Bir buhurdanın parlak ışığını görkemli vazolardan birine tutarken, "Düş kurmak," diye devam etti, dereden tepeden konuştuğu zamanki ses tonuyla, "düş kurmak, hayatımın işi olmuştur. Bu yüzden, gördü­ğünüz gibi kendime bir düş barınağı inşâ ettim. Venedik'in göbeğinde bundan daha iyisini yapabilir miydim? Etrafınızda karmakarışık mimari süslemeler gördüğünüz doğru. Nuh nebiden kalma resimler İonya'nın iffeti yanında bir küfür gibi kalıyor ve Mısır sfenksleri altın halılar üzerin­ de uzanmış yatıyor. Ama bu, sadece çekingen kimseler üzerinde tutarsız­ lık etkidi yaratıyor. Mekâna hele de zamana uygunluk, insanoğlunu gör­kem üzerine düşünmekten dehşete düşüren umacıdır.
Sayfa 41 - Pdf - RandevuKitabı okuyor
Ahlakta olduğu gibi sanatta da, büyük şeyler yanımızdan geçerken çabucak yitip gidebilir, çünkü o anda gözümüzü kırparız. Nedir o kritik an? Büyüklüğü tanımak, onu yakalamak ve uzatabilmek gerekir. Fakat çoğumuz için, "gelmekte olan şeyler üzerine düş kurmak" ile "artık çok geç, geçti gitti" arasındaki boşluk girilemeyecek kadar küçüktür. Bu yüzden bunların birer birer yanımızdan geçip gitmesine izin verir ve pek net olmasa da, tekrar deneme şansının verileceğini geçiririz aklımızdan. Bu yüzden sanat eserleri ve yine bu yüzden insanların yaşamlarının tümü, göz kırpmalar ve çabucak ileriye doğru devam etme gibi eylemlerle lekeleniyor.
Ayrıntı Yayınları - Bradley Pearson'ın Önsözü
Reklam
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
_Maske takarak yaşıyoruz ve maskenin içindeki gerçek beni unutup, ideal benliği gerçek sanıyoruz. Gerçek benliğimizle çatışma sonucu hastalanıyoruz. _Ortaçağda felsefesinde Tanrı, insanı kurgulayarak yaratır ve insan, tanrıya ulaşmak için uğraşır. Bu kurgu dünyası bir sınavdır. Ortaçağ ilkel insanı bu yüzden bir maske takar. Rönesans özgür
_Işık bekliyor, fakat karanlığa sığınıyoruz. İncil _Karanlığa lanet etmektense, bir mum yakmalıyız. _Neyin doğru olduğu umurumuzda mı? Fark ediyor mu? _Gerçek bilgelik, sınırlarımızı bilmekte yatar _Can sıkıcı ve sevimsiz görünse de bilimsel yöntemin önemi, bilimsel bulgulardan çok daha büyüktür. _Edilgen taraf, baskın tarafın yanılsamalarına
_Faşizm, tüm yetkilerin tek kişide toplandığı baskıcı ve gerici bir sistematiktir. _Her insan faşisttir. İnsanlar aldatılmadı. Sadistçe, faşist diktaları arzuladılar ama Neden? _Freud, “Ruh Çözümlemesi” adını verdiği özel bir yöntem keşfederek, ruhsal yaşama egemen olan etkenleri buldu. Freud’un buluşları, evrensel ve ölümsüz ahlak değerlerinin
Reklam
_Freud ve Josef Breuer, nörotik semptomların, örneğin histerinin, gerçekte simgesel anlamları olduğunu fark ettiler. Bunlar da tıpkı rüyalar gibi, bilinçaltının dışavurum biçimleridir. _Breuer ile Freud’un Travma Kuramı’na göre, nörotik septomlar ve histeriler, travmalardan ve psişik hasarlardan ortaya çıkıyor ve bilinç dışında yıllar boyu
Yaşamı sağlam yüreğin üzerine kurmak..
Ah, güzelliğinin tazeliği içinde, evliliğin pisliklerinden, evliliğe ihanetin düş kırıklıklarında önce, yaşamını büyük, sağlam bir yüreğin üzerine kurabilseydi, erdem, sevgi, haz ve görev birleşecekti o zaman, böyle yüce bir mutluluğu hiç yitirmeyecekti.
Sayfa 264 - Can YayınlarıKitabı okudu
Değer Üzerine
İnsan, doğa güçlerine ve bazı hayvan türlerine oranla zayıf bir varlıktır. Bu nedenle, her insanın var oluşunda eksiklik duygusu vardır. Çünkü insan, çocukluk döneminden ötürü, yaşamına normal bir çaresizlik içinde başlar. Çocukken, güçlü yetişkinler arasında yaşayan güçsüz bir varlıktır. Sonraki yaşamı boyunca, daha önce kendisine egemen olan
Sayfa 74
Reklam
Günler birbiri üzerine yığılı, günler ağırlığına katlanılmaz bir sıkıntıdır. Ve bir kötü alışkanlıktır düş kurmak, onsuz edilmez. (...) Oysa yaşamak, düş kurmak gibi kolay değildir.
-Ya! İnsansal olmak için cinsel olmak mı gerekir? -Elbette, madam. Sevgi nasıl deri üzerindeyse, acıma da derinlerdedir. Kuşkuya kapılacak kadar zeki değildir. İnançlıdır. Okuduğu şeye inanır. Evrensel mutluluğu kurmak için toplumu yıkmak gerektiğini okumuştur. Kendini kurban etme susuzluğu içini kemirir. Bir sabah annesini öptükten sonra, dışarı çıkar; ilçenin sosyalist milletvekilini gözetleyecektir, görür, üzerine atılır, <Yaşasın anarşi!> diye haykırarak, karnına bir çelik kalem saplar. Hapse atarlar, tepeden tırnağa incelerler, resmini alırlar, sorguya çekerler, yargılarlar, ölüme mahkum ederler, giyotinle boynunu vurdurturlar. Romanım bu işte. -Pek eğlenceli olmayacak, dedi prenses. Ama suç sizde değil: anarşistleriniz de öbür Fransızlar kadar çekingen ve ölçülü. Ruslar, buna giriştiler mi, cesaretleri de, düş güçleri de çok daha fazla oluyor.
Sayfa 55 - Can Yayınları, 1983 basımıKitabı okudu
Manastır yürüyen birliklerin tozları ve gürültüsü ile silahların gümbürtüsüyle sarsılıyordu. Yunanistan Girit'i ele geçirmişti. Türkiye savaş ilan etti ve askeri birlikler cepheye koştular. Gün büyük zorlukların ve mücadelelerin yaşandığı, savaşlar ve savaş söylentilerinin her yana yayıldığı günlerdi. Osmanlı İmparatorluğu son nefesini vermek
Manastır yürüyen birliklerin tozları ve gürültüsü ile silahların gümbürtüsüyle sarsılıyordu. Yunanistan Girit'i ele geçirmişti. Türkiye savaş ilan etti ve askeri birlikler cepheye koştular. Gün büyük zorlukların ve mücadelelerin yaşandığı, savaşlar ve savaş söylentilerinin her yana yayıldığı günlerdi. Osmanlı İmparatorluğu son nefesini vermek
Resim