Sevgili Peygamberimiz, (Yarın yaparım diyen, helâk oldu, ziyan etti.) buyurdu. Gençlik zamanında insanı üç din düşmanı olan, nefis, şeytan ve kötü insanlar aldatmaya uğraşmaktadır. Bunlar karşısında, az bir ibadet pek kıymetli olur. İhtiyarlıkta yapılan, bundan kat kat fazla ibadetlerin bu kadar kıymeti olmaz.
Sayfa 23
Hatta, bir İslam ordusu, her cihetten adalete bağlığı nispetinde galip geldiği hâlde, aynı orduda adaletten uzaklaşıldıkça, başarının azaldığı görülmüştür. İslâm devletlerinin, kurulması, yükselmesi, durması ve çökmeleri de hep, adalete bağlılıkları nispetinde olmuştur.
Sayfa 15
Reklam
Bir Alperen, bir derviş gazi olan Dursun Önkuzu adına ne bir sokak, ne bir cadde, ne de bir park var. Oysa ciğeri beş para etmeyen binlerce vatan haininin adları caddeleri, sokakları, parkları kirletiyor.
Sayfa 11
Onlar Türklüğün ticaretini yapan salt ırkçı Türkçülerden de değildiler. Onlar Türklüğü sadece kafatasına göre değil, Türk inanç ve Kültürüne göre değerlendiriyordu.
Sayfa 14
İnsanlar, her işinde âdil davranabilmek için bir ölçüye muhtaçtır. Bu ölçü, akıl ile bulunamaz. Allahü teâlâ kullarına acıyarak, memleketleri korumak için, bir ölçü âleti gönderdi. Bu ilâhî ölçü ile adaleti ölçmek, dağıtmak kolay oldu. Bu ölçü Peygamberlerin getirdikleri dinlerdir. Güzel dinimiz İslâmiyet, insanlar arasındaki adaleti sağlamak için lâzım olan kuralları açıkça bildirmekteydi. Selçuklu ve Osmanlı bu ilahi adalete harfiyen sarılmışlar ve dünyanın hâkimi olmuşlardı.
Sayfa 34
Dursun büyük bir teslimiyet içinde Yunus aleyhisselamın duasını okumaya başladı. Devamlı okurdu bu duayı, "La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minezzalimin" O kadar büyük bir tevekkül içine girmişti ki, karşısında koşarak gelen hinç içindeki gençleri görmüyordu bile
Sayfa 51
Reklam
144 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.