Entropi
Entropi Gece, firarileri düş yorgunu yakalar Rozerin içiyoruz ,tasalarımız müfrit Sabahlara çıkıyoruz sırtımızda markasız parkalar Köşe başları insan bedenli ifrit Çölde üşümek de yazgıdır oysa Kutuplarda kavrulmak da Tüm penguenler müzmin değildir lakin Kaktüsleri çiğner çöl haydutları Hiç suya kanmayan çiçekler gibi Kırbalara yüklenir meçhul misyonlar Anneler sabilerini emzirmez olur Toprağa dökerler safi sütleri Mahpusta ağlamak adet değildir zira Madalyonun görünmeyen yüzünde öfke Kursaklardan geçen damla suya sinen kin Okyanusa direnç eylemsizliğidir suskunluğumuz Entropisi yüksek devinimlerle Maviyi denizden ayırmalıyız Denizi maviden ayırmalıyız
YOL YORGUNU
Yol yorgunu Dünya Duş alınca geçmeyen Baş ağrısı var bir de kemiklerine kadar sizlatiyor, Tuttugu zaman Içindeki ateş bile soğuyor Her uzvuna dağılmış bir mikrop sanki Ne kurtuluşu mümkün Ne ıslahı Her gün yeni yeni icatlarla Görülmedik işkenceler üretiyor. 10-08-2017 Uğur UKUT
Reklam
Söylenmek istenen ne kadar sözcük varsa düş yorgunu, dilinin ucunda dağ olmuş ne kadar yılgın duygu varsa yarınlara inat... Bırak... Gönül yorgun... Dün yorgun...
Geri117
175 öğeden 171 ile 175 arasındakiler gösteriliyor.