Rüknettin’in kalbi için kehanetler
ı rüknettin'in aynalarda ağladığı kadar var. bir mevsimin kıyısından tutarsan rüknettin kurak ovalara yağmurlar yağar ayak bileklerinden kavrarsan bir harfi kalbin şiir olup vadilerini sular. senin de vadilerin vardır rüknettin! kehanetler kurarsın, yağmalarsın kendini kurtarıp o yangında ilk önce kalbini niyedir, aynalarda azalır
Sayfa 102 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Martı
•Ya felsefeden dem vurursunuz ya da para hakkında konuşursunuz. Size göre fakirlikten daha büyük bir mutsuzluk yok fakat bence paçavralar içinde dolanıp dilenmek bin kez daha kolay! Fakat anlamıyorsunuz. •Yaşayan insanlar! Hayatı olduğu gibi değil olması gerektiği gibi de değil rüyalarda göründüğü gibi tasvir etmek gerekir. •De gustibus aut bene ( Zevkler ya iyidir ya da hiçtir.) •Evrende sadece ruh, sabit ve değişmeden kalır. •Söyleyecek bir şey olmadığında hep " Ah, şu gençlik yok mu gençlik!" derler. •Peki neden? Çünkü çalışıyorum, hissediyorum, sürekli koşuşturma içindeyim, buna karşın hepiniz aynı yerde oturup duruyorsunuz, yaşamıyorsunuz. Benim bir kuralım var: Geleceğe bakma. Asla yaşlılık ya da ölüm hakkında düşünmem. Kaçınılmaması gereken şey geleni kabul etmektir. •Kusura bakmayın, sizi anlamayı reddediyorum.Siz başarı yüzünden kendinizi kaybetmişsiniz. •Bu tam anlamıyla kıskançlıktan başka bir şey değil. Yetenekli olmayan insanların gerçek yeteneklere yönelttikleri suçlayıcı iddialar dışında ellerinde hiçbir şey yoktur. •Bazen insanlar uyanıkken de uyurlar, burada seninle konuşuyorum ama aslında sanki uyuyorum ve rüyamda onu görüyorum... Tatlı muhteşem rüyalar sardı benliğimi... •Ölüm korkusu bütün canlıların korkusu...Onu bastırmak gerek.Sadece günahlarından dehşete düşen, ebedi yaşama inananlar, bilinçli bir şekilde ölümden korkarlar. •Binlerce yıl boyunca, dünya kendi üzerinde tek bir canlı varlık taşımıyorsa o zaman bu zavallı ay, boşu boşuna ışığını yakıyor.
Reklam
56 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
“Kendimle konuşasım varmış.” incelemesi bu.
Ara ara açıp bir iki hayat kuralı okumak lazım. Elbette bildiğimiz şeyler ama dönem dönem unutup karamsarlığa kapılıyoruz ya da belki de depresif ruh hali de insanın bir ihtiyacı bilemiyorum , tabii ki sevilesi yanı yok ama uğrayıp geçiyor ki geçiyor olması , olabilmesi önemli olan bence. Hızlı atlatmak için bu kitap güzel hatırlatmalar yapar
Mutlu Olma Sanatı
Mutlu Olma SanatıArthur Schopenhauer · Can Yayınları · 202012,8bin okunma
413 syf.
8/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Gün Olur Asra Bedel, C.Aytmatov
Sadece tek bir gün koskoca bir asra nasıl bedel olabilir? Bir asırda 36.500 gün bulunmaktadır. 1 gün = 36.500 gün (1 asır) demek, ne demektir? Matematik kurallarını alt üst eden böylesi bir kurguyu
Cengiz Aytmatov
Cengiz Aytmatov
yazıyorsa bu mümkün. Matematik Bilimi’nin yapamadığını sihirli bir dokunuşla ‘’Edebiyat’’ yapar. Edebiyat, tam da bu noktada Matematik’in
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202145,1bin okunma
Esirlerin salıverilmesinden sonra Tiflis'te çıkan Kafkas adlı ga­zetede, avulda geçirdikleri esaret günlerinin hikayesi yayınlan­dı. Gazetenin yazdığına göre "ilk akşam, tanışmayla geçti." Bu denli dehşet verici bir akşamı, sosyal kaynaşma çağrışımı yapan bir ifadeyle tarif etmeleri ilginç. Fakat Şamil, daha ilk günden esirlere
336 syf.
10/10 puan verdi
Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Kitabı okudukça yollar çıktı karşıma dolambaçlı,koşturmacalı,heyecanlı. Hanzade adı güzel kadın. Bahtı da güzel olacak mıydı? Güzelliği dillere destan Hanzade,bir davette bütün dikkatleri üzerine çekti. Büyüledi güzelliği ile. Dert olmuştu başına ve oldu da. Ona sahip olmak isteyen çok kişi vardı. Bu kişilerin
Komiser Muharrem Baltalı Hano'nun Peşinde
Komiser Muharrem Baltalı Hano'nun PeşindeMehmet Işık · Yaka Yayınları · 2023228 okunma
Reklam
288 syf.
8/10 puan verdi
·
14 günde okudu
𝐊𝐈̇𝐓𝐀𝐏 𝐈̇𝐍𝐂𝐄𝐋𝐄𝐌𝐄𝐒𝐈̇:
1902 Doğumlular
1902 Doğumlular
1800’lü yılların sonları – 1900’lü yılların başlarında ergenliğinin henüz ilkbaharında , hayatı daha yeni yeni anlamlandırmaya başladığı o anlarda – geç dönem çocukluk/erken dönem ergenlik coşkusuyla içindeki o körpecik enerjiyi sınırsızca boşaltarak hayatı en saf haliyle yaşamak yerine, savaşlar ve sefalet içinde
1902 Doğumlular
1902 DoğumlularErnst Glaeser · Yordam Edebiyat · 2016383 okunma
Bu hayat böyle mi olur? Düşen hep yerde mi kalır? Gün olur belin doğrulur, Kim n'olacak belli mi olur..
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
Reklam
_Büyücü, aşkınlığın(doğaüstü) ta kendisidir. _Büyü’nün etkili olabilmesi, ona inanılmasına bağlıdır. Bunun da birbirini bütünleyen üç ayrı görünümde ortaya çıktığı görülüyor: Büyücünün kendi uygulayımlarına inancı, sonra iyileştirmeye ya da cezalandırmaya çalıştığı kişinin büyücünün gücüne inanması, son olarak da, büyücü-büyülenen ilişkisinin
506 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.