Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
NTV: Ben söylemiyorum, dava dosyaları söylüyor... Muhsin Yazıcıoğlu: Peki, Ruhi Kılıçkıran'ı biliyor musunuz? Yusuf İmamoğlu'nu biliyor musunuz? Dursun Önkuzu'yu duydunuz mu? Ben de size bunu söylüyorum. Dursun Önkuzu bir öğrenciydi. NTV: Öldürülen öğrencilere hiç girmiyorum. Sayıları o kadar çok ki?
Adım YEŞİL.. Bu eser bir rüyadan derlenmiştir..
Bu bir yakın dönem romanıdır. Adım, Yeşil. Yıkık duvarı siper etmiştim kendime. Dört taraftan kurşun yağıyordu üzerime Ateşin ortasındaydım. Kıstırılmıştım. nereye gitmişti arkadaşlarım? Nerde dava adamları?
Reklam
Gençlerimiz fakültelere sokulmuyor, yurtlarından kovuluyor, dövülüyor, öldürülüyorlardı. Ben bağrından vurulan Süleyman Özmen'i, bu dağ gibi imanlı çocuğu, üniversite koridorlarında bir dal gibi devrilen İmamoğlu Yusuf'u, ciğerleri pompa ile parçalanıp binanın üst katından sokağa atılan Önkuzu Dursun'u, daha tırnakları sökülenleri, tabanlannın altı üç hilâl şeklinde yarılanları gördükçe perişan oluyordum. Bir gün dayanamayıp telefonu açtım. Dündar'a: “Ne oluyoruz kumandan. Bu çocuklara ben dayanamıyorum” dedim. Dündar iki kelime ile cevap verdi. “Darülharp... Harpteyiz...” Sonra ses yok. Kendi kendime Darülfünun... Darülharp... Darülcünun... Üniversiteler harp sahası hâline geldi... Aman yarabbi!.. demiştim.
Geri120
210 öğeden 201 ile 210 arasındakiler gösteriliyor.