Fıtık Amca, o dolaylardaki sinemalarda oynayan bütün filmleri seyredip “Hazret-i Ömer’in Adaleti” adlı yerli filmi uygun bulup karısına o filmi görebileceğini söylüyor. Necmiye... Genç kadının adı. Gidiyor sinemaya... Fıtık Amcanın içi pırpır... Ertesi akşam erkenden eve dönüyor. Oh, çok şükür Necmiye evde. — Necmiyaa? — Efendim. — Ne yaptın ben
Sayfa 18 - Du Bakali N’olecakKitabı okuyor
amaaan nacmiyaa, ban da mühim bişey zannettim. du bakali n'olecak, du bakali n'olecak diye boşuna merak etmişim. velakin hiç mühim değil. olayı anlatan yaşlı işçi emeklisi, - işte böyle arkadaşlar, diye sözü bağladı, bütün bu olup biteni kadın saf saf her önüne gelene anlatıyormuş. bizim hanım da kendisinden dinlemiş. titreyen elindeki kahve fincanını masaya koyan bir memur emeklisi, -yani, hiç anlayamadım, dedi, sen şimdi bu olayı ne diye anlattın? kel mana? işçi emeklisi, -hergün burda laflayıp laflayıp da sonunda "dur bakalım, n'olacak?", "fur bakalım n'olacak? diye merak edip soruyorsunuz ya, dedi, işte sizi meraktan kurtarmak için ne olacağını anlattım. çayevindekilerden bir kahkaha koptu. işçi emeklisi ekledi: -velakin hiç mühim değil.
Reklam
Du bakali n'olecak
Boğaziçi'nin Karadeniz'e yakın Anadolu yakasında, de. niz kıyısı üstünde bir çayevi... O çayevinin hemen bütün niz sterileri hep o semtin insanları olduklarından ve ora ya sık sık geldiklerinden birbirlerini tanırlar. Çoğu da ymeklidir. Emekli olunca konuşmaları doğal olarak çoğunlukla geçim sıkıntısı, pahalılık, sürekli zamlar ve
Sayfa 171Kitabı okudu
Elinin körü olacak:D
Uluslararası demek, ne demek? Amerika demek... İşte bizim kendi memleketimizde nereye ne yapacağımıza, neyi nasıl yapacağımıza, fabrikamıza, limanımıza, yolumuza, her şeyimize, her bi şeyimize işte o karar verirmiş... Yok yahu... Bak bunu bilmiyordum... Peki, bu böyle giderse ne olur... Her gün, her akşam hep bu konular konuşulur... Her konuşmada aynı sözlere şaşarlar! Yok yahu!.. Allah allah!.. Çay evindeki emekliler birbirlerine hep yanıtsız kalacak aynı soruyu sorarlar: - Peki, n'olacak böyle? Bekleyelim görelim. Bakalım, n'olacak? - Bunun sonu nereye varır böyle? Hep merak ediyoruz. Dur bakalım, n'olacak?
DU BAKALI N'OLECAK ?
