Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dünyamıza Bakış.. Kalıplaşmış, kıymetli alıntılardan..
"Başkalarının yetiştirdiğini yiyip, başkalarının diktiğini giyip, başkalarının yaptığı evlerde oturuyoruz. Bilgimizin ve inançlarımızın büyük bir kısmı, bize başkalarının yarattığı bir dil aracılığıyla gene başkaları tarafından verilmiştir.."
Albert Einstein
Albert Einstein
Ayrımlar ve Kararlar
Tercihlerimiz ile yarattığımız dünyamıza isyan etme hakkımız olmadığı düşüncesindeyim. Her tercih aslında bizim lehimize bir takım olayları yaratıyor. ”Keşke” ile başlayan cümleler kurmadan önce sonuçlara olan bakış açımızda gizli aslında mutluluk…
Reklam
Şiir Üzerine Bazı Mülahazalar
Şiir Üzerine Bazı Düşündüklerim (Aşağıdaki düşüncelerim tamamı sadece kendimle ilgilidir. Kendimi baz alarak, Şiirle ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim...) Şiir insana en büyük manevi hazzı belki en büyük hüznü, belki en büyük yaşama sevincini, belki en büyük aşkı, belki kıskançlığı, belki öfkeyi, belki nefreti tattıran hissettiren
Kasım Aralık Konferans Dump Mump
Konferanslara katılmak, katılımcıların cinsiyet yoğunluğu ara ara tartışma konusu olabiliyor. Konferanslara gitmeyi entelektüellik belirtisi, ilim öğrenme nişanesi olarak görmüyorum. O konferanstan bu konferansa koşarak hiç kimse alim olmaz ki gidenlerin de böyle bir iddiası olduğunu düşünmüyorum zaten. Hatta bazı konferanslar vakit kaybından
Camdan Sınırlar
Bazen iç dünyamıza fazlaca takılıp kalırız. Sorunlarımızdan kurtulmaya çalıştıkça kendimizi daha da dipte buluruz. Bu girdap etkisi öyle bir hal alır ki asla bitmeyecek gibi hissederiz. Ama biter! Her sorun çözülür, her yoğun acı bir gün biter. Bir süre sonra bunların yerini yenileri alır. Ve aynı döngü yaşam boyu sürüp gider. Bu durumu bizlerde ümitsizlik yaratması için söylemiyorum. Tam aksine hayatın zorluklarına karşı hazırlıklı olmamız için bu gerçeği kabul etmemiz gerektiğini vurgulamak istiyorum. Yaşam hepimiz için farklı iniş çıkışlara sahip. Eğer bu gerçeği kabul etmezsek kendimizi cam sınırları olan bir mahzende buluruz. Çıkışını göremediğimiz, sınırlarını bulamadığımız camdan bir mahzen… Hem özgür gibiyiz hem değiliz! İfadeleriyle başlamış olduğum, bakış açımızı değiştirerek sorunları çözmeye bir adım attığımıza dair düşüncelerimi paylaştığım kısa bir içerik hazırladım :) İlginizi çeker ve devamını okumak isterseniz linki aşağıda iletiyorum: medium.com/@ceydakurt/camd... İçerik hakkındaki görüşlerinizi paylaşırsanız çok mutlu olurum :) Kendimi bu alanda geliştirmek istediğim için, tüm geribildirimler benim için çok değerli. Teşekkürler.
Kitap yorumu ve incelemesi okurken herkesi de kâle almamak lazım. Bakış açısı ve kitaptan beklentilerimiz o kadar farklı oluyor ki yerdikleri veya övdükleri kitabın hiç de öyle olmadığını görüyoruz. Kendi fikir dünyamıza ve ruhumuza daha yakın olanlardan kitap yorumu/incelemesi okumak daha isabetli olur zannımca. Kitap tavsiyesi isterken de seçici olmak gerekiyor.
Reklam
ŞİRAZELERİ ORHAN VELİ...
Orhan Veli Kanık
Orhan Veli Kanık
ve arkadaşlarının şiirinde hüküm, basit, realizmde. Şiir, yaşamak için yaşanan, harcanan vakitlerin, ek vakitlerin haberini verir ve hesabını ister. Bozuk ülkenize bakış; bu, kısaca anlatır şiiri. Sonraları
Melih Cevdet Anday
Melih Cevdet Anday
, işi bir çağrıya dökecek, "düzeltici" bir şiir kurmaya çalışacak.
Metin Eloğlu
Metin Eloğlu
, bozuk dünyamıza, o mükemmel dünyalarının parmaklıklarına dayanarak gülecek! En güçlüleri
Oktay Rifat
Oktay Rifat
ise en bozguna uğrayanı olacak bu şirazesi kopuk şairlerin (şiraze Orhan Veli'ydi)..."
Sezai Karakoç
Sezai Karakoç
,
Edebiyat Yazıları 2
Edebiyat Yazıları 2
, sh 30, Galile Denizi, Diriliş 1960, Diriliş Yayınları
Bilim/sellik, tüm inanç ve inançsızlıklara tarafsız ve bağımsız ve onlara nötr ve yüksüz” dediğiniz hâlde; bir “inançsız”ın bakış açı ve nazarıyla, gözlem – ölçüm – deney veri ve bilgilerini kodluyorsunuz! Yani: Bilimsel gözlem ve keşif ve bilgilerinizi; “ateist – materyalist – natüralist – yatay determinist” kontekst / bağlam /şablon /çerçeve /
hayat her gün yeniden başlar..
Hayatı suçluyoruz çoğunlukla... İnsanları suçluyoruz, ötekileştiriyor ve kendimizden uzaklaştırıyoruz. Neden?? Çünkü (bana göre); kusuru, hatayı, düzeltmemiz gereken noktaları görmezden gelmek, konfor alanımızdan çıkmak zor geliyor... Öyle ki, tam da bu noktada suçu hayata, insanlara, durumlara aksettirmek, daha kolay bir şey. Çoğunlukla bu böyledir... Ama kendi iç dünyamıza dönerek (kendimizle baş başa kalıp, kendimize vakit ayırarak) bazı şeyleri sorgulayarak ilerlemek önemli bu anlamda... Aynayı kendimize döndürüp; bazı noktalarda, neden bu durum karşısında bu tepkiyi gösterdim? o an ne hissettim? bu hislerimin altında yatan kök neden nedir?.. vb, sorularla kendimizi, durumları sorgulayıp daha net bir bakış açısıyla ilerlemek mümkün. Sevgiler. #mypost #hayatveinsan
52 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.