Farabi, el-Medinetü'l Fazıla (İdeal Devlet) kitabında İslam coğrafyasının bilim ve felsefenin merkezi halini almaya başladığı kendi dönemiyle ilgili "Felsefe ana vatanına geri döndü" der. Felsefeyi eski Yunan'ın Keldanilerden aldığının birçok eserde geçmesi, Sokrates'in eski Yunan çoktanrıcılığına karşın -bariz olarak anlaşılan-
Vay vay doğru mu bilmem?
BULUŞLARIN GERÇEK SAHİBLERİ : 1) Suyun kaldırma gücü: ARŞİMED değil HZ.NUH dur. (2 bin sene önce) 2) Kan dolaşımı: WİLLİAM HARVEY değil
Reklam
Kaf Dağının var olup olmadığı meselesi Kaf Sûresinin ilk âyetinin tefsirlerinde yer almaktadır. Bilindiği gibi, "Kaf" Kur'ân'da İslâm elifbasının 21. harfi gibi yazılmaktadır ve asıl mânâsı Allah ve Resulü tarafından bilinen hurûf-u mukattaalardan birisidir. Bütün hurûf-u mukattaalarda olduğu gibi, müfessirler "Kaf" üzerinde de
Biz Bulduk, Batılılar Çaldı
01- Suyun kaldırma gücünü bulan: Arşimed değil; Hz. Nuh Aleyhisselâm’dır. (Binlerce sene önce) 02- Kan dolaşımını: William Harvey değil; İbni Nefs Rahmetullahi Aleyh bulmuştur. (300 sene önce) 03- Yerçekimi kanununu: İsac Newton değil; Biruni Rahmetullahi Aleyh bulmuştur. (1000 sene önce) 04- Atomun parçalanacağını: Albert Eınsteın değil;
Kaf dağı
Dünyayı kuşattığı rivâyet edilen yeşil zümrütten yaratılmış efsanevî dağ. Kafdağı, edebiyatta, özellikle masallarda, uzaklığı ve olağanüstü büyüklüğü simgelemek için kullanılan; arkasında acayip yaratıkların, devlerin bulunduğu düşünülen sembol dağdır. Kur'ân-ı Kerim'in ellinci sûresi olan Kâf suresi dolayısıyla müfessirler yeryüzünde mevcud
dünyanın düz ya da yuvarlaklığı kadar; şahsiyetlerin şekil şemâline takılsaydık, vallahi cennet için ölmeye gerek kalmazdı..
18 öğeden 11 ile 18 arasındakiler gösteriliyor.