Hayatın Anlamı
1.kısım Hayatın anlamı nedir?" sorusu hakiki bir soru mu yoksa yalnızca hakiki gibi görünen bir soru mudur? Tanrı, stratejik bir amaçla dünyayı yaratmış göksel bir mühendis değildir. O, dünyayı yalnızca kendi memnuniyeti ve yaratma hazzı uyarınca yaratmış bir sanatçıdır. Philosophical Investigations" gibi bir çalışmada
128 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Müslümanım diyen açıp okusun:)
Bismillahirrahmanirrahim
İngiliz Câsûsunun İ'tirâfları ve İngilizlerin İslam Düşmanlığı
İngiliz Câsûsunun İ'tirâfları ve İngilizlerin İslam Düşmanlığı
ismi çok ilgimi çekmekle beraber sıkıcı olduğunu düşündüğüm bir eserdi.Kitabı okuyunca tam tersi bir durum olduğunu tecrübe ettim.Kitap İngiliz câsusu Hempher'in İslam dünyasına haince sızıp ,İslamiyeti parçalamak ve vehhabilik mezhebini hâin planlarla nasıl ortaya çıkardığını anlatıyor. Kitap üç bölümden
İngiliz Câsûsunun İ'tirâfları ve İngilizlerin İslam Düşmanlığı
İngiliz Câsûsunun İ'tirâfları ve İngilizlerin İslam DüşmanlığıM. Sıddık Gümüş · Hakikat Kitabevi · 20092,003 okunma
Reklam
Mobbing Bank Diyor ki;
Özelleştirme İhanetinin Bize Verdiği Ders Özelleştirmelerin ne demek olduğunu düşman ile yeniden savaşmak ve sattığımız kurumları geri almak zorunda kaldığımız da anlayacağız. Toplumların hayatında neler yaşanacağını önceden öngörmek hem kolay hem de zordur. Düşman ile işbirliği içinde olanların bunun anlaşılmaması adına maddi olanakları
Bütün hayatı kahramanlıklarla geçen, Haçlıları bir çok kez yenip krallarını, kumandanlarını esir eden, İslâm kalelerini onlardan geri alan Harput Artukîlerinden Balak Gazi, bir kuşatmada, kaleden atılan bir ok göğsüne saplanınca, oku göğsünden çekmiş ve şehitlik mertebesine yükselirken: "Bu ok benim değil, İslâmın bağrına saplanmış bir oktur" demiştir. Bununla o kahramanın kendisini İslâmla bir tutmak gibi bir büyüklenmeye kapıldığını sanmak büyük bir aldanış olur. Bu, gerçek devlet adamının, hakikî millet yöneticisinin ve büyüğünün, “millet şuuru"nu gösteren, tarihin alnına yazılmış, unutulmaz ve unutulmaması gereken bir sözüdür. Ve bu sözün bilinmesi ve unutulmaması kadar, doğru yorumlanması da önemlidir. Balak, ya da diğer söylenişiyle Belek Gazi, demek istiyor ki; "Bu ok bana atılmadı. Benim ya da kişilerin ne önemi var? Düşman şuurludur. Ve onların hedefi, şu, bu kişi değil, İslâm Milletidir. Onlar oklarını, kumandan ya da, başlarının kalbine saplarken, maksatları, İslâm Milletini başsız, yöneticisiz, kumandansız bırakmaktır. Bu sebeple, onlara atılan ok, gerçekte İslâm Milletinin kalbine saplansın istenmiştir. Evet, devlet adamı, Balak Gazi gibi, varlığını, Millet varlığında fâni gören kişidir.
Sayfa 150 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
"O zaman Bastiani Kalesi'ne elveda demek gerekir, daha fazla oyalanmak tehlikeli olacaktır; zavallı kale basit sihrin çabuk çözüldü, kuzey çölü hep öyle bomboş kalacak, asla düşman gelmeyecek, asla hiç kimse gelip de senin zavallı surlarına saldırmayacak."
Sayfa 146Kitabı okudu
Demek artık Selim Nuri'ye benzemiyordu ölmüş olan... Bir deri, bir kemik. Balmumu gibi sapsarı... Ne dudaklarda cana yakın gülümseme ne gözlerde akıllı bakışlar... Canla, duyguyla, düşünceyle ilintili ne var ne yoksa alır gider ölüm denen düşman!
Sayfa 389Kitabı okudu
Reklam
415 syf.
1/10 puan verdi
Başım alıp nere gidem oy ben ne edem..
