Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Biz bütün memleketi ayıltmak ve aydınlatmakla uğraşıyoruz. Fakat düşmanlarımız da bize karşılık her yerde ve hattâ bizzat bulunduğumuz ve her suretle hâkim olduğumuz Sivas şehrinde bile, habisliklerini yaptıra­cak alçak vasıtalar bulmakta muvaffak olabiliyorlar. Bütün ikazlarımıza rağmen, şahsen kaybolur kaybolmaz Sivas’taki zev­atın görülen dalgınlığı, her yerde ne kadar kayıtsızlıklar ve müsamahalar vuku bulmuş olduğuna çok güzel bir misal teşkil eder. ”
Sayfa 133Kitabı okudu
Biz bunlara bakıp korkmamalıyız. Düşmanlarımız korksun. Hem de nasıl korkuyorlar. Korkularından bize bu zulümleri yapıyorlar. Korkmasaydılar yapmazdılar. Yüz elli yıldır bizi tüketmeğe uğraşıyorlar. Yüz elli yıl! İşte bu yurtta bir avuç Tatar kaldık. Bizi büsbütün yok etmedikçe içleri rahatlamıyacak. Biz mahvolduktan sonra bile, bu sefer ruhumuzun önünde titreyecekler. İyi bak bu yıkıntılara!.. Sen benim evlâdım olmakla beraber, bu toprağın, bu yıkıntıların bir parçasısın... Seni bu toprak doğurdu, bu toprak besledi. Bil ki yalnız değilsin. Büyük bir milletin zengin geçmişi ve parlak geleceği seninle beraber. Bahçesaray'dan Kaşgar'a varana kadar binlerce minaremiz göklere uzanıyor. Bize Tatar diyorlar, Çerkez diyorlar, Türkmen diyorlar, Kazak diyorlar, Özbek diyorlar, Azer diyorlar, Karakalpak, Çeçen, Uygur, Kabardı, Başkırt, Kırgız diyorlar. Bunlar hep yalan! Deniz parçalanmaz. Biz Türk-Tatarız. Bunu senin kalbinin bildiği gibi, her Başkırt, her Kırgız, her Kazak'ın, Kırgız'ın da kalbi bilir. Kalbinin hisleriyle hareket et. Dünyanın boş hırslarına kapılma...
Reklam
En kötü düşmanlarımız, bize umuttan söz edenler, sorunlarımızın çözüleceği ve arzularımızın karşılanacağı, neşeli, aydınlık, çalışmanın ve barışın olduğu bir gelecek vaat edenlerdir. Vaatlerini yenilemenin onlara bir bedeli yoktur, ama onlara kulak vermek bize çok pahalıya mal olur ve yalnızca yanlış fikirler ediniriz, biz ne kadar ilerlersek bu fikirler de o kadar etkili olur ve muğlaklığın sultası altında o ölçüde eziliriz.
Sayfa 56
"İmanımız, kuvvetimizdir. Düşmanlarımız bizden korkmasa bile aleme güneş olan ümit ve imanımızdan korkacak, teslim olacaklar. Ümidimiz bir güneş gibi onları da ısıtıp erittiği gün biz muzaffer olacağız."
Faşistlik bir hastalıktır!
