'Yaşama Başlarken; Bir Su Damlacığının Hikâyesi' İlk yarışımız… Küçük bir su damlacığıyım ben. Kimsenin önemsemediği, haberdar dahi olmadığı. Oysa ne potansiyeller barındırıyorum içimde. Hele bir kazansam şu yarışı işte o zaman herkes görecek benim kim olduğumu. Sabırsızlanıyorum. Sanki on beş milyar yıldır bu anı
Bilinmeyeni Bulmak
Aklım, yaşamın akılsızca bir şey olduğunu kabul etmişti. Eğer daha yüksek bir akıl yoksa -ki yoktur ve varlığı hiçbir şeyle ispatlanamaz- o hâlde bence akıl, yaşamın oluşumunu meydana getirir. Akıl olmasa, benim için yaşam da olmaz. Fakat bu akıl eğer yaşamın sebebi ise, yaşamı nasıl inkâr edebilir ki? Ya da tam tersine yaşam olmasa, benim aklım
Reklam
Neredeyim ben burası neresi. Neden bu kadar karanlık hiç ışık yok mu? Herkes nerede? Bu tahtalar da neyin nesi? Kim attı üzerime bu toprağı? Ne oldu bana? Çok karanlık, çok sessiz burası. Ailem nerede? Dostlarım? Kimse yok mu?... İnsanların büyük çoğunluğu benzer şekilde tıpkı bir yaprak misali savrulur durur yaşam içinde. Öyle sıkı bağlanır ki hayata, bir gün öleceğini unuttuğu gibi ölüm sonrasıyla ilgili de kayda değer bir hazırlık yapmaz kendine. Oysaki ömür; anne karnı ile toprak altındaki iki karanlık arasında yakılan bir kibrit alevi gibidir. Alev almasıyla sönmesi an meselesidir.Belki bu dünyadaki yaşantımız için yeryüzündeki insan sayısı kadar farklı hikâye oluşturmak mümkün olabilir. Ancak başrolde kim olursa olsun yaşama bir su damlacığı olarak başlaması da yaşamının son bulmasıyla toprağın altına konması da değişmeyecektir. Yani aynı başlangıç, aynı son, farklı hikâyeler.Peki, sizi farklı kılan ne? Siz nasıl bir hikâyeniz olsun ve bu hikâyenizin sonu nasıl bitsin istiyorsunuz? Ölümle yüzleşmeden önce yüzleşin kendinizle.
yaşantımın en güzel yılları­nın tükendiğini, dünyadaki rolümün orada bittiğini hissetmiştim. sonrasında yiyebilir, uyuyabilir, yazabilir hatta sevilebilirdim (baş­kalarının ilgisini çekebilir, isim yapabilirdim vesaire) fakat metafi­ziksel yolculuğum net bir şekilde kesilip atılmıştı. bir dönem değil, bir insan bitiyordu. bir tecrübe sonlanmıyor, bir ruh sönüyordu.
Sayfa 187Kitabı okudu
Şeytan işe yarar çünkü tanrının varlığını doğrular. Tanrı'nın günlük yaşantımızı kolaylaştırmak ve düzenlemekle ilgili her türlü başarısızlığı ona yüklenebilir. Kendi suretimizde Şeytanı yaratarak dünyayı cehenneme çevirebiliriz. Şeytanın dünyada yarattığı cehennemin nerede olduğunu biliyoruz. Etrafınıza bakın! Peki tanrının dünyadaki cenneti nerede?
Galiba dünyadaki tek gerçek refah nedeni bu:)
Akıllı olsun derler analar babalar Oğulları doğduğunda Ben ise aklımla içine ettim tüm yaşantımın Şimdi yalnızca Bilgisiz ve düşüncesiz biri Olmasını diliyorum oğlumun O zaman rahat bir yaşam sürer işte Bakan olarak kabinede
Reklam
41 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.