Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dolores Prımero/ Cantalicio Galante Aşk'ı.
KAÇIŞ SANATININ HİKÂYESİ Bak, Primero. Söyle, Segunda. Kadın ona dürbünü uzattı. Gözetleme yerinin yukarısından Tu- cuman'ın efendisi, uçsuz bucaksız kızıl toprakta kaybolmuşa benzeyen kıvıl kıvıl bir böceği seçti. Böcek gittikçe büyüyordu, dürbün bunun ta- lihsizliğine talihsizlik katarak gelen bir adamcağız olduğunu ayırt etmek- te
Sayfa 193
Bilenleriniz vardır belki "Tolstoy'un bisikleti" hikayesini. "Yedi yaşındaki oğlu Vanichka'yı kaybeden Tolstoy acı­sıyla başa çıkmaya çalışıyormuş. O dönemde Moskova Bi­siklet Sevenler Derneği ünlü yazara bisiklet hediye etmiş. Eşi Sonya'nın endişeli bakışlarıyla, düşe kalka altmış yedi yaşında bisiklet sürmeyi öğrenen Tolstoy, oğlunun acı­sını böyle hafifletmiş ve artık her yere bisikletiyle gitmeye başlamış. Bu olayın sonunda Tolstoy'un bisikleti kavramı ortaya çıkmış."
Reklam
Şimdi sahibi olduğun her şeyi gözünün önüne getirmeni istiyorum. En yakın örneği verelim; mesela sen. Sahibi olduğun şimdiki duruşun, düşüncelerin, hislerin. Kendini kolay kazanmadın sen. Şimdiki sana gelene kadar ve onu kazanana kadar ne badireler atlattın, neler yaşadın kim bilir. Buraya kadar geldin ama nasıl geldin? Belki düşe düşe, belki kaybede kaybede. Sonuçta geldin ve nasıl geldiğini en iyi sen bilirsin. Belki şimdi şimdi de kaybetmiş olabilirsin ama üzülme: "İnsan kaybederken de çok şey kazanır."
Sayfa 193Kitabı okudu
“Yedi yaşındaki oğlu Vanichka’yı kaybeden Tolstoy acısıyla başa çıkmaya çalışıyordu. O dönemde Moskova Bisiklet Sevenler Derneği ünlü yazara bir bisiklet hediye etmiş. Eşi Sonya’nın endişeli bakışlarıyla, düşe kalka 67 yaşında bisiklet sürmeyi öğrenen Tolstoy, oğlunun acısını böyle hafifletmiş ve artık her yere bisikletiyle gitmeye başlamış. Bu olayın sonunda ‘Tolstoy’un Bisikleti’ kavramı ortaya çıkmış.. Biz buna hayata bağlılık diyoruz. Ne olursa olsun hayata bağlı insanlar bahanelerin arkasına saklanmaz. Konfor alanının dışına çıkar, harekete geçer, bir şeyleri değiştirmek, geliştirmek, başarmak için çabalar. Yaşamla bağı kopmuş insanların ise dilinden sadece şu cümle dökülür: ‘Geç kaldım’.. Tolstoy’u 67 yaşında bisiklet sürmeyi öğreten, Kemal Sunal’ı bile 50 yaşında diploma aldıran hayatta, sahi sen bir şeylere geç mi kaldın? Bir daha düşün…”
Bilenleriniz vardır belki “Tolstoy’un Bisikleti” hikâyesini
“Yedi yaşındaki oğlu Vanichka’yı kaybeden Tolstoy acısıyla başa çıkmaya çalışıyordu. O dönemde Moskova Bisiklet Sevenler Derneği ünlü yazara bir bisiklet hediye etmiş. Eşi Sonya’nın endişeli bakışlarıyla, düşe kalka 67 yaşında bisiklet sürmeyi öğrenen Tolstoy, oğlunun acısını böyle hafifletmiş ve artık her yere bisikletiyle gitmeye başlamış. Bu olayın sonunda ‘Tolstoy’un Bisikleti’ kavramı ortaya çıkmış.. Biz buna hayata bağlılık diyoruz. Ne olursa olsun hayata bağlı insanlar bahanelerin arkasına saklanmaz. Konfor alanının dışına çıkar, harekete geçer, bir şeyleri değiştirmek, geliştirmek, başarmak için çabalar. Yaşamla bağı kopmuş insanların ise dilinden sadece şu cümle dökülür: ‘Geç kaldım’.. Tolstoy’u 67 yaşında bisiklet sürmeyi öğreten, Kemal Sunal’ı bile 50 yaşında diploma aldıran hayatta, sahi sen bir şeylere geç mi kaldın? Bir daha düşün…”
Reklam
Düşe Çağrı
"Biz gerçek içinde yaşıyoruz, duvarlarını yıkıp aşamadığımız bir gerçek içinde."
