Yaşamakta Direnmek
... bu çabuk değişen deliler borsasında tanrının simsiyah yeryüzüne tükürdüğü karşılıksız damlar her gece yarısı deprem gürültüleriyle ansızın yıkılırken inadın nagant gibi koltuğunun altımda yaşamakta direnmek ne demek düşündün mü ...
-Yani farklı bir yol seçmiş olsan hayatının nasıl olabileceğini düşündün mü hiç? -Bazı yolların daha kolay olacağını düşünmek işimize geliyor bence, ama belki de kolay yol yoktur. Yalnızca yollar vardır. ... Her gün,her an yeni bir evrene giriyoruz. Boş yere hayatımızın farklı olmasını diliyor, kendimizi başkalarıyla ve kendimizin farklı versiyonuyla karşılaştırıp duruyoruz ama gerçekte çoğu hayat bir yere kadar iyi ve bir yere kadar kötü...
Sayfa 177Kitabı okudu
Reklam
"Hiç beklemediği bir anda ona sürpriz yapmak istiyorsun." "Hayır! Öyle değil. Ama korkuyorum... Onu korkutmaktan korkuyorum, anlıyor musun? Öngördüğüm bu muazzam mutluluğun onu ürkütmesinden korkuyorum! Günün birinde ona seyahat etmek isteyip istemediğini sordum. Hiçbir şey arzulamadığını, bu ülkelerin var olduklarını, güzel olduklarını ve başkalarının oralara gidebileceğini bilmenin ona yettiğini söylemişti..." "Peki sen Jérôme, sen seyahat etmek istiyor musun?" "Her yere! Hayat bana uzun bir yolculuk gibi geliyor onunla, kitaplarla, insanlarla, ülkelerle... 'Demir almak' deyiminin ne anlama geldiğini hiç düşündün mü?" "Evet, bunu sık sık düşünüyorum," diye fısıldadı. Ama ben onu üstünkörü dinleyip sözlerinin yaralı kuşlar gibi yere düşmesine izin veriyor, kaldığım yerden devam ediyordum: "Gece yola çıkmak, şafağın göz kamaştırıcı aydınlığında uyanmak: Dalgaların belirsizliğinde yalnız ikimiz olduğumuzu hissetmek..." "Ve henüz çocukken haritadan baktığımız bir limana varmak, hakkında hiçbir şey bilmediğimiz o yere..."
Sayfa 40 - Can Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu
"Doğru söyle, hiç pencereden atlamayı düşündün mü?" "Oh, evet." "Çok mu?" "Sıkça." "Peki seni durduran şey ne?" "Ölmeyi istemediğimden değil, yaşamayı istememden -daha iyi yaşamayı. Daha iyi bir hayat istiyorum, bir süre daha buralarda kalmam iyi olur diye düşündüm."
Sayfa 32
KÖMEN
Hiç düşündün mü niçindir yaşamak? Bir görev yapmak içindir yaşamak. Er kişiysen görevin neyse, başar. Zevke, eğlenceye hayvan da koşar.
Durmaksızın nimet devşiren Ceviz ağacı altında.— Öğleye durmayı Hiç düşündün mü ağaç neden hayvan değil: Çünkü kan’dır hayvan Damardır ağaç
Reklam
Baba... Bu evde senden başka varlıkların yaşadığını hiç düşündün mü?
Sayfa 501
Keşfedilmemiş deha hikâyesi çok eskidir am daha beterini düşündün mü hiç? Fazlaca takdir edilen dehayı Bir lahın insanın salak olması, iyiyi göremed İnsan kızamaz ona. Ama görebildiği halde iyiyi istemeyen insa anlayabilir misin?
Sayfa 468 - Pegasus
“Hiç intiharı düşündün mü?” diye sordum. “Bir çok kez,” dedi yanıt olarak. “Peki intihar ettin mi?” Cevap vermedi sezliğini korudu. “Bir insanın intihar etmek için birçok nedeni olabilir ama o an tek bir duygu hisseder: Nefret.” Omzumu indirip kaldırdım. “Ben kendimden nefret ediyorum senden değil.” Ben kendimi değersiz görüyordum, onu değil. Bunu söylemek istemedim
Yaşlandıkça neden etkisini yitirir acılar hiç düşündün mü?
Reklam
Çalışmakla ömür tüketen babaları, yavrularının geçimini sağlamak için zorluklara katlanarak genç yaşta kara topraklara giren anneleri düşündün mü hiç? çocuklarını sefalet içinde gören ve bunun karşısında çaresiz kalan kaç babanın kalbine hançer sapladığını; evladını kaybeden kaç ananın kendini denize attığını ya da kahrından öldüğünü veya aklını kaçırdığını biliyor musun?
Bir sebepsiz yaşama sevinci Ne varsa Tek tek sustu. Bir şey söylemedin, dedi! Ölümü hiç düşündün mü, dedim!
baba ben artık bu evde yaşamak istemiyorum yıllardır ruhumuzu öldürdün bu evde hayatında bir roman okumadın bir sinemaya gidip heyecanlanmadın beni ve annemi bu çirkin eşyanın içine hapsettin yemekten ve uyumaktan başka bir şey düşünmedin bende bütün duygular senin bu inatçı duygusuzluğuna karşı gelişti kuru mantığınla içimizi kuruttun sana benzeyen taraflarımdan ellerimden ayaklarımdan utanıyorum ihtiyarlayınca sana benzemekten korkuyorum kötülük edemeyecek kadar kısır kafanda yalnız bizim için yaptıklarının defterini tuttun bana aldığın ilk elbiseden verdiğin son harçlığa kadar hastalığımda uykusuz kaldığın gecelerin hesabına kadar kaydettin bu ağır havalı evin içini güzel bir müzik sesiyle bir kitapla süslememe izin vermedin nasılsa eve giren bütün güzelliklerin birer birer yok oluşunu kayıtsız bir sabırla seyrettin kanaryam öldüğü zaman bir yenisini almadın çiçekler solunca boş saksıları balkona taşıdın hiç duydun mu hediye diye bir sözün olduğunu insanların birbirine aldıkları ve genellikle çocukları sevindiren hediye bir gün elinde bir balonla eve döndün mü yaptığım resimler için ağzından çaktığın çivilere dikkat et duvarları berbat ediyorsun sözünden başka bir söz çıktı mı bu evde senden başka varlıkların yaşadığını hiç düşündün mü ben bir kitap okurken ne okuyorsun diye bir soru sordun mu beni elimden tutup bir gün parka götürdün mü..
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.