Önkuzu hey! … Önkuzu! …
Önde gider Önkuzu…
Anası ‘Dursun’ demiş…
Durmaz… gider Önkuzu.
Kuzu yürür… kuzu yürür…
Önde Önkuzu yürür…
Kuzular meledikçe
Gönlüme sızı yürür! …
Önkuzu hey! … Önkuzu! …
Önde gider Önkuzu…
Bu bayrak düşmez yere
Ölmedikçe son kuzu! …
Dursun adı… Dursun adı…
O gitti, dursun adı.
Dillerde türkü olsun,
Yürekte vursun adı! …
Kuzular koç olacak,
Toy, düğün, göç… olacak
Bu yıl ki kuzuların
Adları ‘öç’ olacak!
"1968-1980 arasında sancı çeken Türkiye. Sovyet ideoloji saldırısı karşısında şaşkın iktidar. Üniversitede, sokakta silahlı terör. İşkence ile şehit edilen Dursun Önkuzu… Ve ülkücü direnişin yükselişi. Ülkücüler olmasaydı Sancı romanı olmazdı. Fakat bu kitabın etkisi o kadar kuvvetli ve yaygındır ki, belki Sancı olmasaydı sonraki nesiller de o kadar ülkücü olmayacaktı." tanıtım yazısı böyle der Sancı için... O kadar doğrudur ki, Sancı olmasaydı sonraki nesiller, yani bizler, bu kadar Ülkücü olmazdık... Okurken gözyaşlarınıza hakim olamayacağınız, vicdana, ahlaka, vatan millet sevdasına dokunan, mükemmel bir eser.
SancıEmine Işınsu · Bilge Kültür Sanat · 2012905 okunma
Bu nizamı âlem şehitlerinin ruhaniyeti 15 Temmuz'da galeyana gelen Türk Milletine de rehberlik etmiştir. Türk Tarihinde böyle kahramanlar her devirde mevcut olmuş millete öncülük etmiştir
İnsanlar, her işinde âdil davranabilmek için bir ölçüye muhtaçtır. Bu ölçü, akıl ile bulunamaz. Allahü teâlâ kullarına acıyarak, memleketleri korumak için, bir ölçü âleti gönderdi. Bu ilâhî ölçü ile adaleti ölçmek, dağıtmak kolay oldu. Bu ölçü Peygamberlerin getirdikleri dinlerdir. Güzel dinimiz İslâmiyet, insanlar arasındaki adaleti sağlamak için lâzım olan kuralları açıkça bildirmekteydi. Selçuklu ve Osmanlı bu ilahi adalete harfiyen sarılmışlar ve dünyanın hâkimi olmuşlardı.