Enflasyonun düşük gelirliler için daha zor olduğu düşünülür. Düşük gelirliler, yüksek gelirlilere göre varlıklarının büyük kısmını nakit olarak tutarlar. Yüksek gelirlilerin de elbette nakitleri vardır fakat varlıklarının büyük kısmını diğer reel ve finansal varlıklarda bulundurma olasılıkları daha fazladır. Yoksullar, enflasyonun bedelini daha ağır öder çünkü bu, esas varlıkları olan nakit parayı yok eder. Yüksek gelirliler, değeri enflasyonla artan varlıklarlar tutarak enflasyonun etkisinin bir miktarını telafi edebilirler.
Sayfa 193Kitabı okudu
"Burası özgür bir ülke," dedi genç Kral, "kimsenin kölesi değilsin ki."
"Savaşta," dedi işçi, "zayıflar güçlülerin kölesi olur, barışta da yoksullar zenginlerin kölesi olur. Yaşamak için çalışmaya mecburuz; bize verdikleri ücret o kadar düşük ki, yaşamamıza yetmiyor, ölüyoruz. Bütün gün onlar için uğraşıp didiniyoruz; onlar sandıklarını altınla dolduruyor, bizimse çocuklarımız vakitsiz solup gidiyor, sevdiklerimizin yüzü sertleşip fesatlaşıyor. Üzümü biz eziyoruz, şarabı başkası içiyor. Mısırı biz ekiyoruz, ama soframız boş. Kimse görmese de zincirlerimiz var; bize özgür dense de köleyiz." "Herkesin durumu aynı mı?" diye sordu genç Kral.
"Herkesin durumu aynı," dedi işçi; "genç, yaşlı, kadın, erkek, çocuk, ihtiyar, fark etmez. Tüccarlar kanımızı kurutsa da, onlara boyun eğmek zorundayız. Rahip atının üstünde geçip gider, tespihini çeker, bizi umursayan yok. Yoksulluk aç gözleriyle güneş girmeyen sokaklarımızda kol gezer, onu donuk yüzüyle Günah izler. Sabahları bizi Sefalet uyandırır, geceleri Utanç başımızı bekler. Ama bütün bunlardan sana ne? Sen bizden biri değilsin. Yüzün fazlasıyla mutlu senin."
Sayfa 62 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
...
yoksullar yaşar o binada,
yoksul Zenciler, Meksikalılar ve
birkaç kaçık Uzak Doğulu.
son şansı onların bu bina,
kendileriyle sokak arasındaki
son düşük kiralı bina.
''Hank.'' dedi,
''neden?''
''çünkü,'' dedim, '' bir gün biri
beni başından atmak için
imza toplamaya çalışacak.''
...
Cinsel ilişki sırasında erkeklerin yüzde yüzü zevk duyarken bu oran kadınlarda sadece yüzde 70-77'dir. Sevişmelerin üçte ikisinden fazlasının süresi dört-yirmi dakikadır, yüzde 22'si daha uzun sürer, sadece yüzde 11'i üç dakikanın altındadır. En yaygın cinsel ilişki pozisyonu erkeğin partnerinin üstüne çıkmasıdır ama 1953 anketlerinin sonuçlarına göre kadının iki farklı pozisyonda bulunması da yaygındır: Erkeğin üstüne çıkarlar (yüzde 45) ya da erkekle yan yana yatarlar (yüzde 31 ). Ahlakla ya da yasalarla çelişen gizli bir cinsel kültürün çerçevesini belirleyen başka veriler de vardır. Sözgelimi çıplaklık yüksek sınıflarda, halk kesimlerine göre daha fazla hoşgörüyle karşılanır; çıplaklık özellikle yoksullar ve eğitim düzeyi düşük insanlar arasında müstehcen bir olgu gibi tanımlanır. Tersine, yüksek sınıf insanlarının yüzde 90'ı cinsel ilişki sırasında çıplaktır ve özellikle erkekler çıplak yatarlar. Halk geç dönem Victoria mirasını sahiplenmiştir, buna karşılık elitler sıradan insanlara benzememek için başka adetleri benimsemişlerdir.
Sayfa 282
"savaşta," dedi işçi, "zayıflar güçlülerin kölesi olur, barışta da yoksullar zenginlerin kölesi olur. yaşamak için çalışmaya mecburuz; bize verdikleri ücret o kadar düşük ki, yaşamamıza yetmiyor, ölüyoruz. bütün gün onlar için uğraşıp didiniyoruz; onlar sandıklarını altınla dolduruyor, bizimse çocuklarımız vakitsiz solup gidiyor, sevdiklerimizin yüzü sertleşip fesatlaşıyor. üzümü biz eziyoruz, şarabı başkası içiyor. mısırı biz ekiyoruz ama soframız boş. kimse görmese de zincirlerimiz var; bize özgür dense de köleyiz."
Sayfa 62Kitabı yarım bıraktı
"SAVAŞTA ZAYIFLAR GÜÇLÜLERİN KÖLESİ OLUR, BARIŞTA DA YOKSULLAR ZENGİNLERİN KÖLESİ OLUR. YAŞAMAK İÇİN ÇALIŞMAYA MECBURUZ; BİZE VERDİKLERİ ÜCRET O KADAR DÜŞÜK Kİ, YAŞAMAMIZA YETMİYOR, ÖLÜYORUZ. BÜTÜN GÜN ONLAR İÇİN UĞRAŞIP DİDİNİYORUZ; ONLAR SANDIKLARINI ALTINLA DOLDURUYOR, BİZİMSE ÇOCUKLARIMIZ VAKİTSİZ SOLUP GİDİYOR, SEVDİKLERİMİZİN YÜZÜ SERTLEŞİP FESATLAŞIYOR. ÜZÜMÜ BİZ EZİYORUZ, ŞARABI BAŞKASI İÇİYOR. MISIRI BİZ EKİYORUZ, AMA SOFRAMIZ BOŞ. KİMSE GÖRMESE DE ZİNCİRLERİMİZ VAR; BİZE ÖZGÜR DENSE DE KÖLEYİZ.
Sayfa 62Kitabı okudu
