Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Misafir

Misafir
@dunyada_misafir
Bir çift göze aşık... Ebediyete müştak... being alone with Him(c.c.) at the last third of the night ...
129 okur puanı
Ekim 2019 tarihinde katıldı
3- Hani o, gizli bir sesle Rabbine niyaz etmişti: 4- Rabbim! dedi, benden (vücudumdan), kemiklerim zayıfladı, saçım başım ağardı. Ve ben, Rabbim, sana (ettiğim) dua sayesinde hiç bedbaht olmadım.
Reklam
Misafir
Bir kitabı okumaya başladı
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho
8.2/10 · 206,3bin okunma
Hz Muhammed asv
"Her kulun muhakkak ki yüzünde dünya işini görecek iki gözü, kalbinde de ahiret işini görecek diğer iki gözü vardır. Allah bir kuluna HAYR dinleyince kalbindeki iki gözünü açar da onlara gaybe vaad ettiği şeyleri gösterir. Dolayısıyla o kul da maddi gözüyle görmeden gaybe inanır. Yok, ona bunun aksini murat buyurdu mu o kulunu o hal üzere bırakır verir"(beyzavi)

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hep bunu demek istemiştim:)
Eylül toparlandı gitti işte Ekim falan da gider bu gidişle Tarihe gömülen koca koca atlar Tarihe gömülür o kadar
Reklam
Ve keza bütün nimet hazinelerini açmak salahiyetinde olan nimet-i imana vesile olan Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm dahi öyle bir nimettir ki; nev-i beşer ilel'ebed o zâtı (A.S.M.) medh ü sena etmeye borçludur. Ve keza maddî ve manevî bütün nimetlerin enva'ına fihriste ve kaynak olan İslâmiyet ve Kur'an nimeti de gayr-ı mütenahî hamdleri bil'istihkak istilzam eder. İman ve Küfür Müvazeneleri - 251
Evet annesiz aç bir çocuğun ağlamasından müteessir ve acıyan bir vicdan sahibi, elbette vâlidelerin çocuklarına olan şefkatlerinden zevk alır, memnun ve mahzuz olur. İşte bu gibi zevkler birer nimettir, hamd ve şükürler ister. İman ve Küfür Müvazeneleri - 250
Biz ilmi Allah'tan gayrı için öğrendik, ancak ilim Allah'tan başka şeyler için olmaktan kaçındı...
Evet nihayetsiz acz, za'f, fakr, ihtiyaç ile yoğrulmuş olan mahiyet-i insaniye ... İman ve Küfür Müvazeneleri - 158
Hakikat ilmini, hakikî hikmeti istersen; Cenab-ı Hakk'ın marifetini kazan. Çünki bütün hakaik-i mevcudat, İsm-i Hakk'ın şuâatı ve esmasının tezahüratı ve sıfâtının tecelliyatıdırlar. Maddî ve manevî, cevherî, arazî herbir şeyin, herbir insanın hakikatı, birer ismin nuruna dayanır ve hakikatına istinad eder. Yoksa hakikatsız, ehemmiyetsiz bir surettir. İman ve Küfür Müvazeneleri - 148
Reklam
Halbuki aile hayatı, kadın-erkek mabeyninde mütekabil hürmet ve muhabbetle devam eder. Halbuki açık-saçıklık, samimî hürmet ve muhabbeti izale edip ailevî hayatı zehirlemiştir. Hususan suretperestlik, ahlâkı fena halde sarstığı ve sukut-u ruha sebebiyet verdiği şununla anlaşılır: Nasılki merhume ve rahmete muhtaç bir güzel kadın cenazesine nazar-ı şehvet ve hevesle bakmak, ne kadar ahlâkı tahrib eder. Öyle de: Ölmüş kadınların suretlerine veyahut sağ kadınların küçük cenazeleri hükmünde olan suretlerine hevesperverane bakmak, derinden derine hissiyat-ı ulviye-i insaniyeyi sarsar, tahrib eder. İman ve Küfür Müvazeneleri - 138
İnsan, eğer kesrete dalıp kâinat içinde boğulup dünyanın muhabbetiyle sersem olarak fânilerin tebessümlerine aldansa, onların kucaklarına atılsa, elbette nihayetsiz bir hasarete düşer. Hem fena, hem fâni, hem ademe düşer. Hem manen kendini i'dam eder. Eğer lisan-ı Kur'andan kalb kulağıyla iman derslerini işitip başını kaldırsa, vahdete müteveccih olsa, ubudiyetin mi'racıyla arş-ı kemalâta çıkabilir. Bâki bir insan olur. İman ve Küfür Müvazeneleri - 132
Ey nefis! Az bir ömürde hadsiz bir amel-i uhrevî istersen ve herbir dakika-i ömrünü bir ömür kadar faideli görmek istersen ve âdetini ibadete ve gafletini huzura kalbetmeyi seversen, Sünnet-i Seniyeye ittiba et. Çünki bir muamele-i şer'iyeye tatbik-i amel ettiğin vakit, bir nevi huzur veriyor. Bir nevi ibadet oluyor. Uhrevî çok meyveler veriyor. Meselâ: Birşeyi satın aldın. Îcab ve kabul-ü şer'iyeyi tatbik ettiğin dakikada, o âdi alış-verişin bir ibadet hükmünü alır. O tahattur-u hükm-ü şer'î bir tasavvur-u vahy verir. O dahi, Şârii düşünmekle bir teveccüh-ü İlahî verir. O dahi, bir huzur verir. Demek Sünnet-i Seniyeye tatbik-i amel etmekle bu fâni ömür, bâki meyveler verecek ve bir hayat-ı ebediyeye medar olacak olan faideler elde edilir. İman ve Küfür Müvazeneleri - 129
Canlar cânını buldum bu cânım yağma olsun Assı ziyandan geçtim dükkanım yağma olsun Ben benliğimden geçtim gözüm hicabın açtım Dost vaslına eriştim gumanım yağma olsun Benden benliğim gitti hep mülkümü dost yuttu Lâ-mekâna kavm oldum mekânım yağma olsun Taalluktan üzüştüm ol dosttan yana uçtum Aşk divanına düştüm divanım yağma olsun İkilikten usandım birlik hanına kandım Derd-i şarabın içtim dermanım yağma olsun Varlık cun sefer kıldı dost andan bize geldi Viran gönül nur doldu cihanım yağma olsun Geçtim bitmez sağınçtan usandim yaz u kıştan Bostanlar başın buldum bostanım yağma olsun Yunus ne hoş demişsin bal u şeker yemişsin Ballar balını buldum kovanım yağma olsun
İşte ey âciz insan ve ey fakir beşer! Dua gibi hazine-i rahmetin anahtarı ve tükenmez bir kuvvetin medarı olan bir vesileyi elden bırakma, ona yapış, a'lâ-yı illiyyîn-i insaniyete çık. Bir sultan gibi bütün kâinatın dualarını, kendi duan içine al. Bir abd-i küllî ve bir vekil-i umumî gibi ﺍِﻳَّﺎﻙَ ﻧَﺴْﺘَﻌِﻴﻦُde. Kâinatın güzel bir takvimi ol. İman ve Küfür Müvazeneleri - 104
695 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.