"Bir insan yanındaki kişiye sesini duyurmak için bağırıyorsa o iki insan fiziken yan yana olsalar bile kalben, ruhen, aklen birbirlerinden fersah fersah uzaklaşmışlardır." 29 "Unutmak bazen bir nimettir. Yaşadığımız acıları hiç unutmadığımızı, o acının en yoğun halinin sürekli devam ettiğini düşünün." 35 "Biz akl-i selim ile doğrunun, kalb-i selim ile iyinin, zevk-i selim ile güzelin ne olduğunu biliriz." 39 "Mesela "Boş vakitlerimde Kitap okuyorum!" diyorlar. Oysa kitap okumanın kendisi zamana kıymet katan bir eylemdir." 121 "İnsan eğer ölümsüz ise o zaman bu dünyada ölümsüz şeylere sarılmalı; ölümlü, sonlu, geçici, fani olan şeylere takılıp kalmamalı." 129 "Emek verdikten ve özendikten sonra insanın pek çok şeyi yapması mümkün." 162 "Her kitap bir davettir. İnsanı bir yolculuğa, bir seyr ü sefere, bir keşfe, bazen durup biraz soluklanmaya, bazen koşmaya, bazen aynada kendine bakmaya davet eder." 198 "Zira varlığı maddeye, manayı işleve, insanı tüketime indirgemek demek insan olmanın anlamından, kültür, sanat ve medeniyet gibi değerlerden tamamen kopmak anlamına geliyor." 198 "Düşünmek zor, hüküm vermek kolaydır. Hikmetin peşinden koşmak ise daha yüksek bir idrak mertebesini işaret eder. O yüzden insanların çoğu ciddi düşünmek yerine kolay hüküm vermeyi tercih ediyorlar." 206
*** Düşünmek lanetli bir eylemdir, suçtur, daha doğrusu Lider’e ihanettir. ***
Sayfa 19 - Jaguar YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Ne o, ilham mı bekliyorsun?” diye sorma gafletinde bulundum. Bu sorumu daha önce sert bir üslupla yanıtlamıştı: “Bir şey beklediğim yok, ilham dediğiniz şey bekleyerek değil düşünerek elde edilir. Düşünmek eylemdir, ben düşünerek ilhamı çekip koparırım, eksik olan neyse onu bulmaya çalışırım, çabalarım. Oturup beklemek, zihnimin keyfine göre sorunu çözmesini beklemektir. Ben bunu yapmıyorum. Bu yüzden bana ilhamdan veya beklemekten söz etme sakın. Düşünüyor musun? de.”
Sayfa 31 - Velespit YayınlarıKitabı okuyor
Öğrenmek ve düşünmek iki farklı eylemdir. İlki Newton'un yer çekim kanununu bulmasını sağlamışsa, ikincisi Beethoven'in Dokuzuncu Senfonisi'ni yaratmasına imkân vermiştir. Meditasyon ile öğrenme arasındaki karşıtlıkta bir kere daha insan ile dünya, ruh ile akıl ya da kültür ile medeniyet arasındaki fark tekerrür etmektedir.
_Rüya, gören olmadan da var olabilir. Rüya gören olmadan rüya mevcut olduğunda ise bu özgün gerçeklik gibi gelir. Siz yoksunuz ama kozmik bir akıl var. Brahma var. Bu yüzden bütün alemin Brahma'nın gördüğü bir rüya olduğunu söylerler. Bütün bu dünya bir rüyadır, bir mayadır. Ama bu her şeyin, tümün bir rüyasıdır. Kişisel bir rüya değildir.
İnsan, hayatın bildik akışına kendini kaptırdığı, gündelik hayatın döngüsüne kapıldığı ve hız sarmalının çekim alanına kaldığı sürece, ne de hayatının ve kainatın anlamı üzerine düşünebilir. Düşünmek, 'durarak' gerçekleşen bir eylemdir.
Reklam
Kant’a Eleştiri ( C.Péguy)
İyi olan bir eylem, salt iyi niyete dayanan bir eylem değildir; aynı zamanda etkili iyi sonuçları olan bir eylemdir. Kant bize "iyi niyetli ol, gerisini düşünme'' demektedir. Oysa gerçek hayatta biz hep gerisini, sonuçları düşünmek zorunda değil miyiz? Bundan dolayı ünlü bir Fransız ahlâk düşünürü, C. Péguy şöyle diyebilmiştir: 'Kant'ın elleri temizdir; ancak elleri yoktur'.
