Yalnız hayalimizde kalan sevgili sesleri Ölülerin, artık ölmüşçesine
Yitirdiklerimizin;
Bazen bir düşte konuşurlar bizimle
Ya da tıkırdayan beyinde canlandırır onları bir düşünce...
.
Amerika'yı Müslüman Türkler mi keşfetmiştir...
Fransa’nın başkent Paris’te Bibliothèque Nationel adlı bir millî kütüphane vardır. Bu kütüphanede, Kristof Kolomb’un kendi el yazısı ile kaleme aldığı Amerikan seyahat notları bulunmaktadır. Fransız amirallerinden Dr.Charcot 1928 yılında bu notları Christope Colomb vu par Un Marin(Bir denizci gözüyle Kristof Kolomb) adıya yayınlamıştır. Bu kitapta şu sözlere yer verilir:
"Rodrigo sıradan bir tayfa değildi. Osmanlı bahriyesine mensuptu.Dinini gizlemek zorundaydı.Onun Müslüman olduğunu benden başka bilen yoktu. Geceleri pek az uyur, devamlı surette harita üzerinde çalışır ve hesaplar yapardı. Bu haritaların ve tuttuğu notların birer kopyasını çıkarttım. Keşfin şerefini ve ödülünü bir Müslüman’a kaptırmamak için bu gerçeği açıklamadım"
Dr. Charcot, Kolomb’un bu itirafını şu değerlendirmeyle verir: “Amerika’nın keşfi Kolomb’a değil Müslüman denizcilere aittir”
1928 yılında yayınlanan bu yazıya rağmen, bırakınız dünya devletlerini, hâlâ bizim ülkemizin tarih kitaplarında bile Amerika’yı Kolomb’un keşfettiği yazılır ve öğrencilere öyle öğretilir.
İskender PALA
Fatih'i Fatih yapan bütün bu özellikler galiba atası Osman Bey'in hani misafir kaldığı odada, Kur'an var diye ayağını uzatamadan sabahladığı gecenin ilhamını taşıyordu ve yirmi üç yaşındaki bu delikanlı bir hayal değil bilakis muhteşem bir hakikatti.
"Bütün mutlu aileler birbirine benzer" diye başlamıştı Lev Tolstoy, Anna Karenina'ya, ve sonra ikinci cümleyi, yüreklere bir hançer saplar gibi söylemişti: "Her mutsuzluğun hikayesi ise kendine özgüdür."