Ve sövüp sayacak düşmanlarımız: "İşte bedeviler! Aha! Allah'ın Arapları!" Evet, Arabız ve de utanmayız bundan
Biz ne kadar suyuna gitsek Amerika'nın O sırası gelince Sayım-suyum yok diyor Almanya gariban işçilerimizin Pişmiş aşına soğuk su katmada Komşumuz Yunanistan' sa habire Bulanık suda balık tutmada Ortakpazar ülkeleri desen Dışticaretimizi köstekliyor durmadan Sudan bahanelerle Ve Arap dostlarımız Sulu dereye götürüp susuz getiriyor bizi Diyeceğim: Suyu çıktı tüm dostlukların Ya düşmanlarımız Yani şu Ermeni teröristler Onların da suyu çoktan ısındı canım
Sayfa 300Kitabı okudu
Reklam
18 MART ÇANAKKALE DESTANI
18 MART ÇANAKKALE DESTANI Şair Mesut Kılıçoğlu Çanakkale’yi yazıyorum size, Selâm olsun tüm şehidlerimize. Anlatacağım yiğit Mehmetleri,
Çok iyimsersin Ksenophon
Arkadaşlar, kurtulma şansımızın yüksek olduğunu söylüyordum. Öncelikle biz tanrılara ettiğimiz yeminlere sadık kalırken, düşmanlarımız yeminlerini çiğneyerek mütarekeyi bozdular. Bu durumda istedikleri zaman güçlüleri bir çırpıda güçsüze çevirebilen ve tehlike içinde bulunan güçsüzleri kolaylıkla kurtarabilen tanrıların düşmanlarımıza kötü, bize de iyi davranmaları çok doğaldır.
“Hoca Efendi âdil bir barış anlaşmasının bunu elde edeceğine inanıyordu. İşgaller geçici idi. Hele daha ileri noktalara varması olmayacak şeydi, çünkü geçici anlaşma vardı. Onu biz bozmaz, barışı beklersek medeni düşmanlarımız hiç bozmazdı. Bu arada yapılacak tek ve en faydalı şey, işe yarayacak bileklerle kafaları işlerinden güçlerinden ayırmamaktı. Yıllarca bacası tütmeyen evlerin, başıboş kalmış tarlaların, bağların ve işyerlerinin büsbütün çöküp gitmemesi için bu şarttı. Bu olmazsa Türkiye artık olmayacaktı.”
Sayfa 218 - İletişim Yayınları, 36. Baskı 2018, İstanbulKitabı okudu
Efendiler, biz, bütün memleketi uyandırmak ve aydınlatmakla uğraşıyoruz. Fakat düşmanlarımız da, bize karşı, her yerde ve hatta bizzat bulunduğumuz ve her bakımdan hâkim olduğumuz Sivas şehrinde bile, alçakça maksatlarını gerçekleştirebilecek aşağılık vasıtalar bulmakta muvaffak olabiliyorlar
Sayfa 302Kitabı okudu
Reklam
Biz Türk'üz Bizden Korkmaya Devam Edin!
"Biz bunlara bakıp korkmamalıyız. Düşmanlarımız korksun. Hem de nasıl korkuyorlar. Korkularından bize bu zulümleri yapıyorlar. Korkmasaydılar yapmazdılar. Yüz elli yıldır bizi tüketmeğe uğraşıyorlar. Yüz elli yıl! İşte bu yurtta bir avuç Tatar kaldık. Bizi büsbütün yok etmedikçe içleri rahatlamıyacak. Biz mahvolduktan sonra bile, bu sefer ruhumuzun önünde titreyecekler. İyi bak bu yıkıntılara!.. Sen benim evlâdım olmakla beraber, bu toprağın, bu yıkıntıların bir parçasısın... Seni bu toprak doğurdu, bu toprak besledi. Bil ki yalnız değilsin. Büyük bir milletin zengin geçmişi ve parlak geleceği seninle beraber. Bahçesaray'dan Kaşgar'a varana kadar binlerce minaremiz göklere uzanıyor. Bize Tatar diyorlar, Çerkez diyorlar, Türkmen diyorlar, Kazak diyorlar, Özbek diyorlar, Azer diyorlar, Karakalpak, Çeçen, Uygur, Kabardı, Başkırt, Kırgız diyorlar. Bunlar hep yalan! Deniz parçalanmaz. Biz Türk-Tatarız. Bunu senin kalbinin bildiği gibi, her Başkırt, her Kırgız, her Kazak'ın, Kırgız'ın da kalbi bilir. Kalbinin hisleriyle hareket et. Dünyanın boş hırslarına kapılma..."
Sayfa 27 - Ötüken Neşriyat Yayınları, 26.Basım, 2019, İstanbul.
460 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.