Gece paradoksu :)
Düşünmek istemiyorum. Düşünmek istemediğimi düşünüyorum. Düşünmek istemediğimi düşünmemem gerek.
Jean-Paul Sartre
Jean-Paul Sartre
Sevmemek için bahanemiz hazır, Ya çok yoğunuz ya çok yorgunuz (!), uyumak için önümüze sonsuzluğu sermişken kâinat. Oysa bir kıvılcımın parlayıp sönmesi kadardır, bahanelerle geçiştirdiğimiz şu hayat.
Reklam
herkesin içinde bir ateş üşür, akşam olup güneş eteğini toplamadan -ah bir ısıtabilsek- . herkesin için de bir de yanardağ vardır, viran susmaklar saklıdır -ah bir kusabilsek- -ah bir unutabilsek-
Sayfa 432 - Karina Yayınevi
Bonjouuuuuuuur :)
Mina Urgan'ın kitaplar ile ilgili bu tecrübesini okuduğumda yirmili yaşlardaydim. 📚Bir Dinozorun Anıları O zamandan beri vereceğim emeği hak etmediğini düşündüğüm insan ile ilişkiyi yürütmem, kitabı ise bitirmem. Karakterim üzerindeki etkisi muazzamdır. Mina Urgan der ki: "Az ömrüm kaldığı için, kitapları seçerek, çok özenle seçerek okuyorum artık. Kısıtlı vaktimi yeni ama değersiz bir kitaba harcayacağıma, daha önce birkaç kez okuduğum ve sevdiğim kitapları yeniden okumayı yeğ tutuyorum. Başladığım kitabı, kötü de olsa bitirmek huyundan Fethi Naci’nin bir sözü sayesinde kurtuldum: “Karpuzu kestin. Baktın ki kabak. Gene de zorla yiyecek misin o karpuzu? demiş Fethi Naci." Telkinlerimden en önemlisidir, çünkü benim yetişme şeklimin aksi bir telkindir. Bolca düşünmek lazım. Hele ki kimsenin gerçekten düşünmediği, başkalarının düşüncelerine taptığı bu zamanlarda. Günaydın ☕🤍
Bravo !
Kürtler, Türklerle birlikte Türkiye Cumhuriyetinin bir parçası olmak istemiyorlarsa, bu benim anlayabileceğim bir şey. Ama tavsiye edebileceğim bir şey değil. Bir halkı veya bir halk aşamasına gelmiş, ayrı bir halk olduğu bilincini kazanmış bir topluluğu, karşı yönde bir iradesine rağmen, bir başka halkın içinde tutmanızın ne pratiği vardır, ne de ahlakiliği. Son tahlilde, bireyler gibi halklar ve ulusların da kendi kaderlerini kendilerinin tayin etme haklarının olduğunu düşünürüm. Kürtlerin ayrılmaları durumunda Türkiye’nin çeşitli bakımlardan kü­çülmesi beni fazla üzmez. Kötü bir evliliktense çiftlerin birbirinden ayrılması daha iyidir. Bu sebeple üzülmem, kimseye kin veya öfke duy­mam. Kürtler benimle birlikte yaşamayı düşünmüyorlarsa bu onların doğal hakkıdır. Fakat bu ayrılmanın barış içinde gerçekleşmesini yeğle­rim. Halkların eğer böyle bir iradesi varsa bu iradenin silah veya baskı yoluyla değil, barış içinde ve hukuk yoluyla tezahür etmesini isterim.
Hayattan ne öğrendim? Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum. Işığı gördüm, korktum. Ağladım. Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim. Karanlığı gördüm, korktum. Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi. .. Ağladım. * * * Yaşamayı öğrendim. Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu; aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.