Bir kümes, ağlamak için garip bir yerdir... Kendime bunu söylüyordum. Aptalca, değil mi? Ve bu günlerde, sürekli bunu düşünüyorum. Daha önce bahsetmiş miydim?.. İki saat boyunca her yerde Fabio'yu aramıştım ama hiçbir yerde bulamamıştım. Her yere baktım, bilirsiniz işte... Evin içi, mahalleye, arkadaşlarının evine... Her yere. Ve onu, arka bahçedeki kümese saklanmış halde buldum. Ağlıyordu. Kardeşimi ilk defa ağlarken görüyordum ve söyleyebildiğim tek şey şu oldu: Ağlamak için komik bir yer. Hiç şüphesiz, düşünülmesi gereken çok daha iyi şeyler vardı ama o an için aklıma ilk olarak bu gelmişti, anlıyor musunuz? Ama babama olanlardan sonra, o gözyaşları için herhangi bir anlam aramaktan vazgeçtim. Yani, bunu hiç beklemiyordum... Ama ne yapacağını zaten biliyordu, kararını çoktan vermişti ve bu yüzden ağlıyordu. Ama bunu anlayamamıştım. O an için anlayamamıştım... Bir şey söylemem gerekiyordu. Eminim birkaç kelime, birçok şeyi değiştirebilirdi... Ama o an, o çocuk kafamın içinde bu saçmalık dönüp duruyordu... Bir kümes, ağlamak için garip bir yerdi. Sonuç olarak, hiçbir şey söylemedim. Ertesi gün, çekip gitti.
Sayfa 156 - Kara Karga YayınlarıKitabı okudu
Umut Sarıkaya
Umut Sarıkaya
geçen hafta reddedemeyeceğim bir teklif aldım. tüsiad'tan aradılar. bir iki hafta önce yazdığım ve rahmi koç'tan bahsettiğim bir yazıdan dolayı aradığını, yazıyı rahmi bey'e de gösterdiğini söyledi karşıdaki ses. tam özür dileyecekken, böyle bir densizliği bir daha yapmayacağımı söyleyip "yaparsam na şu ekmek gözümü
Reklam
129 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Aylin Balboa ile Kafa dergisinde tanışıp, kalemini çok sevmiştim. Kitaplaşınca çok iyi olmuş. Keyifle okudum, eğlenceli bir kitaptı. Alıntılar; Su samurları, akıntıyla farklı yerlere sürüklenmemek için uyurken el ele tutuşurlarmış. Bu bilgi azıcık ağlamama neden oldu ama o akıntıdan bahsetmeyeceğim, olayı dramatize etmek istemiyorum. Ben asıl
Bu Hikaye Senden Uzun Osman
Bu Hikaye Senden Uzun OsmanAylin Balboa · İletişim Yayıncılık · 20224,030 okunma
youtu.be/tb5cPVK8jwA İnsan kendini ne şekilde tanımlarsa, imtihanı oradan gelirmiş. Ben kendimi hep sabırlı ve vazgeçmeyen olarak tanımladım. Sadece ben değil beni tanıyan herkes aynı şekilde tanımlar beni. Sebep bu mudur bilmem ama imtihanım da hep buradan gelir. Çok isterim ve olmaz. Hani canına yettiği nokta derler ya, orayı geçince
X Arabasına bindiğimiz zaman Prens: -Bakın aklıma ne geldi, dedi, bir yere gidip bir şeyler yesek. Ne dersiniz? -Bilmem ki Prens. Geceleri yemek yeme alışkanlığım yoktur. Sabit, kurnaz bakışını gözlerime dikerek: - Hem yer, hem konuşuruz, diye ekledi. "Anlaşıldı, açık konuşmak istiyor!" diye düşündüm. Benim de istediğim buydu zaten.
Oğuz Atay adına sahte alıntılarla mücadele kılavuzu
⭕ Oğuz Atay adına Sahte Alıntılar derlemesi❗ Not: Alıntıları toplayan ben değilim, alıntıları derleyen kişiler, bizzat araştırma sonucu derlemiştir. Ben sadece teyit amaçlı, bir faydası dokunur umuduyla paylaşıyorum. Ulaşmayı kolaylaştırmak açısından bio'ma da sabitleyeceğim... ____________________________________ Biliyor musun
Reklam
485 syf.
6/10 puan verdi
·
18 günde okudu
"Ağır çalışma temposu insanı alkolizme, ailelerinde gördükleri ayyaşlık ve genel olarak hayatın çirkefliği ile kötü bir yaşama iter. Bu, yeniden ve doğru bir şekilde oluşturulması gereken bir sınıfın genel sosyal konumudur." diye yazan Zola, hayat kadınlığı mesleğinin sistemin getirdiği sefaletten kaynaklandığını savunuyor. Yazarın
Nana
NanaEmile Zola · İş Bankası Kültür Yayınları · 20214,324 okunma
533 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Eseri incelemeden önce yeraltı edebiyatı nedir? Ve nasıl ortaya çıkmıştır. Biraz bu konulara değinmekte yarar olduğunu düşünüyorum. Her şeyden önce yeraltı edebiyatı bir akımdır. Tıpkı diğer edebi akımlar gibi. Sert, aykırı, eleştirel, gerçekle hayalin ince çizgisinde var olmaya çalışan yeraltı edebiyatı; alkolizmin, cinselliğin, sıra dışılığın,
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202226,7bin okunma
Mahremiyet
benden bir öykü ... MAHREMİYET "Bunca sıkıntımız yokmuş gibi bir de terör örgütü üyesi bir avukatla uğraşıyoruz amına koyim!'' diye söylendi. Şimdi Baroların tepkisiydi, medyanın olaya gereksiz ilgisiydi, AİHM kararlarının bir kere daha gündeme gelmesiydi, töbe bunların hiçbirini çekebilecek kıvamda değildi. Tüm bu zırvalıkları
Resim