Köy Enstitüleri üzerine yazılan kitaplar.
1. Adıyaman Süleyman: Okul Uygulama Bahçeleri • Kendi Yayını 4. Bası 1963 2. Ağanoğlu Halit: Köy Enstitüleri Yolunda • İstanbul, 1949-A Sait Basımevi 3. Akalın Bedri: Köy Enstitülerinde Müzik Eğitimi Klavuzu • İstanbul, 1945-Milli Eğitim Basımevi 4. Akın Galip: Tonguç'un Kır Çiçekleri • Güldikeni Yayınları -
KİTAP LİSTESİ AD YAYINLARI Feministlere Masallar - Maeve Binchy
Reklam
Kadın Çalışmalarında yararlanılabilecek kaynaklara ilişkin yaptığım araştırmada Ankara Üniversitesinin hazırlamış olduğu bir kaynakçaya ulaştım faydalanmak isteyenler için bu ileti altında paylaşıyorum: link:
"Neden Sağ kesim iktidar ve kazanıyor fazla söze gerek yok! Adnan Menderes'in İcraatları -Dönemin cumhurbaşkanının resimlerinin paraya basılması maddesi değiştirildi ve bütün paralara Atatürk’ün resimleri basılmaya başlandı. -Okullarda din dersi zorunlu hale getirildi (21 Ekim 1950) -Türkçe okunmaya başlanmış ezan, yeniden Arapça
Ev temeli olan bir temeldir. Evin temeli zamana ve mekâna tetabuk etmesidir. Evin bir yatırım aracı olarak telakki edildiği bir zamanda evden mülhem bir düşünsel zeminin yokluğu dolayısıyla düşünce de pazara düşecektir hâliyle. Sonra da pazardaki düşüncenin işgüzarlığıyla evin kâr getirici, kaliteli, sağlam, sıcak ya da müstakil olmasına vurgu yapılacaktır. Oysa sahih ve silsilesi sağlam bir düşüncenin üzerine inşa edildiği bir zemindir ev. İnsanın olduğu ve oldurduğu atölyedir. Kazılmış bir çukura tıka basa doldurulmuş heveslerin muhkem ve göz alıcı bir kalıba girmesi hiç değildir. ... Abdurrahman Arslan bir yerde “Ahlak insanın evidir.” diyordu. Tam tersini de söyleyebiliriz sanırım: Ev insanın ahlakıdır. Tasavvuf literatürüne başvurarak izah etmeye çalışırsak evin dört duvarı şeriatı; odalar ise sırasıyla tarikat, marifet ve hakikatidir. Hulasası ev insanın bihakkın tezahür, tebarüz ve tekâmül ettiği mekândır. İnsan varlığını ahlak denilen o evde sürdürür. Parçalanmış bir dille izah etmek gerekirse düşünmek ve inanmak da böylesi bir varlıkla mümkündür dememiz icap eder. Bilindiği gibi en kâmil hâlini Kınalızâde’nin Ahlâk-ı Alâî’sinde bulan ahlak geleneğimiz üç temel sacayağı üzerine inşa edilir. Bunun en mühimi tedbir’ül menzildir. Tedbir’ül menzil ev idaresi anlamına gelmektedir. Lakin hem zahir hem de bâtın anlamını mündemiçtir. Yani ev idaresi evin ekonomik ve idari yönetimiyle birlikte ailenin ahlakı ve terbiyesini de içermektedir. O hâlde ev ahlakın ve siyasetin ilk okuludur diyebiliriz. Selman Bayer,Sabah Ülkesi Dergisi,sayı.58