Tellal: Ha şimdi şu kamburumu görüyor musun? Bunun içinde tam on iki tane düşman kurşunu var, Dumlupınar’da girdi.
Kaymakam: Savaştınız demek?
Tellal: Savaş bitti, kasabaya geldim bir de baktım bütün asker kaçaklarının, ağaların, eşkiyaların göğsünde birer İstiklal madalyası var. Tevfik Ali Beyin, Murtaza’nın, ötekilerin. Amanın ulan ne oluyor derken, ya bizim sırtımızdaki on iki kurşun derken…derken efendim Ankara’ya gittim bizim kumandanı buldum, hani bizim madalyamız dedim. Onun da madalyası yoktu…Başkumandana çıkayım benim de, kumandanımın da halini arz edeyim dedim. Başkumandanı görmek ne mümkün. Çalmadığım kapı kalmadı, yüzüme bakan bile olmadı. İşte Tevfik Ali’de en büyük İstiklal Savaşı kahramanı oldu. Dokuz yıl askerlik yapan ben unutuldum gittim…