"Kırılan camların şıngırtısı Dursun'u bir an kendine getirdi, tâ içinden Dündar Bey'e seslendi:
《Hem erenler ölmez efendim, suret değiştirirler!》
Sonra artık hiç bir şey görmedi, işitmedi, hissetmedi...
Dursun'un yaralı, cansız bedeni, küçük bir kan gölünün ortasında, taşın üstünde yatıyordu."
[1975 basımı kitabında]