Boğaziçi'nin Karadeniz Boğazına yakın Anadolu yakasında, deniz kıyısı üstünde bir çay evi... O çay evinin hemen bütün müşterileri, hep o semtin insanları olduklarından ve oraya sık sık geldiklerinden birbirlerini tanırlar. Çoğu da emeklidir. Emekli olunca konuşmaları doğal olarak çoğunlukla geçim sıkıntısı, pahalılık, sürekli zamlar ve
Sayfa 157 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
272 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Rowan üniversite okuyan biridir ve okulunu iblisler'in okuduğu yerde devam etmek istiyordur ve bunun için çabalıyordur. Bunun sebebiyse annesinin bir iblis tarafından öldürülmüş olmasıdır. Arkadaşı'da iblislerin okulunda okuyordur ve ondan iblisler hakkında bazı bilgiler almaya çalışır ama pek bir işe yaramaz. Neyse Rowan'ın doğum günü vardır ve arkadaşı birlikte kutlamak için bir bara giderler. Orada Rowan iki kişiyle karşılaşır biri ona takıntılı olan çocuğu görür, aynı okuldan olan kızı zorluyordur ona engel olur. Bir diğer kişiyse Kaos Lordu'dur ve Kaos Lordu, Rowan'a nefret ettiği biriymiş gibi bakar ve kızı kaçırır, sonrasında sandığı kişi olmadığını fark eder ama bu seferde Rowan bir anlaşma yapalım der. Hem Kaos Lordunun intikamını alacaktır hem de annesini öldüren iblisi bulacak ve intikamını alacaktır. Bakalım neler olacak, okuyacak olanlara şimdiden iyi okumalar. Bir de kıza sürekli fani demeleri bana şüpheli geldi, tamam fani ama bunu her seferinde söylemeleri beni şüphelendirdi bakalım bunun altından ne çıkacak.
Dikenler Şehri
Dikenler ŞehriC.N. Crawford · Olimpos Yayınları · 2023426 okunma
Reklam
— Her gün burda laflayıp laflayıp da sonunda "Dur bakalım, n'olacak?", "Dur bakalım n'olacak?" diye merak edip soruyorsunuz ya, dedi, işte sizi meraktan kurtarmak için ne olacağını anlattım. Çayevindekilerden bir kahkaha koptu. İşçi emeklisi ekledi: — Velakin hiç mühim değil.
Matrix x Baudrillard
Matrix filmini izleyenlerin bir kısmı film dolayısıyla J. Baudrillard'ı merak eder, bilenler hatırlar. Film hakkında Fransız bir gazete röportaj yapmış, Türkçe'ye de yeni çevrilmiş. Meraklıları okuyabilir: "Simülakrlar ve Simülasyon kitabıyla tanıdığımız Fransız düşünür Jean Baudrillard'ın 2003 yılında Le Nouvel
Yabancılar için kasabalar birbirine benzer. Kasabada yaşayanlarsa, sayılmayacak kadar değişik özellikler bulurlar kasabalarında. Bir kasabada günlerce kalırsınız. Belediye parkında oturmaktan, derenin kenarındaki gazinoda gazoz içmekten, hükümet meydanındaki çok katlı iki üç binayı görmekten içinize sıkıntı çöker. Tozlu yollardan geçen
Sayfa 574 - İletişimKitabı okudu
Reklam
ESKİDEN EMEKLİLERDİ ŞİMDİ GENÇLER...
Hergün, her akşam hep bu konular konuşur: "Yok yahu!.. Allah Allah!.." "Peki, n'olacak böyle? Bekleyelim görelim. Bakalım n'olacak..." "Bunun sonu nereye varır böyle? Hep merak ediyoruz. Dur bakalım, n'olacak..."
Sayfa 70 - DOĞAN KİTAPKitabı okudu
#omerhayyam
bir sır daha var, çözdüklerimizden başka! bir ışık daha var, bu ışıklardan başka. hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye: bir şey daha var bütün yaptıklarından başka niceleri geldi , neler istediler, sonunda dunyayi bırakip gittiler. sen hic gitmeyecek gibisin, degil mi? o gidenler de hep senin gibiydiler.. geçmis günü beyhude yere yâd etme, bir
KAZANMA KUŞAĞINDA KAYBETTİĞİMİZ TÜRKÇE
Yazıma başlamadan önce Türkçe konusunda hassas ve dikkatli olan herkese en derin sevgi ve selamlarımı sunarım. Güzel Türkçe’mizde günlük konuşma ve yazmada yapılan bariz hatalara geçmeden önce yaptığımız Türkçe öğretmenlik mesleğinin kutsiyetini ifade eden üstadlarımızdan birkaç söz ile başlamak istiyorum. Onlar ki hayatlarını bu dilin
50 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.