12.sınıf edebiyat kitabı,s.217
Mesela sen. Sahip olduğun şimdiki duruşun, düşüncelerin, hislerin...
Kendini kolay kazanmadın sen. Şimdiki sana gelene kadar ve onu kazanana kadar ne badireler atlattın, neler yaşadın kimbilir. Buraya kadar geldin ama nasıl geldin? Belki düşe düşe, belki kaybede kaybede. Sonuçta geldin ve nasıl geldiğini en iyi sen bilirsin. Belki şimdi de kaybetmiş olabilirsin ama üzülme: "İnsan kaybederken de çok şey kazanır." Şuan için yolun sonu değil. Hiç birşey için geç kalmadın. Hikayen devam ediyor. İhtiyacın olan tek şey zaman ve kendine inanmak. Lütfen kendine inanmaktan vazgeçme. Sen kendine inanmazsan, sana kimse inanmaz. Sen kendini sevmezsen , seni hiç kimse sevmez. Bu yolda en önemli şey, kendinle olan ilişkin. Onu iyi tut..️
Düşe Çağrı
Madame Rachilde'in "Güneş satıcısı"nı (le Vendeur du Soleil) bir türlü unutamam, çok anlattım onu okurlarıma, bir kez daha anlatayım: Paris'in bir köprüsü üzerinde bir satıcı, bağırıyor, dil döküyor, sattığı nesnenin eşsiz güzelliklerini anlatıyor. Başına toplananlar merakla bekliyorlar: nedir acaba o adamın sattığı? En sonunda söylüyor: "Size güneşi, her gün gözlerinizin önünde duran, ama sizin bakmadığınız, güzelliğini göremediğiniz güneşi satıyorum. Bakın! bakın! sizin bütün hulyalarınızdan güzel değil mi?" Dinleyenlerin çoğu omuzlarını silkip gidiyor, ancak bir iki kişi: "Sahi! ne de güzelmiş!" diyorlar.
Düşe Çağrı adlı deneme
" Hani şiir okumağı , hikaye okumağı boş bir iş sayıp da kendilerine yakıştıramıyan kimseler vardır , siz onlar arasında başkalarını anlıyan , başkalarının dertlerine , kaygılarına ortak olan birini gördünüz mü hiç ? Bile-duyuş , yani tilciğin öz anlamı ile '' sympathie " doğmamıştır , uyanmamıştır onlarda. Onu ancak edebiyat aşılar. "
Sayfa 33 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Düşe Çağrı adlı deneme
" Fıransız düşünürlerinden Jules Soury'yi bir gün yolda görmüşler : ' Bütün masalları çürüttüm , yıktım . Masalsız kaldım... Bana masal verin , masal verin bana , masalsız yaşıyamıyorum! ' diye bağırıyor. Çıldırdı demişler onun için . Belki de çılgınlıktan o gün kurtulmuştur. "
Sayfa 36 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Düşe Çağrı
Fransız düşünürlerden Jules Soury’yi bir gün yolda görmüşler. “Bütün masalları çürüttüm, yıktım. Masalsız kaldım… Bana masal verin, masal verin bana, masalsız yaşıyamıyorum!” diye bağırıyor. Çıldırdı demişler onun için. Belki de çılgınlıktan o gün kurtulmuştur.
Sayfa 36 - YKYKitabı okudu
Dayı çok duygusal yav
Benin gölüme gel testini dolduracaksan Sularım seni bekliyor bakıp düşe dalacaksan
Sayfa 42 - Say YayınlarıKitabı okudu
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.