259 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Okurken bitmesini istemediğim bir kitaptı ayrıca farklı kavramlar ve düşünceler hakkında bilgi sahibi oldum ufkumu açtı diyebilirim. Büyük bir keyifle okudum bu kitabı tıpkı diğer klasikler gibi okunası bir eser.
Babalar ve Oğullar
Babalar ve OğullarIvan Turgenyev · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202144,3bin okunma
Reklam
141 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Varoluşçu psikoterapinin önde gelen ismlerindendir. Bu akımın diğer isimleri pek çok okur için tanıdık olan Irvin Yalom ve Türkiye'de de Engin Gençtan'dır. Yaratıcılık konusunu esasen bir teoriye oturtmak oldukça zor malumdur ki her meşrepte ve karakterde sanatçı ve bilim insanı mevcuttur. Ancak yazar burada bilinçdışının insan için her şeyin hızla değişip yenilendiği bu dünyada başat kaynak olduğunu söylüyor. Her varoluşçu gibi kaygıyı önemsiyor ve yeni bir şeyleri yaratmayı bununla ilişkilendiriyor. Değişimin kaygısını. Tabi ki özünde ve başkalrında. Gülünmekten, rezil olmaktan, dışlanmaktan korkmadan yaratmanın cesaretini tartışıyor. Yazar kitaptaki tezini biyografik alıntılarla desteklemeye çalışılmış özelikle Matematikçi Poincare hakkında verdiği anektodlar bana ilginç gelmişti. Her akım ilk çıktığında hele onu kuramsallaştırmaya çalışanlar tarafından son derece şevkli hatta biraz militanca savunuldu. Bu yüzden bazı düşünceler biraz zorlama gelebilir veya kendi hayat deneyimlerinizle örtüşmeyebilir bu yüzden her aklı başında insan gibi bu kitapla da aranıza mesafe koymayı ve eleştirel düşünmeyi unutmayın. Ama ister kitapta yazılan herşeye katılın veya katılmayın kitabın insana verdiği motivasyon kesinlikle sizde kalıp kafanızda sanat yapıtı nasıl oluştulur meselesine bir kapı açacaktır. Şimdiden iyi okumalar.
Yaratma Cesareti
Yaratma CesaretiRollo May · Metis Yayınları · 20202,316 okunma
Düşünceler mükemmel, ancak davranışlar kusurludur. Bir insanı sevdiğini düşünmek, ona bunu söylemek ve ardından sarılmakla anlatılamayacak kadar mükemmeldir.
152 syf.
9/10 puan verdi
Bu kitabı okumak isteyen arkadaşlar okumaya başlamadan önce sosyalizim, komünizm, kapitalizm.... vb. Düşünceler hakkında biraz araştırma yaptıktan sonra okusalar daha iyi. Çünkü kitap bu düşüncelerin temsili bir şekilde işlenmiş halinden ibaret. Ancak kitabı pek sevmediğimi de belirtmek isterim.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020245,1bin okunma
Abdi Ağa da insan, biz de...
Memede olan olan olmuştu. Gözüne uyku girmiyordu. Düşüncelere kaptırmıştı kendini. Düşünceler kafasına akın ediyordu. Düşünüyordu artık. Dünya kafasında büyümüştü. Dünyanın genişliğini düşünüyordu. Değirmenoluk köyü bir nokta gibi kalmıştı gözünde. O kocaman Abdi Ağa, karınca gibi kalmıştı gözünde. Belki de ilk olarak doğru dürüst düşünüyordu. Kin duyuyordu artık. Kendi gözünde kendisi büyümüştü. Kendini insan saymaya başladı. Yatakta bir taraftan bir tarafa dönerken söylendi. "Abdi Ağa da insan, biz de..."
Sayfa 80
Reklam
Oturup Mehdi beklemek inancı İslam'ın inancı değildir.Çalışıp Mehdi çıkacaksa, onun çıkış ortamını hazırlamak gerekir.
443 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
yoğun düşünceler içeren bir kitap okumak için zihninizi boşaltmanız lazım. Ve kendinizi sorgulamaya hazır olun..
Tanrılar Okulu
Tanrılar OkuluStefano D'Anna · Sinedie Yayınları · 20114,203 okunma
Davranışa dönüşen düşünceler daima geçmişe aittir.
"Elimden her nesneyi almışlardı. Zamanı bilmeyeyim diye saati, yazı yazmayayım diye kalemi, bileklerimi kesmeyeyim diye bıçağı; sigara gibi en ufak bir sakinleştirici bile benden esirgendi. Tek bir söz söylemesine ve tek bir soruyu yanıtlamasına izin verilmeyen gardiyandan başka bir insan yüzü görmedim, bir insan sesi duymadım; göz, kulak bütün duyular sabahtan geceye, geceden sabaha kadar en ufak bir besin almıyordu, insan kendi kendisiyle, kendi bedeniyle ve masa, yatak, pencere, leğen gibi dört-beş dilsiz nesneyle çaresizlik içinde tek başına kalıyordu. Suskunluğun siyah okyanusundaki cam fanuslu bir dalgıç gibi yaşıyordu insan, kendisini dış dünyaya bağlayan halatın kopmuş olduğunu ve o sessiz derinlikten hiç bir zaman yukarı çekilmeyeceğini ayrımsayan bir dalgıç gibi hatta... Yapacak, duyacak, görecek hiçbir şey yoktu, her yerde ve sürekli hiçlikle çevriliydi insan, boyuttan ve zamandan tümüyle yoksun boşlukla. Bir aşağı bir yukarı, bir aşağı bir yukarı yürüyüp durdu. Ama ne kadar soyut görünürse görünsünler, düşünceler de bir dayanak noktasına gereksinim duyarlar, yoksa kendi çevrelerinde anlamsızca dönmeye başlarlar; onlar da hiçbir şeye katlanamaz. İnsan sabahtan akşama kadar bir şey olmasını bekler ve hiçbir şey olmaz. Bekleyip durur insan. Hiçbir şey olmaz. İnsan bekler, bekler, bekler, şakakları zonklayana dek düşünür, düşünür, düşünür. Hiçbir şey olmaz. İnsan yalnız kalır. Yalnız. Yalnız.
Reklam
Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi. Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz var ki? Kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı? Yaşayışımıza ve etrafımıza şekil vermek arzusuyla dünyaya gelmekten ise hayatın ve muhitin verdiği şekli kolayca alacak kadar boş ve yumuşak olmak daha rahat, daha makul değil miydi?
...''İşte, bu, bugünkü değişimler de gösterdi ki, gerçekten, islam dünyasının her yanında biriken, içimizde biriken, milletimizin parçalarında biriken birtakım duygular, düşünceler, bir gün patlama aşamasına geliyor. Bunun da, kansız bir devrim olması, yani diriliş olması, ruhta diriliş olması için, bizim çok şuurlu olmamız lazımdır. Yoksa, beklenmedik şekilde patlayan birtakım olaylar, toplumları hiç de istemedikleri yönlere götürürler. Bu yüzden, biz, geçmişte dedelerimizin yüklendiği görevi, yani İslam Milleti'nin derlenip toplanışı görevini üstlenmeliyiz.''
"En büyük düşünceler, en basit olanlarıdır."
Sayfa 158Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.