Bir kitap insan yer mi? Yer yer bu kitap insanı da yer ruhunu da emer. Bence yazarın en en kötü kitabıydı okurken bol bol bileklerimi ovuşturdum, gözlerimi devirdim, sinirden çığlık attım ama çok şükür sonunda kitap da bitti tabi ben de. İlk önce söylemek istiyorum ki Ali hep aynı konu üzerinden kitapları işliyor mesela şöyle ; *Aynı iş yeri ya da
Aşk, Teorik Olarak
Aşk, Teorik OlarakAli Hazelwood · Nemesis Kitap · 2023425 okunma
Yalnızlıktan da kurtulup yalnız kalabilmem için sana ihtiyacım var. Yalnız kalmanın aslında kendimden kurtulmak olduğunu bana sen öğrettin. Yokluğundan kalan boşluğun ne demek olduğunu tarif ettim sanıyorum. Bunu bilmenin ne sana ne de bana faydası var. Belki başkasına olur... Akşam oldu. Eve dönüyorum. Hafızamı bir düşman gibi koynumda saklıyorum. Şimdi burada olsan sana sorardım. Sence insana unutmak mı, unutulmak mı daha çok acı veriyor?
Sayfa 225Kitabı okudu
Boyut kapıları...
Dünyanın herkesi etkileyen, herkesi etkisi altına alıp büyüleyen manyetik bir renozansı vardır... Buna şöyle bir örnek verelim: Örneğin bir arkadaşınızla yola çıkıyorsunuz, bu seyir esnasında çok fazla olaylar maceralar yaşıyorsunuz. Aç kalıyorsunuz, susuz kalıyorsunuz, ya da akabinde bazı olaylarla karşılıyorsunuz, karnınız doyuyor çok güzel
108 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Günlük hayatta karşılaştığımız; ama hayatın koşturmacasından ötürü görmezden geldiğimiz insanların öyküsünü kaleme almış Sait Faik. Etrafımızda nice insanlarla doğrudan ya da dolaylı bir şekilde etkileşim halindeyiz. Kimi zaman bu insanlarla iletişim kurup duygu ve düşüncelerine önem versek de çoğu zaman hayatın koşturmasından ötürü bu insanları
Lüzumsuz Adam
Lüzumsuz AdamSait Faik Abasıyanık · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20137,7bin okunma
Reklam
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
Lloyd George dahil, daha sonra Atatürk'e duyduğu saygıyı ifade et­meyen Atatürk düşmanı yok gibidir. Fakat nasıl bir körlük, nasıl bir nankörlük, nasıl bir redd-i ecdat hali, nasıl bir halet-i ruhiyedir ki, amansız düşmanlarının bile iltifat­ lar yağdınp, fevkalade yüceitici sıfatlarla yadettiği Atatürk, en ağır iftiralara kendi vatanında
ATATÜRK OLMASAYDI:
Yaşanılan şartlar ne olursa ol­sun, istiklâl ve hürriyet için açıkça ifâdesi şart gayeleri, devlet literatürüne O soktu: Sakarya Zaferi öncesinde düşman top­larının Polatlıdan duyulduğu ve devlet merkezinin Ankara’dan Kayseri’ye taşınması hazırlıklarının yapıldığı buhran günle­rinde Tekâlif-i Milliye adı altında vatandaşın nesi var nesi yoksa yüzde kırkına el koyarken verilen senedlerle ZAFER­DEN SONRA AYNEN İADE tâbirini Maliye Vekili Haşan Bey:"-ZAFERİN ELDE EDİLMESİ HALİNDE" şeklinde değiş­tirmek isteyince, yerinden fırlamış: "-Ne demek zaferin elde edilmesi hâlinde... Zafer ELBETTE elde edilecektir. Şüphe mi ediyorsun?"diye bağırmıştı. Zaferden sonra da, her yola başvurarak bu senedlerin sahihlerini bulundukları yerlerde mülkî-askerî makamlarla aratmış, verdiklerinin bedelini geri almalarını temin etmişti. Senetlerde "Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Başku­mandan" olarak kendi imzası vardı.
Sayfa 115 - Kazancı KitapKitabı okudu
Yalnız bir opera
ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim imrendiğin, öfkelendiğin kızdığın, ya da kıskandığın diyelim yani yaşamışlık sandığın Geçmişim dile dökülmeyenin tenhalığında kaçırılan bakışlarda gündeliğin başıboş
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.