Bazı seslenişler insana öyle bir kapı açar ki...Eğer geçmişinizde engellenmişlik duygusuyla donatıldıysanız birinden ayrılmak duvara çarpmak gibi gelir. Ne zaman ki o kişi kapıyı aralar, tüm basınçlı duygularınız o kapıdan savrulur gider; o zaman kendinizi rahatlamış hissedersiniz. Kapı açıktır ve gerçekten oradan geçmek; birine ulaşabilir olmak ve artık onun üzerine daha gerçekçi bir yerden düşünmek, onu ölmüş kabul etmemek, içinize sakladığınız cümleleri savurabilmek, dökmek içinizi, utanmadan kusmak belki, o şelalenin ucuna sizi bırakan insanla vedalaşmadan önce belki son sözler olduğunu bile bilmeden o son sözleri söyleyebilmek artık sizin elinizdedir.
Sayfa 128 - KüsuratKitabı okudu
Düştüm... Çarptım da ...Kalkabilir miyim? Bilinmez...
Halsiz düştüğümü hissediyorum.Devam etmek istiyorum,ama duvara çarpmak üzereyim.
Sayfa 147 - ArtemisKitabı okuyor
Ama hiç biri, genç mebusun, geceleri, elindeki Meclis zabıtları cildini okumayı bırakıp da fırlatıp duvara çarpmak istediğini hatırından bile geçirmezdi, böyle derin bir can sıkıntısıyla bunaldığı gecelerde, parlamento edebiyatının satırları arasında ışıl ışıl kendisine baktığını sandığı yeşil gözlerin ardından gitseydi hayatının nasıl bambaşka olacağını düşündüğünü asla bilemezlerdi.
Sayfa 301 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okudu
Sakin ve aklı başındaydı, ondan nefret ediyor, onu duvara çarpmak istiyordum. Ona haykırmak istiyordum. Suçlayacak birine ihtiyacım vardı, tüm bunlardan sorumlu olacak birine. Çünkü kim sorumluydu ki? Kader mi? Kendimizi bulduğumuz bu cehennem, bir tür ilahi müdahalenin mi eseriydi? Ne tür bir canavar hak ettiğimiz sonun bu olduğuna karar vermişti? Onun bunu hak ettiğine?
Sayfa 221 - Yabancı YayınlarıKitabı okudu
Öfkelenmişsindir. Kaç kez öfkelenmişsindir? Ve kaç kez öfkelendiğin için pişmanlık duymuşsundur?
Hâlâ, uyaran orada olsun ve senin tepkin yine aynı olacaktır.
Hiçbir şey öğrenmemişsindir. Açgözlülük yapmışsındır ve açgözlülük sende daha çok ve daha çok ıstırap yaratmıştır.
Bunu bilirsin - açgözlülük kimseye hiçbir zaman saadet vermemiştir ama hâlâ açgözlüsündür, hâlâ açgözlü olmaya devam edersin. Öğrenmiyorsun.
Öğrenmemek nevrozdur, nevroz yaratır.
Öğrenmek demek özümsemek demektir.
Bir şey denersin ve sonra onun işe yaramadığını görürsün. Ondan vazgeçersin. Başka bir yönde hareket edersin, başka bir alternatifi denersin. Bu bilgecedir, bu zekâdır.
Kapı olmadığını gayet iyi bildiğin bir duvara kafanı çarpmak nevrozdur.
İnsanlar giderek daha fazla nevrozlu hale geliyor çünkü çıkmaz yolu denemeye, işe yaramayan şeyi denemeye devam ediyorlar.
Öğrenme kapasitesi olan bir insan asla nevrozlu olmaz, olamaz. O hemen bunun bir duvar olduğunu görür. O bu fikri tamamen bırakır.
O başka boyutlara doğru yönelir. Mevcut olan başka alternatifler vardır. O bir şey öğrenmiştir.
Sayfa 205 - Ganj YayıneviKitabı okudu
Doğal olamayacak kadar beyazdı, kocaman simsiyah gözleriyle gözlerimin içine bakıyordu. Ziyaretçim kusursuzca, hareket etmeden duruyordu, hayal ettiğimden daha güzeldi.
Dizlerim titredi, neredeyse düşüyordum. Sonra ona doğru koştum.
"Alice, ah Alice!" dedim.
Ne kadar sert olduğunu unutmuştum, ona sarılmak sanki beton bir duvara çarpmak gibiydi.
"Bella!"
Sayfa 302 - Epsilon YayınlarıKitabı okudu
Harun Yakarer/İlmihal
“İnsan çarpmak istiyor güvenle her duvara
Dünya bir lunapark değil ve sen bir çarpışan araba”
Sayfa 7 - Muhit DergiKitabı okudu
Her defasında aynı duvara daha sert çarpmak gibi, her darbede daha fazla görünmez olduğumu hissettim ve en sonunda duvarla birlikte kendimi de yok etmek istedim.
Sayfa 14Kitabı okudu
Bu deneyim, diğer insanlarla aramda bulunan devasa bir duvara çarpmak gibiydi.
Bazen hasretim o hale geliyor ki başımı duvardan duvara çarpmak ve içinden senin hasretini çıkarmak istiyorum, çünkü öyle dayanılmaz bir ağrı oluyor.
Her defasında aynı duvara daha sert çarpmak gibi , her darbede daha fazla görünmez olduğumu hissettim ve en sonunda duvarla birlikte kendimi de yok etmek istedim.
Sayfa 14
İnsan çarpmak istiyor güvenle her duvara
Dünya bir lunapark değil ve sen bir çarpışan araba
Şüphesiz koca bir duvara çarpmak, içimdeki bütün hisleri paramparça edebilirdi.
Onu bile…
Sayfa 35Kitabı okudu
