Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Akıl, yürek ve beden namazda olursa, insan zâhirde halk, hakikatte Hak ile olur. “Allah-u Ekber” deyip Hak ile olanlar, hak yolda her nevi meşakkate göğüs gerer. Namaz için gözünü kırpmadan bedel öder. Yorulduğunda, zihninde, Kâbe’yi yeniden müminlere musalla yapan Peygamber-i Ekber’i canlandırır. Hz. Ömer gibi vurulduğunda da cemaatin namazını düşünür, Urve gibi kalabalık bir cemaatin önünde namazda ayağı kesilir; ne ah eder, ne inler… Önünde Kâbe’yi, solunda Cehennem’i, sağında Cennet’i, arkasında ölüm meleğini, ayaklarının altına Sırât’ı tasavvur eden; her kıldığı namazın son namazı olduğunu düşünen, “Büyük olan Allah’tır!” derken bütün hücreleriyle lisanına iştirak eden, ne söylediğini, ne okuduğunu bilen bir mümin namazda acı çekmez, elem duymaz. Ona acı veren tek bir şey vardır ki o da namazının kabul edilip edilmediği hususudur. Zira dünyanın belaları gibi nimetleri de geçicidir. Bâkî olan ise yalnızca Allah Azze ve Celle’dir."
Sayfa 70 - Hüküm KitapKitabı okuyor
Düşün­menin derinliği neden oluşur? Hesaplamanın aksine, düşünme dünyaya yeni bir bakış sunar, hatta başka bir dünya ortaya çıka­rır. Sadece canlı olan, acı çekebilen hayat düşünme yetisine sa­hiptir. Yapay zekada eksik olan tam da bu hayattır: "Biz düşünen kurbağalar değiliz, soğutulmuş iç organları olan nesnelleştirici ve kaydedici aletler değiliz - düşüncelerimizi sürekli olarak acı­larımızdan doğurmamız ve onlara içimizdeki kan, yürek, ateş, haz, tutku, azap, vicdan, kader, talihsizlik gibi her şeyi anaç bir şekilde vermemiz gerekir." Yapay zeka sadece bir hesap aracıdır. Öğrenme yetisine hatta "derin öğrenme" yetisine sahiptir ama deneyim yetisine sahip değildir. Ancak acı, zekayı tine dö­nüştürür. Acı algoritmaları olmayacaktır.
Sayfa 50 - Metis YayKitabı okudu
Reklam
Bir insanı düşünen yürek.. Bunu öğreten gücün kitap­ların gücü olduğunu düşünüyorum. Bu güç, birçok insanı cesaretlendirip ayakta tutuyor.
Sayfa 187 - Turkuvaz YayınlarıKitabı okudu
Demek ki dünyada henüz kirlenmemiş, bozulmamış olanı her zaman, her koşulda kirletmeyi seven bir enerji vardır.
Ruhsal yoksulluk, karanlıklar dünyasına hiçbir zaman inmemiş olmaktan kaynaklanır...
Bir insanı düşünen yürek… Bunu öğreten gücün kitapların gücü olduğunu düşünüyorum. Bu güç, birçok insanı cesaretlendirip ayakta tutuyor...
Sayfa 187 - Turkuvaz Kitap, 11. Baskı, Eylül 2023Kitabı okudu
Reklam
İnsanları dinî konularda şüpheye düşürenler, imanlarını sarsanlar onların mutluluklarını da almışlardır. Sonunda da, bu insanları nasıl mutlu edeceklerini düşünmüşlerdir. Pek çok tez öne sürmüşlerdir. Russo "İlkel insan mutlu insan" derken acaba "ilkellikle neyi kast etmiştir? Düşünmemek çare olarak rilmiş, o da olmamıştır. "Gününü yaşa" tezi tutmamış, insan düşünen bir varlık olduğu için geçmiş ve geleceğini düşünmeden edememiştir. "Mutluluk gelecektedir" görüşü insanları gelecekteki hayali bir mutluluğun beklentisine götürürken hayali bir beklentinin insan psikolojisindeki acısı, şüphesiz ki büyüktür. Bütün bunlar, insan için huzursuzluğu artırmaktan başka bir şey sağlamamıştır.
"Göstermiyorlar yüzünü Gözlerim yoksun senden Sildiler tüm gülüşlerini Aşkını aldılar benden. Gasp etsinler ne bulurlarsa Hâlâ bir hazine var içimde Seni seven, düşünen bir yürek Çarpıyor senin için özlemle."
