Neden gitti ki? Beni engellemeliydi, bu onun göreviydi. Beni benden kurtarabilirdi, fakat daha fazla yapmak istemedi. Beni hor görüyor. Sevgisi bitti. Beni tutmayı bırakınca düştüm. Üzerindeki benim kanım.
Yola düştüm çünkü kendimi bundan alamıyordum, çünkü cebimde tren parası yoktu; çünkü hayatım boyunca aynı vardiya da çalışacak şekilde yaratılmamıştım; çünkü yollara düşmek, düşmemekten daha kolaydı…
Yalnız olduğumu unutmuş, hiçbir şey beklemiyordum, saatin bile farkında değildim. O güne kadar çok düşündüğüm için az hissetmişim gibi geliyordu bana; öyle ki sonunda şaşkınlığa düştüm; Duygum bir düşünce kadar güçlü oluyordu.
Yaşamım boyunca birçok yanılgıya düştüm. Bana çok acı çektiren yanlış işler yaptım. Hiçbirinden pişman değilim; çünkü yapılması gereken yanlışlardı bunlar. O yanlışları ancak yaptıktan sonra onlardan kurtulabilirdim.
"Divane aşığın yüreği neden hep yaralıdır bilir misin? Gönlü şâd etmek için önce aklı irşâd eylemek gerekir de ondan. Yoksa aşka düştüm diye ağlar, durursun... Gülü koklamak isterken can evine diken batan bülbül misali..."