Dünyanın bu kadar zararına olan kadın egemenliği de hep bundan geliyor, dedi. Sözünü kestim: Hangi kadın egemenliği? Hak üstünlüğü daima erkektedir. Pozdnişev: Evet, evet, öyledir, diye atıldı. Zaten anlatacaklarım, içinde bulunduğumuz bu garip durumu bir dereceye kadar ortaya koyuyor. Bu o kadargarip bir durum ki, kadın bir yandan ikinci sınıf insan haline düşürülmüşken, diğer yandan dilediği gibi at oynatıyor. Bu yönleriyle Yahudilere benziyorlar. Yahudiler ezilmelerinin intikamını para hâkimiyetiyle alırlar. “Bize yalnız ticareti bıraktınız, pekâlâ biz de sizi tüccar olarak vururuz,” diyorlar. Kadınlar ise: “Bizi sadece şehvet âleti olarak mı görmek istiyorsunuz; öyleyse size şehveti kullanarak hükmedeceğiz,”demektedir.
240 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Denizi çok seven Tim,iki sene önce on yagindayken denizde bogulmustur.Biyolog olan ablasi Paula, kardeginin ölümünden sonra depresyona girer;okula gidemez, higbir sey yiyemez.Ailesi ile birlikte tatile gitmedigi ve kardegi bu tatilde öldügü için,kendini suglu hisseder. Kardeginin yaninda olsaydi,onu kurtarabilirdi düsüncesi igini kemirir durur.lçinde bulundugu durumu dünyanin denizlerdeki en derin noktasi olan Mariana Çukuru'na benzetir. Higbir isigin olmadigi, karanlik, oksijenin kalmadigi bir derinlik.O en diptedir... Kardegini ziyaret ederken,bagkalarinin kendisini gormesinden hoglanmadigi igin akgam hig kimsenin olmadigi bir saatte mezara gider.Mezarlikta 80'li yaslarda bir adamin bir mezari kazmaya çalistigini gorür. Bu yagli adam Helmut'tur.Helmut'la bir anda kendisini bir yolculugun içinde bulur ve aslinda ikisinin de ortak acllari oldugunu fark eder.Ve bu yagli adam, Paula' nin iginde bulundugu durumdan onu çekip gikarr... Ozellikle 1845 yilinda Ingiliz Deniz Kuvvetleri Komutanliginin Atlas Okyanusu'ndan Büyük Okyanus'a bir geçit bulmak için düzenledigi ve bu seferin komutani Sir John Franklin ve ekipte bulunan diger üyelerin,ölüme dönügen hikayeleri yürek burkucuydu.Uçsuz bucaksiz buzun,açlik ve sogugun iginde yagam mucadelesi veren insanlarin, aralarindan biri öldügünde hayatta kalmak için ölen kisiyi yemeleri tuylerimi diken diken etti. Sade anlatimiyla hem hüzünlendiren hem de tebessüm ettiren,okunabilir bir kitap.Tüm kitapseverlere keyifli okumalar.
Mariana Çukuru
Mariana ÇukuruJasmin Schreiber · Yan Pasaj Yayınevi · 2024175 okunma
Reklam
176 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
Mülhem Teraneler
Dolaysız karamsarlık simülasyonunun " Kuramsal Terörist" simülakrı olan zat-ı Tellal, olay ufkunda elinde tuttuğu ve Tanrıçalardan gasp ettiği ışığı, farksızlığın esrikliği etkisiyle kaybolmuş dünyanın bağrından kayıtsızca bakarak ve sağır gözlerin önünde hiçliğin sakin ve karanlık sularına salıveriyor O son umudu... "Gelişme(!)"lerin yoğun ve aralıksız salvoları karşısında olduğu gibi kalma olanaksızlığnın sonucunda benzeşimlerin artarak dünyayı küçültüp ve en sonunda da tedricen içine kapanmaya/kapatmaya götürmesidir bir nevi büyübozumu. Hasıl-î Kelam, değişimin kaçınılmazlığı ilkesi uyarınca her karşıt duruş tutumu, karşıt özneyi edilgen bir pozisyona çekip iç zehirlenme ile saf dışı bırakarak kabulün kabullenemezliği yoluyla kötümserlik öfkesinin kusmasına götürür.. NOT: BAUDRİLLARD okumanın zihinsel orgazm hazzını verdiği mutlaktır! HEGEL'deki gibi zihinsel sakso durumu namevcuttur. —-—
Kötülüğün Şeffaflığı
Kötülüğün ŞeffaflığıJean Baudrillard · Ayrıntı Yayınları · 2012531 okunma
335 syf.
