Bayıldım!
Kediler, insanlar, kediler ve insanlar arasındaki bağ o kadar güzel gözlemlenmiş ve aktarılmış ki kitapta anlatılan çoğu şeyi hayal dünyamda izlemiş gibi oldum.
Bence kitabı diğerlerinden ayıran en büyük özellik, klişeleşmiş üçlü ilişkileri belki de aklımıza daha önce hiç gelmemiş -veya gelmeyecek- içte ama aynı zamanda ilişkinin esas kahramanlarından olmayan bir kişi, bir göz, bir kedi merkezinden bakarak aktarılması olmuş.
Bir hayvan alt tarafı ne etkisi olabilir ki diyebileceğimiz Kedi’miz Lili sürekli başkalarında suç arayan herkesin kendine dönüp hatalarını görmesini sağladı.
Beni ise en çok kendime benzer kişileri görmek etkiledi. Genel olarak insanların soğuk, duygusuz diye tanımladığı kişiliğim, kedilere gelince dünyanın en sevecen insanına bürünüyor. Kitapta bahsedilen iki ana karakter de (Şozo ve Şinako) aynı böyleydi bana kalırsa. Karakterler ve kediye olan sevgileriyle fazla empati yaptığımdan sanıyorum yer yer gözlerim doldu hatta bazı yerlerde akmalarına engel olamadım.
Kitabın sonu havada bırakılmış olsa da kedi bakımından sonuca ulaşmış olduğu için beni rahatsız etmedi. İnsanların ilişkileri odaklı bakarsanız rahatsız edebilir. Ama ben yine de asıl kahramana odaklanmanızı tavsiye ederim :)