" Biz yetişkinler kendi yaşamlarımızla, kendi işlerimizde çocuğun oyun oynarken takındığı ciddiyeti, özeni ve orada olma halini takınabilsek
Dünya kim bilir nasıl bambaşka bir yer olurdu.
O an, o an dünyayı çocuklar yönetsin istemiştim. O an, savaşı çevremdeki çocuklardan uzak tutacağıma dair söz vermiştim.
Sözümü tutamayışımın felaket bir sonuç doğuracağından habersiz kendi kendime o sözü sahiden de vermiştim.
12 ayrı kısa hikayeden oluşan bu eserde her bir hikâyesinden ayrı ayrı dersler çıkarılabilir. Kısaca hikayenin adları ve çıkarılacak derslerden bahsedecek olursak:
1)Hayatın Anlamı
Açgözlülüğün sonu her zaman hüzünle biter. Elindekini de kaybetmeye mahkum olursun.
2)Nerede Sevgi Orada Allah
Affetmenin erdemce bir davranış olduğu, herkese
Okuduğum zamana dek çocukların bu kadar cani olacağını hiç düşünmemiştim ve her zaman dünyayı çocuklar yönetsin düşüncesine katılanlardan biriydim taa ki kitabı okuyana dek. Kitabın içinde o kadar fazla yer verilmiş ki Mercan Adası kitabını da bir yandan merak ettiriyor. Sanırım yıllar geçse de domuzcuk karakterinin ölümünü unutamayacağım..
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,7bin okunma
Ürkmemenin mümkün olmadığı bir roman. Wulf dorn yine konuşturmuş kalemini. Bu yazarın romanlarının bir özelliği var. Arka arkaya okuma, araya başka bir roman sıkıştır ve devam et. Ama asla romanlarından da kopama. Garip ama böyle bir etkisi var.
Romana gelince,
Dünyanın pislikle yeterince dolup taştığı, ancak hepimizin ortak ve hassas noktası olan çocukların, buyükler tarafından istismarına değinilmiş daha çok. Peki ya yetişkinler olmasaydı ve dünya sadece çocukların olsaydı ?
Dünya daha yaşanılır olabilir miydi?
Her zaman soylediğim bir sey var dünyayı çocuklar ve onların saflığı yönetsin.
Ancak bu romanda ki gibi dünyaya ele geçirip yönetmezlerse ben çok daha memnun olurum açıkcası.
Olaylar zinciri bir miktar ürpertici,son derece gerici ve zaman zaman ise korkutucu. Bazı sahnelerde dehşet içerisinde kaldığımı söylemeliyim.
Dünyayı çocuklar yönetsin..
Kitap genel hatlarıyla dönemin olaylarını küçük ayrıntılarla anlatmış okunan gazetelerden, bıyık şekillerinden, dinlenen müziklerden, giyim kuşam, davranış...bunlar o dönemde insanları sağ-sol olarak ikiye bölen küçük ayrıntılar olarak Ayse ve Ali'nin gözlemleriyle aktarılıyor.
12 Eylül sürecinde toplumu ikiye bölen siyasi olayları çocuk masumiyetiyle okuyunca çoğu şeyi sorguluyorsunuz.
..Darbe yapıldı. Darbe komik bir şey gibi ama kimse gülmüyor . Demek ki darbe kimsenin gulmedigi komik bir şey .(Ayşe) ...Darbe kavramının masum bir gözle anlam yüklenmeye çalışıldığı satırlar..Çoğu yerde Ayşe ve Ali'ye hem gülüyor hem hak veriyor insan .Bazen de o sürecin yetişkinler için değil çocuklar için nasıl bir etkisinin olmuş olabileceğini fark edince üzülüyoruz haliyle .Çünkü o sureci anlatan çoğu eser olayların tamamen yetişkinler üzerindeki etkisine değiniyor .Ama bu kitapta Ayşe ile Ali üzerindeki etkisini görerek o dönem çocuklarının psikojisini hissediyoruz .
DevirEce Temelkuran · Can Yayınları · 20162,521 okunma
Bir zamanlar dünyayı çocuklar yönetsin diyen bir ankaralı vardı. Bilmem beni hatırlar mı?
Eskilerde kalmış güzel insanlar, bilmem ki benden ne kadar uzaktalar...
Özlüyor insan...