1. BÖLÜM Kendimiz ve Dünya Hakkındaki Görüşümüz Hayatta herkesin kendi gücü ve imkanları hakkında kesin bir fikre sahipmiş, bir aksiyonun başından beri herhangi bir problemin zorluğunu veya kolaylığını biliyormuş, kısacası, davranışı görüşünden meydana geliyormuş gibi hareket ettiğine şüphe yoktur. Duygu organlarımızla oluşları değil de sadece dış dünyanın sübjektif bir hayalini, bir yansımasını belirlediğimiz için bu bizi fazla hayrete düşürmez. Hayatın temel ve önemli oluşu hakkındaki görüşümüz, hayat tarzımıza bağlıdır. Yalnız, haklarındaki görüşümüzde yanıldığımızı bize haber veren olaylarla doğrudan doğruya karşılaştığımız zamanki deneyimimiz yardımıyla görüşümüzün bir kısmında düzeltme yapmayı kabul ederiz. Fakat hayat hakkındaki genel görüşümüzü değiştirmeyiz. Yanıma yaklaşan yılanın gerçekten zehirli olması veya zehirli olduğunu düşünmem benim için aynı sonucu verir. Annesi yanından uzaklaşan şımarık çocuk hırsızlardan korktuğu zaman veya gerçekten eve hırsızlar girdiğinde aynı şekilde hareket eder. Şımarık çocuk, hangi şekilde olursa olsun, hatta, kendisini korkutan düşüncesinde yanıldığını anladığı zamanlarda bile, annesi olmadan yaşayamacağına inanmaya devam eder. Meydan korkusuna olan ve toprağın ayağının altından kaydığı düşüncesini taşıdığı için sokağa çıkmayan insan, normal halinde toprak gerçekten ayaklarının altından kayşa da aynı şekilde hareket eder
244 syf.
10/10 puan verdi
Beni ilk ağlatan kitaptır. Öyle güzel anlatmış ki sadakâti, birlikten doğan gücü, fakirin azminin zenginin gücünü yenebileceğini... Küçük çocuklarda ki onlarca duygu değişimini ve olaylara bakış açısını onların gözünden görmenizi sağlayacak. Ve belki de hayatta her şeye gülümsemenin ne kadar kolay olduğunu anlayacaksınız...
Pal Sokağı Çocukları
Pal Sokağı ÇocuklarıFerenc Molnar · Yapı Kredi Yayınları · 201924,4bin okunma
Reklam
"İnsanın hayatında onun yerine karar verecek birisi olmayınca gerçek gücü ortaya çıkıyor."
102 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
eser çok güzel 4-5 saatte okuyacağınız bir kitap. Hasan'ın annesini öldürmesi için Babaannesi ve amcalarının baskı ve duygu sömürüsü yapmasını az da olsa anlıyorum ama bütün bir köyün işi gücü bırakıp Hasan'ın annesini öldürmesi için bütünleşmesini anlayamadım.
Yılanı Öldürseler
Yılanı ÖldürselerYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202018,9bin okunma
328 syf.
6/10 puan verdi
Çok sıradan ve bilindik sevgi hikayeleri içeriyor. Kimi hikayeler, okuyucuyu duygu seline karıştırırken , kimi hikayeler de okuyucunun empati yapmasını sağlıyor.
Sevginin Gücü
Sevginin GücüCengiz Erşahin · Tutku Yayınevi · 2012128 okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ne denebilir ki? Kristin Hannah yine harika. Yoğun duygular... Aile bağları... Sevginin gücü... Ancak bu kadar gerçek bir anlatımla yazılabilirdi diyorum. Okurken bir çok duygu hissettim. Kızgınlık,kırgınlık,sevgi... Ama en çok da kıskançlık! Kim Liam gibi bir koca istemez ki? Kim Mikaela kadar çok sevilmek istemez? Okuduğum her kitapta mutlaka aşık olacak bir karakter buluyorum bu kitaptaki karakterim sanırım Liam. Keyifli okumalar herkese :)
Gümüş Gözyaşları
Gümüş GözyaşlarıKristin Hannah · Pegasus Yayınları · 20161,214 okunma
Reklam
96 syf.