Sayfa 227
Tavrınızı sürdüremeseniz bile, bir ilişkide farklı adımlar atmak kendi benliğinizi ve ilişkiyi öğrenmek için en iyi yoldur. Bir ilişkiyi, ancak değiştirmeye başladıktan sonra gerçekten görebilirsiniz. Döngüsel danstan çıkmak Benlik tanımlamak Kopukluğa karşı adım atmak: Aileden birisiyle duygusal ilişkinizi koparmışsanız, ona doğum günü ya da
Anarşistler eleştirel öfkelerini her daim oy hakkı ve evlilik konularına yöneltmiştir. Bu iki düşmanı her zaman onların hedefi olmuştur. Oysa aralarında ne tür bir ortak nokta vardır? Bir yanda özel hayat, öte yanda kamusal alan. Birinde bir çiftin mahremiyeti söz konusudur, diğerinde bir Ulusun kaderi. İkisinin arasında köprü olan bir unsur elbette ki vardır, o da onlara uyuş biçimidir: Razı olmak. Evliliklerle ilgili olduğu gibi vatandaşların oyları söz konusunda da sıklıkla şu aynı nakaratı duyarız: "Artık çok geç”. Ne işin çok geç? İtaatsizlik için. Eğer evliliğin monotonluğunun sizi bitirip tükettiğini, partisinin karşısında hazır olda bekleyen parlamenter çoğunluk tarafından kabul edilen yasaların skandal niteliğinde olduğunu düşünüyorsanız şikâyet etmeyecek misiniz: çünkü belediye görevlisi nikâh memurunun karşısına çıkıp "evet" dediniz, çünkü oy zarfını oy sandığının içine attınız. Kimse sizi müstakbel eşinizin karşısına sürükleyerek götürmedi. Oy vereceğiniz yere kimse şakağınıza silah dayamadan, kendi kendinize gittiniz. Her iki durumda da evlilik yaşamının ve demokrasi oyunun kurallarını önceden siz kendiniz kabul ettiniz. Sonuç olarak, rıza gösterdiniz ve özgür iradenizle razı oldunuz. Razı olmak insanın kendi kendisini mahkûm ettiği bir eylemdir. Razı olmak özgür iradeyle itaat etmek, gönüllülükle başkasına teslim olmak, baskıyı tam manasıyla kabullenmek demektir. Üstelik, kamu hukukunda itaati düşünmek için kullandığımız filtre de yine razı olmaktır.
Sayfa 102 - 103 - PdfKitabı okudu
Reklam
_Tinin Görüngübilimi, bilincin değişiminin yolculuğunun betimidir. _Her şey kozmik tinin görüngüleridir. Bu gerçekliklerin dışında aşkın bir varoluş bulunmaz. Her şey bu dünyada olup biter ancak bilen özne ile bilinen şey mesela bilinç ve dünya aynı şeydir. Hepimiz her şeyi kapsayan kozmik ruhun parçalarıyızdır. O tekil ve tüm olan tin'dir.
Onun yerine düşünmek karar almak harekete geçmek sevginin değil işgalin habercisidir. Duygusunu, ihtiyaçlarını, potansiyelini fark ederek izin verdiği ölçüde koşulsuz destek sunmak ise sevgiye dair bir eylemdir.
Pinekleyerek düşünmek gerçek düşünmek değildir biliyordu. Düşünce eylemdir, bir eylem sonucu, ya da öncesidir, yok böyle bütün gün pineklerken düşünmediğini biliyordu.
“Ne o, ilham mı bekliyorsun?” diye sorma gafletinde bulundum. Bu sorumu daha önce sert bir üslupla yanıtlamıştı: “Bir şey beklediğim yok, ilham dediğiniz şey bekleyerek değil düşünerek elde edilir. Düşünmek eylemdir, ben düşünerek ilhamı çekip koparırım, eksik olan neyse onu bulmaya çalışırım, çabalarım. Oturup beklemek, zihnimin keyfine göre sorunu çözmesini beklemektir. Ben bunu yapmıyorum. Bu yüzden bana ilhamdan veya beklemekten söz etme sakın. Düşünüyor musun? de.”
Sayfa 31 - Velespit YayınlarıKitabı okuyor
Resim