Çay ve Rıhtım ve Piyano ile Kaybetmek
“Mersin limanında, rıhtımdaki Romen bandıralı konteyner gemisine yükleme yapılırken, kilidi kırılan konteynerden düşen bir piyano, oradan geçen çay yüklü bir kamyonun kontrolünü kaybederek denize uçmasına sebep oldu. Kayıp ve arama çalışmaları devam ediyor” Ne kadar saçma bir haber dedim kendi kendime ve televizyonu kapattım. Suratımda
Evet
Muzaffer Akar
Muzaffer Akar
o. O dediğim, sadece bir işaret etme hali değil elbette, insanlıktan bahsediyorum. Bir duruş ki, her türlü bencillikten uzak kalmayı başarabilmiş. Felsefesi var elbette hayatı içinden gördüğü ama bu onu kısırdöngüye hapsedip heba etmez asla. Beğendiği zaman bir incelemeyi, bu incelemeyi yapan kimdir, diye düşünmez
Reklam
Günaydın. Modern çağ böyle işte, her kararımızdan her davranışımızdan ötürü müthiş bir mesuliyet müthiş bir duygu yükü var üzerimizde. Bundandır ki Tanizaki şöyle sorar: "Kalp denen ufacık makine, insanın yükünü nasıl taşıyacak?" Sahi, ufacık kalbimize çok yüklenmiyor muyuz sevgili okur? Hafiflemeli. Var olun.
Cuniçiro Tanizaki
Cuniçiro Tanizaki
-
Sazende Şunkin
Sazende Şunkin
-
Uzun cümleler
Daha uzun cümleler kullanman lazım dedi. Neye göre, kime göre uzun dedim. Uzun kullanmazsan büyüyemezsin , büyük yazar olamazsın dedi. Ben buyum dedim, istesem de olamam zaten. Balzac gibi mi olayım dedim. Ya da mor ama bir o kadar da mor olmayan salkımların çevrelediği dışarı açalın iki sevimli penceresi olan bir taş duvarın arkasındaki yüzleri
Aslına bakarsak insanlar için ruhun gerçek değerini ve ikbalini gösteren yol; geçici, anlık veya dönemsel aşırılıklardan, içgüdüleri ve istekleri abartılı biçimde dışa vurmaktan ya da uçuk kaçık, ayran gönüllü tavırlar sergilemekten ziyade dengeli ve ölçülü kalabilmeyi, tutarlılığı, kalıcılığı ve güvenilirliği ilke edinebilmekten geçiyor bence.
Birini "çok" sevmemem gerektiğini anlıyorum bu aralar. Etrafımda kim "çok" sevse, hepsi "çok" mutsuz. Hayır düşündüğün gibi değil, kaybetmedim hislerimi. Hissizleşmedim, akıllandım sadece. Zaten öyle bir insan oldum ki, üzülme tehditini gördüğüm anda kaçıyorum tehdit gördüğüm insanın hayatından, başka birinin hayatına giresim geliyor hemen. Duvarlarım var önümde. Bu da ne kadar doğru bilmiyorum ama. Bi de bu aralar düşününce, hayatıma girip beni üzen, ağlatan, ne biliyim işte uykusuz geceler yaşatan, bana acıklı şarkılar dinleten, "içimde bi sıkıntı var" gibi cümlelerimin baş kahramanı olan her insanın yanına gidip teşekkür edesim geliyor. Niye biliyor musun? Üzülmeden akıllanamıyoruz biz. "Çok" kırılmadan, kalkmıyor gözümüzün önündeki o perde. Sende hala üzülüyorsan, bir şeyleri göremiyorsun demektir. Hala gözünde perdeler var demektir.. Bence tabii. Mesela şu an, bunu okuyan SEN, gelip bana hayatında yaşadığın en büyük derdi anlatsan; "ne güzel akıllanıyorsun işte, görmüyor musun öğrenmen gerekeni?" derim. Böyle bakıyorum ben hayata, insan suçlamayı sevmiyorum artık. Senelerce suçladım. Elde var koca bir sıfır! Sende suçlama. Bırak hayatın öğrettikleri sana ders olsun. Bırak kötü insanlar da girsin hayatına, bencil insanlar da, kalpsiz insanlar da. Öyle güzel şeyler öğretecekler ki sana, yarın teşekkür edeceksin onlara..
Reklam
54 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.