İnsan yeni bilgiler edindiğinde duygu durumu değişir. Duygu durumu değiştiğinde yüreği de değişir.
282 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Yorumum ️
Öncelikle kitabı çok beğendiğimi ifade etmekle başlamak istiyorum. Kitabı okuduğumda aklımdaki en belirgin soru yazarın paralel evrenlere inanıp inanmadığıydı. Çünkü kitapta kullanılan gece yarısı kütüphanesi normal kök yaşamdan farklı olan paralel hayatlara açılıyordu. Bir yaşamında çalışırken, bir yaşamında koşuda gibi. Her neyse bazen bir hayattan bir hayata geçişleri bazen neredeyse anlaşılmıyor, onun dışında kitabın sonunda evet Nora mutlu ama nasıl bir hayatı olduğunu anlatabilirdi mesela bir paralel evrende Ash ile birlikteydi, normal hayatı da böyle olacak gibi oldu ama biraz eksik bitti gibi. Onun dışında harika bir kitap. Şimdi güzelliklerinden bahsedelim :) Öncelikle almanız gereken dersleri çok güzel veriyor bir anda konuşmanın ortasında aklına gelenlerle filan. Bu paralel evrenlerde aynı olayları yaşayan Hugo da vardı. Onun hakkında daha çok bilgi , gelecek durumu gibi bilgiler olsaydı daha iyi olur gibiydi ama yinede muhteşemdi. Hayatlarda verilmesi gereken hüznü (ailesini kaybettiğinde) ya da çaresizlik anını (kitabın en başındaki olaylar , okuyuculara da aynı duyguları yaşatıyor) heyecan anını (hicbir sey bilmeden sunum anları) anlayacağınız duyguları güzel hissettiriyor. Herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202154,4bin okunma
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Kadın Ve Düşünceler
Kadın hareketinin belki de en net bir şekilde dile getirildiği ve bu alanda önemli kitaplardan biri olma özelliği taşıyan Kendine Ait Bir Oda, Virginia Woolf’un kaleme aldığı, feminist yaklaşımın her ne kadar derinlerde irdelense de okumanın belki de en kolay olduğu kitapların başında yer almaktadır. Bu denli kolay okunup anlaşılmasının elbette
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · Kızıl Panda Yayınları · 037,7bin okunma
Geçmişteki bir olayı her hatırladığımızda o an içinde bulunduğumuz duygu durumu, hayallerimiz ve sıkıntılarımız ilgili anıda ufak sapmalar yaratacak kalıcı bir değişime neden olabilir. Üzerinden uzun yıllar geçtikçe bu küçük sapmalar o kadar çok tekrarlanır ki sonuçta beynimizde kalan en son anı ile orijinal anı arasında muazzam farklılıklar olabilir. Anlaşılan o ki olayları gerçeklerden ziyade çoğunlukla anımsamak istediğimiz şekilde hatırlıyoruz.
80 syf.
·
Puan vermedi
byung-chul han "palyatif toplum"da günümüz toplumunun olumluluk cürufunda boğulmasını acının yaşanması bağlamında ele almaktadır. günümüz neoliberal performans toplumunda olumsuzluklar yerini kendini gerçekleştirme, kendini motive etme gibi olumlulara bırakmıştır. bu toplumun mottosu "mutlu ol." dur. acı duymak, acıyı yaşamak anlamsızlaştırılmakta ve içi boşaltılmaktadır, acı bastırılması gereken bir duygu olarak görülmektedir. sosyal medya, bilgisayar oyunu gibi uyarıcılarda bu düzene tıpkı bir anestezik gibi acıyı bastırıcı etki gösterirler. peki bir duyguyu bastırmak, bir nevi yok saymak ne kadar sağlıklıdır? günümüz bakış açısının tam tersine acı aslında bireyde arındırıcı ve katartik bir etki gösteren, sağlıklı bir şekilde dışavurulduğunda bireyi rahatlatan bir duygu. bu sebeple diğer tüm duyguları olduğu gibi acıyı da fark etmek, sanat aracılığıyla estetik olarak görünür kılmak ve anlatmak belki de bu aşırı olumluluk toplumunda yapmamız gereken en önemli şeylerden birisi. tabii acıyı yaşarken de durumu arabeskleştirmemek önemli. :)
Palyatif Toplum
Palyatif ToplumByung-Chul Han · Metis Yayınları · 20241,843 okunma
512 syf.
