iletişim yollarını bilmeyen kaybolur, yada zehirlenir
Dünyadaki herkes sürekli olarak başkalarının dikkatini çekmenin ardındadır. Bu yollardan Düş ve güç aktarıldığı gibi duygusal zehir de aktarılır.
Germaine Brée’den alıntı:
Toplum, bireylerin çeşitli yollardan birbirleriyle iletişim kurabildikleri bir tür biyolojik kültür oluşturur ... Aşk orada doğar ... Fakat bütün biçimlerde gelişen şey, her şeyden çok, kelimenin Pascalcı anlamıyla " oyalanma " ihtiyacıdır. Toplumdaki insanlar için "oyalanma", baş­kalarını salt ihtiyaçlarını gidermek ve can sıkıntılarını bastırmak amacıyla kullanma sanatıdır. Duygusal yakın­lıklar işin içinde olduğunda, bu faydalanma durumu ne kişinin kendi kendisine ne de başkalarına itiraf edilebilir.
Reklam
İletişim kurmayı reddeden iki insanın durumunda olduğu gibi, soğuk savaş halindeki iki devleti de birbiri hakkında herhangi bir şeye inandırabilmek gayet kolaydı. Aynı kolaylık, kutuplaşmış toplumlar için de geçerliydi. Örneğin, herhangi bir nedenden artık görüşmeyen iki komşunun birbirine saldırması için birkaç isimsiz mektup yeterliydi. Buna göre, birbirini tanıdığını sandığı için artık iletişim kurmaya gerek duymayan iki taraf olduğu sürece, her ülkede iç savaş çıkarılabilirdi. Burada önemli olan, aynı toplum içindeki farklı grupların birbiriyle bağını koparmaktı ki bu da çocuk oyuncağıydı. Çünkü insan denilen varlık, sadece ebeveynlerine ve o ebeveynlere benzeyenlere güvenebilen aptal bir çocuktu. Hatta bütün hayatı, anasıyla babasından farklı görünen herkesten korkmak ya da nefret etmekle geçiyordu. Ne de olsa insan bir türlü büyümüyor ve hep çocuk kalıyordu. Çünkü kurduğu toplum tersine işleyen bir kuvöz gibiydi. İnsanın duygusal zekâ gelişimini mutlaka bir noktada durduruyor, hatta geriletiyordu. Öyle olmasa, tekerleğin icadı dahil, tüm insanlık birikimini kullanarak binbir güçlükle gittiği Ay’a, ülkesinin bayrağını diker miydi? Aptal bir çocuk gibi... Tam da bu yüzden insan aslında hiçbir yeri gerçekten keşfedemiyor, sadece savaş alanını genişletiyordu.
Ben'cilik bazen iyidir
“Charlie, beni çok sıkıştırıyorsun. Bilmiyorum. Sen şu halinle bile benim zeka düzeyimi çoktan geçtin. Birkaç ay, belki de birkaç hafta içinde, farklı bir insan olacaksın. Entelektüel olarak olgunlaştığında, birbirimizle iletişim kurmayı başaramayabiliriz. Duygusal anlamda olgunlaştığında da, beni istemeyebilirsin. Ben de kendimi düşünmek zorundayım, Charlie. Biraz durup bekleyelim ve görelim. Sabırlı ol.”
Verdiğimiz mesajların bilincinde olup onların sorumluluğunu almak, gelişmişliğin, duygusal olgunluğun bir göstergesidir.
Adam yerine konma gereksinmesi karşılanmayan kişinin bi­reyselliği gelişemez; bireyselliği gelişemeyen insanlar olgun ve dengeli bir yetişkin olmakta zorluklar çeker; duygusal olgunlu­ğa erişemez, yetişkin çocuk olarak kalır.
Reklam
Köprüden Önce On Çıkış!
Evliliği tehlikeye sokan dört şey: 1. Eleştiricilik: Eşin hep kötü yanlarına odaklanmak, iyi taraflarına kör olmak. 2. Savunmacılık: Her defasında kendini haklı çıkaracak sebepler aramak. 3. Küçümseme: Eşini eşit bir özne olmaktan çıkarıp, nesneleştirme. 4. Duvar örme: Duygusal iletişim yollarını kapatma; duyusal sağırlık.
Bir eşle, çocuklar, dostlar ya da iş arkadaşlarıyla etkili bir iletişim kurabilmek için dinlemeyi öğrenmeliyiz. Bunun için de duygusal açıdan güçlü olmamız gerekir. Dinlemek sabır, açıklık ve anlama isteğini içerir ve bunlar karakterin çok gelişmiş nitelikleridir. Düşük bir duygusal düzeyden harekete geçip yüksek düzeyde öğütler vermek ise çok daha kolaydır.
Bir duygu olarak sevgi ve bir eylem olarak sevgi arasındaki farkı görmek bize yardımcı olabilir. Hissetmediğin şeyleri hissettiğini iddia edersen, bu ikiyüzlülük olur ve yakın ilişki kurmanın yolu, böylesine yanlış bir iletişim olamaz. Ama karşındaki kişinin yararı veya zevki için bir sevgi davranışında bulunursan, bu sadece bir tercihtir. Bu eylemin derin bir duygusal bağdan doğduğunu iddia etmiyorsun, sadece onun yararı için bir şey yapmak istiyorsun.
Fizyonomi: Yüz Okuma Bilimi ile Kendinizi Keşfedin
Her yüz, bir hikaye anlatır. Fizyonomi, bu hikayeleri çözümlemek ve yüzlerin gizemli dilini okumak için kullanılan bir bilimdir. Kendi yüzünüzü ve başkalarının yüzlerini daha derinlemesine anlamak ve insanların duygularını, kişilik özelliklerini ve hatta sağlık durumlarını yüzlerinden okumak için fizyonomiye bir göz atın. Fizyonomi, yüz hatlarının, ifadelerin, mimiklerin ve hatta yüzdeki küçük ayrıntıların bile birçok şey ifade ettiğini savunur. Bu bilim, insanların yüzlerini okuyarak duygusal durumlarını anlama, iletişim becerilerini geliştirme ve kişisel ilişkilerini güçlendirme konularında yardımcı olabilir. Kendi yüzünüzü ve başkalarının yüzlerini okumak için fizyonomiye dair temel bilgilere sahip olun. Birinin ne hissettiğini anlamak, onunla daha derin bir bağ kurmanıza ve daha empatik bir şekilde iletişim kurmanıza yardımcı olabilir. Fizyonomi ile yüz okuma sanatını keşfedin ve insanların gizemli dünyasını daha derinden anlamaya başlayın. Bilgi ve danışmanlık için:📨
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.