Seçimler , sonuçlar
Aşkı yüzünden 33 yıl akıl hastanesinde kalan kadın sanatçı heykeltraş CAMILLE RODIN’E duyduğu sonsuz AŞK... Onun hikâyesi aslında 19 yaşındaki kız öğrenciyle, 43 yaşındaki öğretmeni arasında, yakan cazibe, önüne geçilemeyen aşk, bitmek bilmeyen tutkuyla sonu gelmez takıntılar ortasında, akıl hastanesinde biten bir öyküdür... Fransa’da hali
Bir aşk hikayesi...
Aşkı yüzünden 33 yıl akıl hastanesinde kalan kadın sanatçı heykeltraş CAMILLE RODIN’E duyduğu sonsuz AŞK... Onun hikâyesi aslında 19 yaşındaki kız öğrenciyle, 43 yaşındaki öğretmeni arasında, yakan cazibe, önüne geçilemeyen aşk, bitmek bilmeyen tutkuyla sonu gelmez takıntılar ortasında, akıl hastanesinde biten bir öyküdür... Fransa’da hali
Reklam
“Tanrı ya da cevherle başlayıp, sıfatlarla devam eden varlık anlayışının son halkasında tavırlar, özgün ifadesi ile "moduslar" vardır. Şimdi, tek cevherin sıfatları durumunda olan uzam ve düşünce tavırlara dönüşerek bütün evreni oluşturan varlıklara izafeten modusları meydana getirirler. Uzam değişerek hareket ve durağanlığı (sükûnet),
Sayfa 130Kitabı okudu
Düşünen insanların ruh hali bu dünyanın işleri konusunda, yalnızca daha iyi bir öteki dünya umudunun katlanılır kıldığı derin bir mutsuzluk haliydi.
“ Kendisinin Nedeni(Causa sui): “Kendisinin nedeni derken, özü varoluşunu gerektiren şeyi kastediyorum; yani var olmadığı takdirde doğasını kavrayamayacağım şeyi” der Spinoza. Bu tanımdan sonra, Spinoza da Descartes gibi tinsel olanla maddi olanı, bir başka deyişle “cisim” olanla “düşünce” olanı birbirinden ayırıyor. Her iki alanda da sonlu olanla sonsuz olan ayrımları yapılır. Kendi cinsinden bir şeyle sınırlanan için, sonlu denir; ama ne cisim düşünceyi ne de düşünce cismi sınırlayamaz, diyor, Spinoza. Cevher (Töz): Kendinde olan ve kendisi aracılığıyla kavranan şey, kavramı başka bir şeyin kavramından oluşturulmayan şey, olarak tanımlanır. Spinoza, Sıfat'ı, "aklımızın, tözün özünü kuran şey olarak anladığıdır" diye tanımlarken, Tavır ya da Mod derken, "tözün hallerini anlıyorum; yani başka şeyde olan ve hatta başka şey aracılığıyla kavranan şeyi", diye bir açıkama getirmektedir. Son olarak da, "Tanrı derken, mutlak anlamda sonsuz varlığı anlıyorum; başka deyişle her biri ezeli-ebedi ve sınırsız özünü ifade eden sonsuz sıfatlardan ibaret tözü" diyerek, Tanrı’yı tanımlar Spinoza.” s. 124-25
Osmanlı padişahları devletin sürekliliğini sağlayacak merkezin İstanbul olabileceğini anladıklarında Rumlar arasında mezhep kavgası Bizans’ı zaafa düşürmüş ve devlet kuru bir isim ve resimden ibaret kalmıştı. Hatta Fatih, Rumeli Hisarı’na yerleşince Rumlar şaşkınlığa düşerek Ayasofya’da yaptıkları bir toplantıda birbirleri ile dövüştükleri rivayet olunur.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.