İnsanın filozofik anlamdaki özgürlüğüne hiç de inanmıyorum. Her birimizin davranışları, yalnız dış baskıların değil, içten gelen bir takım zorunlukların da etkisindedir. Schopenhauer'in «Bir insan istediğini yapar ama, istediğini istiyemez» sözü ta gençliğimde içime işlemiş ve gerek kendi hayatımdaki gerek başkalarının hayatındaki sıkıntılar karşısında sürekli bir avunma, tükenmez bir sabır ve hoşgörü kaynağı olmuştur. Bu düşünce, insanın kolayca elini kolunu bağlayan sorumluluk duygusunu yumuşatır, gerek kendimizi gerek başkalarını gereğinden çok ciddiye almamızı önler; humur'a (gülen düşünceye ) yer veren bir hayat görüşüne götürür bizi.
Tehlikeli, yoksul bir çağda yaşadığımızdan yakınmalı mıyız? Sanmam. İnsan bütün öbür canlılar gibi yaradılıştan gevşektir. Onu uyaran, dürtükliyen olmazsa, hemen hiç düşünmez, törelerine ve alışkanlıklarına uyarak bir otomat gibi yaşar. Genç değilim, çocukluk, gençlik aşamalarını geçirdim ve bende delikanlının yalnız kendi hayatının ıvır zıvırlarını düşündüğü, arkadaşları gibi konuşup, tıpkı onlar gibi davrandığı çağları yaşadım. Bu yapmacık maskenin altında neler saklandığını pek fark edemez insan, çünkü alışkanlığın, biçimselliğin etkisiyle insanın gerçek kişiliği pamuğa sarılmış gibidir.
Reklam
İnsanların böylesine budanıp yıpratılması, bence, kapitalizmin getirdiği kötülüklerin en büyüğüdür. Bütün eğitim sistemimiz bu kötülüğün acısını çekiyor. Aşırı bir yarışma tutumu aşlanan öğrenci, ilerideki mesleğine hazırlık olarak, kazanma başarısına tapınacak biçimde yetiştirilmektedir.
Herhangi bir insanlık sorununun ona doğrudan doğruya saldırmakla çözümlenebileceğine inanmıyorum. Ancak zamana dayanan bir eğitim yolu ve ayrı ayrı pek çok çabaların katılmasıyla insan koşullarının ağır ağır da olsa iyiye doğru değişeceğini umuyorum.
Günümüzün zehirlenmiş havası içinde insanların sağduyusuna seslenmek boşuna olur bence, insanlar neye lâyıksa onu elde ederler sonunda.
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Albert Einstein'ın birbirinden güzel denemeleri. Kitapta çok güzel denemeler olsa da bir süre sonra birbirini tekrar eden şeyler söyleniyor. Einstein'ın kitabı diye heyecanla okudum. Kitabı yeterince etkileyici bulmadım. Her şekilde okunmaya değer bir kitap
Dünyamıza Bakış
Dünyamıza BakışAlbert Einstein · Alan Yayıncılık · 1990655 okunma
Reklam
Genç yaşta insana acı gelen ama olgun çağda tadına doyum olmaz bir yalnızlık içinde yaşıyorum.
Mutlu olmak istiyorsan bir amaca bağlan, insanlara ya da eşyalara değil.
Bir insanın gerçek değeri her şeyden önce, kendinden kurtulmayı ne ölçüde ve ne yolda başardığına bakılarak anlaşılır.
Eski Yunanlıların da köleleri vardı. Bunlar zenci değil beyazlardı... Bununla beraber Yunan filozoflarının en büyüklerinden biri olan Aristotales kölelerin aşağı yaratıklar olduğunu, haklı olarak boyunduruk altına alınıp özgürlüklerinden yoksun bırakıldıklarını söylüyor. Onun da geleneksel ön yargılar ağına düştüğü, olağanüstü zekasına rağmen bu ağdan kurtulamadığı açıkça meydandadır.
Reklam
Bir insanın topluluktaki değeri düşünce, duygu ve davranışlarını arkadaşlarının çıkarları doğrultusunda yönetmesinin derecesine bağlıdır. O insana bu alandaki tutumuna göre 'iyi' ya da 'kötü' denir.
Herhangi bir insanlık sorununun ona doğrudan doğruya saldırmakla çözümlenebileceğine inanmıyorum. Ancak zamana dayanan bir eğitim yolu ve ayrı ayrı pek çok çabaların katılmasıyla insan koşullarının ağır ağır da olsa iyiye doğru değişeceğini umuyorum.
Yükselme tutkusunun, daha yumuşak bir deyişle kendini gösterme, seçkinleşme isteğinin insan yaratılışında sağlam kökleri vardır... Ancak bir duygular karmaşası olan bu isteğin içinde yapıcı ve yıkıcı güçler iç içe girmiştir...Beğenilme, görülme isteği; sağlam, temiz bir itkidir* ama başkasından, okul arkadaşından daha iyi, daha akıllı, daha güçlü olarak tanınmak isteği insanı kolayca aşırı bir bencilliğe düşürebilir. Bu da hem kendisine hem topluluğa zararlı olabilir. Onun için öğretmenler öğrencileri daha çok çalıştırmak için işin kolayına kaçıp kişisel yükselme tutkularını körüklemekten sakınmalıdır. * İtki: insanı kendiliğinden eyleme iten, itici neden, güdü, tepi, iti.
Resim