9/10 puan verdi
Öncelikle kitaptan alıntı paylaştım, sevgil bir dostumdan eleştiri aldım ve alıntıları silmem konusundaki isteği üzerine alıntılarıda sildim. Velhasıl kitap hakkındaki düşüncelerimi yazmıyorum ama bir sözlük yazarının kitap hakkında düşüncelerini burada paylaşacağım. "iki biçimde incelenmesi gereken bir "yarım kalmış" yusuf atılgan
Canistan
CanistanYusuf Atılgan · Can Yayınları · 20174,321 okunma
Oda karardı. Ruhunda boşluk, hüzün vardı. Çevresindeki hayal ülkesi yıkılıyor, bir iz bırakmadan yıkılıyordu. Her şey, düş gibi, gürültüsüz, sessizce gelip geçmişti. Şimdi hayallerinin neler olduğunu bile bile anımsamıyordu. Ama içini sızlatan yeni bir duygu, kışkırtıcı bir istek belirsiz bir yığın yeni hayal çağırıyor... Küçük odada derin bir
Sayfa 25 - Varlık Yayınları - Nihal Yalaza Taluy Çevirisi(Sayfa 25-26)
"Kahvede arkadaşlar birbirini bekliyor. Onları seviyorum. Hepsi ülkenin acılarını duyan, düzenin değişmesi için çaba harcayan insanlar. Yeni türeme, insanlıktan yoksun karaborsacı zenginler karşısında garip bir birlik var aramızda. Bir araya gelince daha güçlüyüz. Bu yaz akşamlarında, kahvenin caddeye taşan masalarında, giderek büyüyen grubumuzdaki insanlarda garip bir duygu var. Sanki herkes daha güzel bir yaşamın gelip bizi bulmasını bekliyor. 12 Mart dönemi geçti. Ama bu dönemin acısı içimize kaya gibi oturmuş, varlığımızla bütünleşmişti. Terörün gücü, yıllar yılı sızmaya, yayılmaya çalışacak ve bizleri daha çetin günlere sürükleyecek. Esintili yaz akşamlarında, küçük yaşantılara hazırlanırken, bir yandan da bu acıları içten duymamak olanaksız. Tedirginlik her zamanki gibi var. Büyüyor. Küçülmüyor. Sonra arkadaşlarımızdan birkaçı arka arkaya ölüyor. Henüz kırk yaşında insanlar. Daha güzel yaşamlara duyulan özlem ve bekleyişi onlarla birlikte gömüyoruz. Daha güzel yaşam diye bir şey yok. Daha güzel yaşamlar ötelerde değil. Daha güzel yaşam başka biçimde değil. Güzel yaşam burada. Taksim Alanı'nda. Turşu, pilav, simit, çiçek, kartpostal satan, ayakkabı boyayan siyah kalabalık içinde. Trafik tıkanıklığından yürüyemeyen arabalar, egzoz kokusu, alana yayılan sidik kokusu, gözlerimiz, duygularımız önünde açılan bu kara kalabalıktan başka yerde, daha başka biçimde bir güzel yaşam yok. Güzel yaşamın sınırları, ölen, gömülen arkadaşlarımızın yaşadığı kadar."
Sayfa 56 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
318 syf.
8/10 puan verdi
Evren, enerji, düşünce gücü kitapları arasında şimdiye kadar okuduğum anlatımı en komik kitap diyebilirim sık sık yüzünüzü güldürürken aslında negatif duygu durumlarından kendimizi nasıl kurtaracağımızı pozitife nasıl daha kolay geçebileceğimizi seçenekler sunarak anlatan Aykut Oğut kendi hayatından örneklere de kitapta hayli yer vermiş ben beğendim diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum sizlere de tavsiye ederim
Evrenden Torpilim Var
Evrenden Torpilim VarAykut Oğut · Doğan Novus Yayınları · 20153,209 okunma
Reklam
GURBETÇİ ŞÂİR SERVET YÜKSEL'İN DUYGU SÜZGECİNDEN SÜZÜLEN ŞİİRLER M. NİHAT MALKOÇ “Aman ha, gönül kırıp; kırılmaya değer mi? Boş şeylerin peşinde yorulmaya değer mi? Ne kaldı elimizde baharından, yazından?... Bu dünya çiçek olsa derilmeye değer mi?” (“Değer mi?”- Servet YÜKSEL) Gönül telimizi
"İtme gücü, çekim gücünden şiddetlidir.” İnsanlık, sosyalleştiğinden beri, iyilikten, hayali bir mıknatıs yaratıp, tarafından çekilmeyi beklemiş, ancak çekim gücü, insanlığı bir araya getirmeye yetmemişti. Çünkü gerçek değildi. Çünkü insan hayatı, iyilik topraklarında geçiniyordu. Gerçek olan kötülüktü. Beş duyudan beş kez geçip, duygu ve düşünce doğurtacak olan, kötülüktü. Ve amaç sınırı geçmekse, bu sadece kötülüğün itme gücünün kullanılmasıyla olanaklı hale gelecekti. İnsanlığın iyiliğe yönelmesinin tek yolu, kötülükten kaçması olacaktı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.