En güzel yıllarımızı belki de en güzel bir şekilde yaşayamadık. Ama şuna inanıyorum ki Allah bir şekilde seni o yola sokuyor önemli olan buraya kadar bir şekilde kendi karakterimizle gelmeye çalıştık emeğimizi Allah boşa çıkarmaz. Kim bilir belki de yarın hiç ummadığın bir anda tüm güzellikler bizi bulur bunu bilebilir miyiz bilemeyiz. Ne kadar insanlardan uzaklaştıysam kendi içime yöneldim Allah ile olan ilişkimi daha ileri yönde ilerletmeye onu anlamlandırmaya gayret ettim.Biliyorum ki bu dünya geçici ne kdar da peşinden koşarsak koşalım hepsi bir gün son bulacak ama ahiret hayatı ebedi... Belki de cennet bahçeleri bizi bekliyor. Bıraktım ve tevekkül ettim...
Bütün fani nimetler bir kişide toplansa ve o, huzur ve
saadet içinde bin yıl yaşasa ne fayda! .. Sonunda gireceği
yer, şu bastığımız kara toprağın altı değil midir?! İnsan ibret almaz mı ki, her fani varlığın tazelik ve zindeliği zaman değirmeninde daimi bir sürette öğütülmektedir. Ahiretten habersiz yaşanan bir dünyada nefsani hayatı besleyen iltifatları kalıcı, dünya oyuncaklarını da sahici zannetmek, ebedi istikbal adına ne korkunç bir aldanıştır! .. İmam Şafi Hazretleri'nin ifadesiyle: "Kervanların, yolculuk esnasında ev inşa etmeleri akıl kârı mıdır?"
Böyle gafilane yaşanan bir hayat; çocuklukta oyun,
gençlikte şehvet, erginlikte gaflet, ihtiyarlıkta elden gidenlere hasret, bin bir türlü çırpınış ve nedametten ibarettir. Halbuki ölüm, insanı her an pusuda beklemektedir. Ahiret düşüncesinden mahrum bir vaziyette dünya ferahlığı elde etmek için dünya süslerine bürünerek son gününe kadar fani lezzetlerle yorulanların hali, ne hazin bir ömür israfı ve ne acı bir tükeniştir! ..
Hiç ölmeyecekmiş gibi zamanlarını helak edenler, bir gün o ziyan ettikleri zamanlar için ne büyük bir nedamet ve hasret duyacaklardır! ..
Sayfa 121 - Otto YayınlarıKitabı okuyor
... Dünya hayatı, yazarın zannettiği gibi, Kur'an'ın hiç bir yerinde de kötülenmiyor. Aksine dünya hayatının, ahiret hayatı karşısında bir geçişten ibaret olduğu vurgulanıyor ve insanların bu kısa geçiş sürecine takılıp asıl hayat olan ahiret hayatını unutmamaları öğütleniyor. Zira söz konusu âyetin meâli şöyledir: "Dünya hayatı, bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise, Allah'tan korkanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ aklınızı kullanmaz mısınız?" (En'am: 6/32)
Sayfa 172 - Mustafa Varlı, 4. Baskı, Ankara 1999Kitabı okuyor
Toplum Hayatında Ahiret İnancı
.. ahiret inancı, hayatı düzene koyan, iyilik duygusunu artıran, kötülükleri azaltan, kişi- nin hırsını sınırlandıran en güçlü bir otokontrol sistemidir. Yaptığı iyiliklerin karşılığını görmeyen, en adi suçları işleyenlerin cezalandırılmadığını, zalimlerin yaptıklarının yanına kâr kaldığını gö- ren; erdemin ve iyiliklerin anlamsız, hayatın bir hiç olduğunu düşünebilir. Bu bir bunalımdır, insanın içindeki umutsuzluktur. Halbuki Ahiret inancı kişiye umut verir, onu amaçsızlıktan, so- rumsuzluktan kurtarır, sorumlu ve erdemli yapar. Ahiret inancı, yaratılışın, yani dünya hayatının var oluş sorusunun cevabıdır. Bir başka açıdan, bu hayatın devamıdır. Sonsuz olan Ahiret haya- tının iyi veya kötü temelleri dünyada iken atılır. Burada yapılanlar, oradaki hayatın rengini belir- ler. Buradaki tercih, orada hedeflediğimiz şeyin tercihidir. Tercihini yanlış yapıp geçici dünya ha- yatına aldananlar az bir zevkle yetinirler. Bunun karşılığında ise, sonsuz mükafatı ve saadeti kaçı- rırlar, ateş azabını kendi elleriyle kazanırlar.
