Ortalama bir dünya vatandaşına iyilik ile kötülük hakkında söylenebilecek şeyler sınırlıdır. Çünkü herkes özünde iyidir, iyilik arzular ve iyiliği herkes için diler ancak dünyada bu kadar fazla iyiliğin sığabileceği bir alan yoktur. Kimse buraya bir şeyi hak ettiği veya başardığı için gelmediğine göre giderken de teslim edilecek bir depozito
Senden hiç ayrılmamak vardı.Zamanı durdurmak, bütün saatleri parçalamak vardı. İsyan içindeydim. Neydi bu çaresizlik? Bizi çepeçevre saran bu dört duvar neydi?
Dostoyevski' nin bazı kitaplarını okumak bir üniversite bitirmek gibi. Yeraltından Notlar kitabında bakın ne diyor: "Duvarı yıkmaya gücüm yetmiyorsa kendimi parçalayacak değilim elbette. Ama önümde duvar var diye boyun eğmeyi de kabullenemem."
Ruhsuz bir insanda incelik arıyorsun ama onun duvar kadar bir varlığı/anlamı yoktur. Duvar kimsenin omzunu itmez, ruhsuz insana da neyi vermişsen onu heba eder, ruhsuza yaslanılmaz, güvenilmez, ondan bir şey ümit edilmez.
Öldüğüm zaman beni Bursa’da camimin yakınına gömün. Büyük hükümdarların gösterişli türbelerinden istemiyorum. Cesedimi toprağa gömün ki, Allah’ın lütfü olan yağmur beni yıkasın . Mezarımın etrafına Kur’an okuyanların rahatça oturabilmeleri için dört duvar üstüne küçük bir dam yapın. Eğer başka bir yerde ölürsem bir perşembe günü Bursa’ya getirin ve cuma günü toprağa verin
Şu martının kanatları neden kırık biliyor musun?
Bu adamı dört duvar içine kim koydu sensiz?
Eğil bir kuyuya seslen, yankılanan benim hep
Benim içimde can verdi o gök o deniz!
camlar kararır ardında kış akşamları
anlaşılmaz maviler büyük eflatunlar
jilet yansımalarıyla şubat rüzgârı
içinde bir insan gibi büyür korku
siyah pelerinli / sakal bıyık duman
duvar diplerinden sızar gece yarıları
bir şehir bitmeden öbürü başlamıştır
birinin garında öbürüne inersin
bunda yağmur yağar öbürünün bulutları
iki ayrı şehirde birden mi yaşıyorum
iki ayrı insan olarak aslında aynı
orada vurulanın burada mezarı
Şüphesiz böyle bir duvarın hakkından gelmeye gücüm yetmezse boşu boşuna yırtınacak değilim, ama karşımda gücümün yetmediği bir taş duvar var diye büsbütün boyun eğmeye de razı olamam.