8/10 puan verdi
·
163 günde okudu
Dört yüz yıl sonraki hayata uyanış...
Selamlar, Kitabı genel olarak beğendim diyebilirim. Değindiği konuların bakış açınıza yenilikler getirebileceğini ve çevrenize olan farkındalık bilincinizin artacağını düşünüyorum. Kitabın dili ağır değil, kolay okunuyor ama benim gibi uzun soluklu bir ara vermeden okursanız daha iyi anlaşılır. Değinmeden de geçemeyeceğim, ben bu kitabı sahafçıdan aldığımdan basımı 1977 de yapılmıştı. Seneler sonra elimde böyle bir kitap tutmak beni sanki geçmişe götürdü. Benden önce okuyan kişi ya da kişilerin kitapta altını çizdikleri yerleri okuyunca, onlarla aynı şeyi düşünüyormuşum gibi hissettim. Umarım bu durumu yaşayan tek değilimdir. Neyse, kitabın konusuna gelirsek, kitap Toni'nin çalıştığı kurumunun 1544 yılında öldürülen bir adamı geri getirerek modern dünya hakkındaki fikirlerini öğrenmek istemesiyle gelişiyor. Toni, kurumun kendi amaçları uğruna kullanmak için bir insanı yeniden hayata getirmeyi doğru bulmaz ve buna engel olmak ister. Ne yazık ki, engel olmak isterken bilim adamlarının yapamadığı Valentin Pachmayr'ı hayata döndürür. Pachmayr dört yüz yıl sonra ikinci hayatına gözlerini açmıştır. İlk zamanlar kurumun amacında ilerleyen durumlar birtakım olaylarla değişir ve Pachmayr artık modern dünyanın acımasızlığıyla yüzleşir. Kitabı okumak isteyenlere tavsiye ederim..:)
Ortaçağdan Gelen Adam
Ortaçağdan Gelen AdamAlexander Spoerl · Milliyet · 197719 okunma
İnternette sosyal medya platformları dolup taşarken, etten kemikten oluşan günlük sosyal ilişkiler giderek zayıflıyordu. Son on yıl büyük oranda böyleydi. Batının bu fethi, herkes için fiziksel, finansal ve hatta entellektüel farklılıkları aynı düzeye getiren yeni bir yalancı cennetti. Gerçek kimlikleri açıklamadan ait olma, kabul görme, beğenilme ve umut hisleriyle herkesin orada yeri vardı. ''Gerçek hayat'' ağ üzerinde var olmak içindijital profilleri beslemeye yarayan bir şeydi. Bu da dünyanın durumu hakkında çok şey söylüyordu.
240 syf.
10/10 puan verdi
Ahmed Rasim edebi alemde bilinen onun haricinde isim olarak kabul bilinen alım, edib, şair, gazeteci, muharrik, alım ve rind meşreb bir hazine idir. Darüşşafaka'da başlayan serüveni, sonra matbuat dünyasında geçen kah sevinç içinde kah hüzün şeklinde hayatı devamedegeldi. İnsanın sevdiği işi yapması yeter ki ben bu işi yapayım da cebim para
Ahmed Rasim - Ahmed Refik
Ahmed Rasim - Ahmed RefikReşad Ekrem Koçu · Doğan Kitap · 20177 okunma
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.