İnzar Dergisi - Sayı 126
Mehmet Şenlik
Hoş hayat ise, ancak ölümden sonradır. Hayat ancak âhiret hayatıdır:
"Bu dünya hayatı ancak bir eğlence ve bir oyundan ibarettir. Ahiret yurdu ise ölmez. Gerçek hayat işte bu- dur! Eğer bilselerdi!" (Ankebût: 64
Allah’ı sevmek ve O’na daima yakın olmak, bütün gayelerin üstündedir. Bunun tadını alan kimse, dünya ve ahiret nimetlerini kavuşmuş demektir. İbn Kayyim şöyle diyor: “Sevgi öyle bir makamdır ki, o makamda ki herkes birbiriyle yarışır, sevenler o yolda ömür çürütür, Abider onun uğruna ter dökerler. Sevgi, kalplerin güçlü ruhların gıdası ve gözlerin feridir. Sevgi, ondan mahrum olanın ölülerden sayıldığı bir hayat, onu kaybedenin karanlıklar denizine düştüğü bir ışık ve ondan yoksun olanın kalbine hastalıkların olduğu bir şifadır. Sevgi, öyle bir lezzettir ki onu tatmayanın hayatı hep gam ve hüzündür. Sevgi iman ve amelin ruhudur ondan yoksun bir iman ve amel ruhsuz beden gibidir.”
Sayfa 26
Dünya hayatı olmadan ahiret hayatının hiçbir mana ve fonksiyonu olamaz. Onun değeri ancak dünya hayatının varlığıyla tezahür eder. Ferdin dünya hayatındaki davranışlarının niteliği, onun öte dünyadaki hayatının niteliğini belirler.
S:47
İyi bil ki Kur'an'a bağlılığın nispetinde dünyada da âhirette de rahat edeceksin. Sen o kâfirlerin saltanatına bakıp da aldanma. Onlarda ne dünya huzuru ne de âhiret nimeti vardır. Belki dünyada azap içindedirler. Bazı hayvanlar vardır, buz içinde yaşarlar ve onu hayat zannederler. Ateşte bile ölmeyen bazı mikropların olduğunu da duyuyoruz. İşte onların hayatı tıpkı böyledir.
Sayfa 150 - Server yayınları (1.cilt)Kitabı okuyor
"Bu dünya hayatı bir oyun ve oyalanmadan başka birşey değildir. Asıl hayata mazhar olan ise âhiret yurdudur." Ankebut Sûresi, 29:64.
Sayfa 224Kitabı okudu
Bizler dünya menfaati için bir çok şey yapıyoruz ama hiç istiğfar etmiyoruz. örneğin bir suç işlediğimiz zaman kendimizi temize çıkarmak için her şey yapıyoruz avukat tutuyoruz,rüşvet veriyoruz,torpil yapıyoruz elimizden gelen her şeyi yapıyoruz bin bir kılığa giriyoruz.
halbuki bunlar geçicidir,fanidir
Ebedi olan ahiret hayatı için hiçbir şey yapmıyoruz,günde beş vakit rabbimiz bizi çağırmasına rağmen fani olan dünya hayatına dalıp gidiyoruz,Rabbimiz bir çok kez tövbe etmemizi istemesine rağmen bizler kulak asmıyor basite alıyor ve dünya hayatı için elimizden geleni yapıyoruz halbuki rabbimiz fani hayat gibi bizden pek bir şey istemiyor,ücret istemiyor sadece samimi bir şekilde tövbe etmemizi,ibadet etmemizi,emirlerini yerine getirmemizi istiyor.Rabbimiz dua edenin duasına icabet ederim demesine rağmen bizler ebedi hayat için değil fani dünya alem için elimizden geleni yapıyoruz
"Veysel YEŞİLYURT "
Dünya bizim için ne zaman denâet, yani adi, rezil hayat manasına gelir? Ahiret hayatı gözardı edildiği zaman dünya hayatı bizim için âdi ve rezil bir hayat anlamına gelir. İnsanı Yüce Allah'tan ne uzaklaştırıyorsa, dünya odur. Nitekim Kur'an'da şöyle buyrulur:“Âhiret kazancını isteyenin kazancını artırırız; dünya kazancını isteyene de ondan veririz; ama âhirette bir payı bulunmaz"(Şûrâ 42/20). İslam'da dünya hayatı, asıl ahiret hayatından koparıldığı takdirde kınanır.
Sayfa 210Kitabı okudu
“Bu dünya hayatı ancak bir eğlence ve oyundan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte gerçek hayat odur. Keşke bilselerdi.” (Ankebut/64)
Bismillahirrahmanirrahim
Dünya hayatının misali, ancak gökten indirdiğimiz yağmurun misali gibidir ki, insanların ve hayvanların yedikleri yeryüzü bitkileri onunla yetişip birbirine karışmıştır. Nihayet yeryüzü (o bitkilerle) bütün zinet ve güzelliklerini alıp süslendiği ve sahipleri de onun üzerine (her türlü tasarrufa) kadir olduklarını
Fakat sizler dünya hayatını tercih ediyorsunuz.
Oysa ahiret hayatı daha hayırlı ve daha kalıcıdır..
| A’lâ 16'17