İyi giden günü; topun peşinden koşarken ayağıma dal takılmasıyla düşüp duvara başımı sertçe çarparak ve sonrasında ders boyu kafamda buz tutup üstüne sınavdan müq puan alarak noktalıyorum.
Yarasa gibi olmalı insan: Ses dalgası gönderip, ses geri geliyorsa o yöne gitmemeli, duvara çarpmak istemiyorsa tabii. JeanSki
Reklam
Kehf Suresi ﴾1-3﴿ Hamd Allah’a mahsustur. (O Allah ki, insanları) kendi tarafından gelecek çetin bir azap ile uyarmak, dünya ve âhiret için yararlı işler yapan müminlerin, içinde ebedî kalacakları güzel bir mükâfata (cennet) erişeceklerini müjdelemek için kuluna sağlam ve kusursuz kitabı indirmiş, onda hiçbir bozukluğa yer vermemiştir. ﴾4﴿ (Bir
Koşuk Şiir, Şiirin Yapısına Karşıdır
“Koşuk şiir, şiirin doğasına karşıdır. İlle de bir kalıba (moule) girmek ister. Bir sıkıyönetim uygular. Bunu zorunlu kılar. Ölçüyü bir yana bırakırsak; (çünkü ölçü dilin yapısına ne de olsa ters düşmez) uyak tam bir cenderedir. [...] Uyak bir sözcüğü kilitler, dondurur bırakır. Anlamı da boğar: Katlamaz. Kıvancın (şiirin her şeyi) yolunu sekteye uğratır, devinimine ket vurur. Nerdeyse kendisine karşı gelen her şeye ayak diretir. Noktanın yaptığını yapar: Kapatır şiiri. Asıl da dizeme bela olur, yolunu tıkar: Özsusuz kalır. [...] Göz, uyağı aramaz, gerek duymaz. Kulak, düşteymiş izlenimini verir: Bir duvara çarpar gibi gidip çarpmaz.”
Logos
Logos
Bazılarına bir şey anlatmak duvara çarpmak gibi
Hayattan ve insanlardan o kadar yoruldum ki yarını kestiremiyorum. Hikayem bitsin istiyorum, yoruldum insanları omzumda taşımaktan. Bu mu hayat? Yoksa bana özel mi bu ıstırap? Herkesin bir dert duvarı vardı, benim hep duvarlarım oldu. Duvardan duvara çarpılmak kaç açılı geometrik şekil eder? Ruhu olduğu unutulmuş kuşakların, ruhunu var etmek için cenk veren yetim ruhlu çocuklarıyız. Meğer yaradılış nasibime insan olmak düşmesi ne büyük bahtsızlıkmış. Kuş olmak isterdim, belki bir bulut veyahut bir ağaç. İnsan, kötü ruhlar dergâhının en kıdemli üyesi iken bu yaradılışın özüne karşı cenk vermek elbette ruhumu incitir. Bebekken bile ağlamayan bir çocuktum ben, ihtimaldir ki annemin karnını dahi tekmelememişimdir. Süreyya gibi şaşırmadım bu hayata, zaten bir beklentim de yoktu.Ruhum ruhlar dergâhına hep meyilli, sadece yolculuk için sonsuz zamanlı bir sıraya girdi. Bu beklentisizlik için de iyilikten konuşmak, iyilikler görmek, yüreği güzel insanın kaderine yazılmak isterdim. Sözün hulasasi yorgun olan ruhumun bir avuç güzelliğe, sabır ve duanın karşılığını verecek olan yaradanın nasip edeceği güzel günlere ihtiyacı var. Dayan ruhum hikayen bitmeden sen de bahçene çiçekler ekeceksin.🙏 E.Y
Reklam
82 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.