bir anlamı varmış gibi yaparak.
Ruhumun rengi gri, düşlerim yarım,
Nasıl olsa, sonunda hepimiz yalnızız.
Her şey manasını yitirirken aklımda
Yeniden mana yüklemeye çalışıyorum aklımla
Gözümden düştü dünya
Gönlümden de düştü içindekiler.
Anlam yüklediğim olaylar sadece olaymışlar.
Anlamı da yokmuş ya da varmış uçmuş
Düşünmek istemediklerim
İsteyip de düşünemediklerim
Yarım kalmışlarım, yara oluşlarım,
Yara alışlarım da aklımda...
Bütün her şeye direniyorum aklımla
Kalabalıklar içinde kendimi arıyorum aklımda,
Kendimle savaştayım, kendimi koruyorum aklımca...
Nazlı Şehzade
Umrumda mı günlerin adı?
Ben de Fahim Bey ve Biz'i okudum tekrar. Kendine olmayanlardan bir dünya yaratan, olmayanların dünyasında varmış gibi yapabilen Fahim Bey, evden her gün çıkan, düzenli.
🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲
Uzun Bir
Gecenin
Ardından
Dakyanustan
Allah 'u Teâlaya
Kaçan Gençler
Ashab-ı Kehf Kıssası
Ashâb-ı Kehf, putperest bir hükümdar olan Dakyanus devrinde Tarsus’da yaşamış, îman ve tevhîd mücâdelesi vermiş olan sâlih gençlerdir. Zalim kral Dakyanus'un Ashâb-ı Kehf'e karşı sunmuş olduğu puta tapma teklifine karşı
Sevdim, sevgiliye giden yol uzun
Şerbetini içtim ateşin, buzun
Bazen girdabına düştüm sonsuzun
Çok öldüm-dirildim doğmadan önce.
Duydum ki var varmış, yok yokmuş güya
Gerçeği alt etti gördüğüm rüya
Kendi kopyam imiş meğer şu dünya
Düşündüm, yoruldum doğmadan önce.
-Abdurrahim Karakoç
Kendime hayret ediyorum, kendimden memnunum,
aynı zamanda kendimi anlamıyorum, kendimi bazen çok düşünüyorum. Bazen dertliyim, bazen çok mutlu. Arıyorum varoluştaki tüm ipuçlarını, kazıyorum. Kazdığıma düşüyorum. Sağlam temelleri bulamıyorum. Bulmuş gibi oluyorum, tekrardan parlamalar dünyasına kanıyorum.
Yargılarım bitmiş ama canlı gibi. Çözdüğüm, emin olduğum bir şey yok. Çıldırıyorum, ayılıyorum, düzeliyorum.
Yıpranıyorum... Her şeyin üstümde sürdüğünü biliyorum, her şeyin bensiz geçip gittiğini biliyorum. İnandığım çok
şey varmış ama anlama çizgim kaybolmuş gibi. Dünya çok
acımasız, yine de her şey Tann’nın bir lütfü gibi... Her şey
ikili gibi, kalbim ve beynim. Korkum ve inancım... Kendime, düş kırıklıklarıma iki defa inanıyorum... Kendim ve
kendim olmayan için. Anlam ve anlamsızlıklara iki defa
zaman ayırıyorum... Bilmek ve bilmemek için... Sanki sökülüp dökülen bir parçayım, hiç yerine oturmayacak.
Kitaplara dönün, okurum diye aldığınız,
masanızın üzerine bıraktığınız
kitaplara dönün.
Kütüphanenizin raflarında unuttuğunuz
kitaplara dönün.
Barış için kitaplara dönün.
Oh dünya varmış!..
diyebilmek için kitaplarınıza dönün.
"Bu kitap zihinsel hastalığı olan ve kendinde yardım alacak gücü bulanlara adanmıştır."
psikiyatrist yazar Gary Small hastaların anılarını koruma konusunda yardımcı olurken, birçoğunun da unutmak istediği anıları olduğunu ve bu anıların ardında çözümlenmemiş psikolojik sorunlar, kişinin gerçeklikten kaçmasına neden olan aşılamamış
Bazen kapıldığım tuhaf bir hissi düşünüyorum da, söyleyeceğim önemli bir şey ve bunu söyleyebilme gücüm varmış hissi; sadece ne olduğunu bilemiyorum ve bu gücü herhangi bir şekilde kullanamıyorum.