sena
elim ayağım
epeydir kimin kime ne anlattığını bilmiyorum
adında hem ekmek hem gül geçen kimseyi görmedim
tanımıyorum
ben biraz yavaş
günde beş defa hiçbir şey yapmayan biri
Hayatımda yüzü onunki kadar iç karartıcı, mahzun ve tasalı olan birini daha görmedim. Dünyanın sonunun gelmesini bekler gibi bir ifade vardı bakışlarında.
"
Buğulandıkça yüzü her aynanın
Beyaz dokusunda bu saf rüyanın
Göğe uzanır -tek, tenha- bir kamış
Sırf unutmak için, unutmak ey kış!
Büyük yalnızlığını dünyanın.
"
"Türklerin Hristiyan Oluşu" adlı kitap, 1998 yılının Ekim ayında ilk baskısı yapıldıktan kısa bir süre sonra, yaklaşık yirmi gün içerisinde, esrarengiz bir şekilde ortadan kayboldu. Polisiye romanlarda anlatılan gizemli olayları aratmayacak şekilde piyasadan 'çekilen' bu kitabın başına gelecekler, aslın- da daha önsözde, yazarı
Huzursuzluk’ta Mardin’den Jacksonville’e kadar birçok acıya, kedere, kan donduran gerçeklere kadar her şeyi bir gazetecinin yaptığı araştırma serüveninde tanıklık ediyoruz. O araştırdıkça bu trajedinin yeni bir parçasını daha öğreniyor, yaşadığımız coğrafyanın daha sonra da aslında dünyanın karanlık yüzü bizi sarsıyor. İstanbul’da yaşayan bir