·
Puan vermedi
Kitapta sürekli aynı diyaloglar değirmen taşı gibi dönüyor. "Efken kadınlara zarar vermez, o öyle biri değil." Bir de garip bir şekilde "Kadınlara karşı çok kabasın, o bir kadın?" durumu var. Bu nasıl çelişki, kitap boyu devam ediyor. Wattpad hali böyle değildi. Feminen düşüncelerle şekillenmiş. Doğal bir şekilde ilerleseydi takdir edilebilir ama son derece yapay. Okuyucuların tepkisinden ötürü tepki göstermeyecek şekilde yazılmaya çalışılmış. Yazarın okura yan karakterle verdiği alt mesajlar. "asla öyle biri değil" Diyaloglar çok uzun ve bir insanın kurmaya gücü yetmeyeceği kadar ilginç betimlemelerle dolu. Sanatsal hissettirmiyor. Bu yine ne saçmalıyor? Diyorsunuz. Efken gibi özürlü erkekler çok var. Mahinev'in yine feminen düşüncelerle her şeye cevap vermesi de değişik. İki ergen atışıyor.Biri neredeyse otuzunda diğeri yirmi birinde. Konuşmaları mantıklı da değil. Betimlemelerle sadeleştirmiş ama duygu vermede sıkıntılı buluyorum. Bol betimleme olan hali de farksız. Bu açıdan Yabancı serisinin yazarı daha iyi. En azından betimlemelerinde bu yazara oranla ruh var. Olay örgüsü hiç heyecan vermiyor, karakterler çok itici. Yazar olayın içine girmiyor, yüzeysel geçiyor. Konuşmalarda kalıyor her şey. İs serisini beğenmemiştim, ikinci kitabı daha güzel görünüyor. Belki diğer kitap heyecanlı olur.
İçi̇nde Bi̇r Sen
İçi̇nde Bi̇r SenBinnur Nigiz · Dokuz Yayınları · 20203,313 okunma
Reklam
128 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Aklı Başında Her İnsan Biraz "Deli"dir
Not: Bu inceleme, bir incelemeden çok daha fazlasıdır. (Giriş) Nietzsche, hakkında çok fazla yanlış bilginin dolaştığı, düşüncelerinin Naziler tarafından çarpıtıldığı, kimilerinin peygamber, kimilerinin de öcü gördüğü, felsefeyle ilgilenen hemen herkesin, bilgisi olsun olmasın, hakkında konuşmaktan çekinmediği, kısacası cahil dedektörü işlevi
Nietzsche Neden Delirdi?
Nietzsche Neden Delirdi?Ayşe Şirin Çakmakçı · Scala Yayıncılık · 20242 okunma
"Öfke duygusal tepkiler içinde en yıkıcı olanıdır, çünkü görüşü en çok bu duygu kapatır. Ayrıca durumu kaçınılmaz olarak daha az kon­trol edilebilir hale getiren ve düşmanınızın azmini güçlendiren bir etkisi vardır. Eğer sizi inciten bir düşmana zarar vermeye çalışıyorsanız, öf­kenizi göstermek yerine dostluk gösterir gibi yaparak onu hazırlıksız yakalamak çok daha iyidir."
Sayfa 12 - Altın KitaplarKitabı okuyacak
Hey gidi SAYGISIZ!