Sayfa 168Kitabı okudu
Artık uyusan da uyumasan da, gece gündüz bu dünyada seni bekleyen,senin için yanıp tutuşan senin düşünü kuran birinin olduğu gerçeğini göz ardı edemezsin. Seni sürekli olarak düşünen bu ruhu düşünmek istememen,ondan kaçmaya çabalaman da boşunadır,çünkü artık sen kendinin değil onun içinde yaşamaktasındır. Yürüyen bir ayna misali,yabancı biri birdenbire seni içinde taşımaya başlamıştır;ama hayır,ayna değil,çünkü o bile yalnızca ona isteyerek sunduğun bir görüntüyü yansıtır,halbuki bu kadın,seni seven bu yabancı sen sunmadan tüm benliğini ele geçirmiş,seni kendi kanının içine hapsetmiştir. Sen hep onun içindesindir,nereye kaçarsan kaç kendisiyle birlikte seni de götürmektedir. Artık bir yerlerde başka bir insanın içinde onun tutsağı olmuş.onun eline geçmişsindir,hiçbir zaman kendin olamayacak,kendini özgür ve bağımsız hissedemeyecek ve hiç suçun olmadığı halde sürekli takip edilecek,ona karşı hep sorumluluk duyacaksın.sürekli seni düşünen,seni arzulayan bu ihtirasın pençesinde kıvranacak,düşünüldüğünü her zaman hissedeceksin
Reklam
İnsan...
Biz düşünen kurbağalar değiliz,soğutulmuş iç organları olan nesnelleştirici ve kaydedici aletler değiliz-düşüncelerimizi sürekli olarak acılarımızdan doğurmamız ve onlara içimizdeki kan,yürek,ateş,haz,tutku,azap,vicdan ,kader,talihsizlik gibi her şeyi anaç bir şekilde vermemiz gerekir.
Sayfa 50 - MetisKitabı okudu
Acı düşünmeyi derinleştirir. Oysa derin hesaplama diye bir şey yoktur. Düşünmenin derinliği neden oluşur? Hesaplamanın aksine, düşünme dünyaya yeni bir bakış sunar, hatta başka bir dünya ortaya çıkarır. Sadece canlı olan, acı çekebilen hayat düşünme yetisine sahiptir. Yapay zekada eksik olan tam da bu hayattır: "Biz düşünen kurbağalar değiliz, soğutulmuş iç organlan olan nesnelleştirici ve kaydedici aletler değiliz - düşüncelerimizi sürekli olarak acılarımızdan doğurmamız ve onlara içimizdeki kan, yürek, ateş, haz, tutku, azap, vicdan, kader, talihsizlik gibi her şeyi anaç bir şekilde vermemiz gerekir. Yapay zeka sadece bir hesap aracıdır. Öğrenme yetisine hatta "derin öğrenme" yetisine sahiptir ama deneyim yetisine sahip değildir. Ancak acı, zekayı tine dönüştürür. Acı algoritmaları olmayacaktır.
Sayfa 50
Güz mevsiminin sert ve yalın rüzgarları esmeğe başladı. Issız, engin Anadolu yaylaları üstünde ah bu rüzgarlar... Çölde yolunu şaşırmış kervanlar, viran bir beldenin üstünde yüzlerce baykuş sürüsü, bir deniz kazası esnasında kopan yürek parçalayıcı haykırışına, bir dağın çöküşünü, bir büyük kraterin infilakı, bir çığın inişi, bir selin basışı, hiçbir şey, hiçbir tabii afet bu rüzgarların çıkardığı sürekli uğultu kadar uğursuz, korkunç ve hüzün verici değildir. Bu rüzgarlar estiği sürece, ben Dostoyevski'nin kişilerinden biri gibi oluyorum. Ya Sibirya yollarında bir sürgünüm, ya Moskova sokaklarında aç bir serserinin, ya sınır boyunda bir han odasında kaçmak çarelerini düşünen bir suçlunun kabı içine girerim. Derin bir azap yüreğimi tırmalar.
Bir insanı düşünen yürek… Bunu öğreten gücün kitapların gücü olduğunu düşünüyorum. Bu güç, birçok insanı cesaretlendirip ayakta tutuyor..
Sayfa 188Kitabı okudu
689 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.