Muazzez İlmiye Çığ yazmış: Dün gece geç saatte kişinin biri boyundan büyük söz etmiş: “Türkçeden arapça ve farsça sözcükleri çıkarırsanız Türkçe kalmaz!” Gibi köksüz bir söz savurmuş… Bayramı da unutmamış, kutlamış. (Önce yine farsça, arapça sanılan
Şu an bulunduğumuz durumu özetlemiş Atam…
Binaenaleyh, uzun müddet iktidara sahip olmak üzere iktidarda kalacak olan mebuslar yavaş yavaş kendilerini seçen milletin arzusundan, emellerinden, duygu ve fikirlerinden uzak kalır, arada ayrılık olur. Bir gün bakarsınız ki millet başka türlü çalışıyor, milli emeller başkadır.
Reklam
319 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
“Aşk kadar hastalığa - belki yakın, belki de ruhtaki muadili olduğu için- yakışan ihtiras yoktu“ “Ruhumun inkılapçısı olmak sevdasına düştü. Ve ben, yok olmaya hazır bütün şahsiyetimle onun gözlerinde erimeyi benzersiz bir haz gibi duyacak kadar kendimden geçtim.” “Belki de aşk bir yorgunluktu...” Peyami Safa okumayı, psikolojik
Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
Matmazel Noraliya'nın KoltuğuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20177,6bin okunma
Üniversite 1.dönem yük olmamak için garsonluk yapıyordum. Ailemin durumu olsun yada olmasın, insan emek istiyor, bir yerlerde hayatı tamamiyle deneyimlemek istiyor, bazen böyledir.Hikayen zenginleşir,
"Kendiyle dost olabilme yolundaki büyük meydan okuma, genellikle olumlu değerlendirilen neşe ve keyiflilik hali değil, olumsuz sayılan maneviyatı bozuk ve üzüntülü haldir tabiatıyla; kısacası, hemencecik hastalık olarak değerlendirilen depresif keyifsizlik. Oysa sadece belirtisi mutlak mecalsizlik ve duygusuzluk olan depresyon, ağır hastalık sayılabilir. Duyguların fazlasıyla faal olması ise, bir hastalıkla ilişkisi pek az, insan varoluşuyla ilişkisi ise pek kuvvetli bir durumu işaret eder: Melankoli ile yaşamaktır bu, geçici veya uzunca sürebilen bir hüzün halidir, sebepsiz olabilir veya insanın faniliğinden ve kusurluluğundan doğuyor olabilir, ilke olarak kabullenirseniz idare edersiniz onunla. Manik depresyondaki gibi insanları taşkınlık ile çökkünlük arasında bir o yana bir bu yana savuran uç duygu infilaklanyla yaşamak ise daha zordur. Bu uçlan hafifletmek ve ılımlandırmak için çok defa terapi ve tıbbi yardım gerekir."
90 syf.
6/10 puan verdi
Fransız Edebiyatının ünlü yazarı Victor Hugo güzel bir eserle dolu dolu düşünceler aktarmış bu kitapta. 75 sayfalık kısa bir eser ama hemencecik okunup geçilecek gibi değil. Okurken çok farklı pencereler açıyor. Öncelikle kitap akıcı, dili sade, düşündürücü İdam mahkumunun suçu söylenmiyor ve zaten asıl nokta suç değil idam cezası O dönemin şartlarında uygulanan idam cezasına bir başkaldırı niteliğinde yazılmış Yaşanılan iç hesaplaşma, duygu durumu muazzam bir şekilde aktarılmış O dönemde uygulanan bu sürecin ve halkın tepkileride çok üzücü Okurken hem siz de kendi düşüncelerinizle yüzleşiyorsunuz hem o dönem yaşanılan olaylara bir yandan hak verip bir yandan kızıyorsunuz. Bu çıkmazı çok iyi kaleme dökmüş bir eser bir klasik.
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022119,7bin okunma
' Sadece iki kişi seni anlar. Biri seninle aynı durumu yaşamış olan, diğeri seni çok sevmiş olan. '
Sayfa 52 - Armoni Yayınları 1. BaskıKitabı okuyor