•romantizm•
✨romantizm; 18.yy’da fransa’da ortaya çıkmış bir akımdır. klasisizm ne kadar kuralcı ise romantizm de o kadar bireycidir. bireysel duygulara asla ket vurmaz. edebiyat ve sanatta hiçbir sınır olmadığını savunur. akıl yerine duyguları ön plana koyar. ahlak yerine serbestlik, coşku ve heyecan vardır. hümanist ve özgürlükçüdür. romancılar; hayatı ve
Evet, bir kadının kalbi kırılgandır. Parçalanırsa herkes zarar görür. 🎨Görsel ve yazımda ne anlatmak istedim? Hadi gelin birlikte inceleyelim: Bir kadının kırılgan kalbinin kırıldığı yürek parçalayıcı anı yakalayan çarpıcı bir kavramsal illüstrasyon ile yaratmak istedim. Hüzünlü ve üzgün bir ifadeyle tasvir edilen bu kadın, ilişkilerdeki
Reklam
Can Yücel
SAHTE CAN YÜCEL ŞİİRLERİ HAKKINDA !!! Kalibresi düşük şairlerin yazdığı şiirimsi manzumelerin çokça mal edildiği şairlerden biri de Can Yücel. Tam 31 sahte şiirin altında Can Yücel imzası var. Bu sahte şiirlerden biri de ders kitaplarına bile alındı geçen yıl. Prof. Dr. Semih Çelenk, sahte Can Yücel şiirlerinin listesini çıkarmış. Çelenk
William Shakespeare: üzerine bir inceleme.
Shakespeare, dünyanın çoğu tarafından tüm dramatistlerin en iyisi olarak tanınır. Karmaşık anlamlar, geniş kelime hazinesi ve eserlerinde yer alan güçlü imgeler, shakespeare’in yeteneklerini olağanüstü şekilde anlatmasına olanak verir. Shakespeare, eserlerinde çok zengin bir dil kullanmıştır. Eserlerinde felsefe metinlerinden izlerine rastlanan
Bir Evlilikten Manzaralar Filmi Üzerine
Üç ayda yazdım dört ayda çektim ama bütün bir ömrün deneyimini kullandım ( Bergman) Bergman'ın yukarıda alıntıladığım cümlesini filme giriş yapmadan önce alıntılamanın önemi üzerinde durduktan sonra filme geçiş yapabilirim. Üç ayda yazılan, dört ayda çekilen ve tüm bir ömrün deneyimini kullandım dediği Bir Evlilikten Manzaralar filmi, evrensel
Bir Eksikle..
Kulaklığı takıp saatlerce sokak lambasının verdiği o loş ışıkta düşünürdüm. Gözümün önüne hep sahneler gelirdi. Kimi umut dolu, kimi insanı en derinden sarsan. Oturup nice yıllar önceki bu sahnelere ağlar, çok ağlardım. Yaşlı bir amcanın trambüsteki biçare oturuşu, bir çocuğun camdaki buğusuna çizdiği resim, bir babanın hasta yavrusunu sarıp sarmalaması olurdu bu sahneler.. Aynı görüntüde saatlerce durup o zaman yutkunduğum, içimin bir yerine acısını gizlediğim anlara doyasıya ağlardım. Ağladıklarım arasında kendi yaşadıklarım da vardı elbette. Yaşadığım haksızlıklar, bazen karşımdaki kişinin beni anlamayışı, çokça çaresizlikler.. Yerli yersiz gelen gözyaşlarıma çok kızardım. Ahh derdim bu kadar duygusal olmasaydım, ota boka ağlamasaydım.. Evimdeki bu son akşamımda, minik balkonumun sokak lambası loşluğunda, kulağımdaki en duygusal müziğimle benim yine aklımda birçok sahne var. Fakat bir eksikle. Artık ağlayamıyorum, içim acıyor, eziliyor, kalbime yüklediğim yüküm artıyor fakat artık ben ağlayamıyorum. Meğer ağlamak, yükünü gözyaşları ile hafifletmek ne de güzel bir nimetmiş. Geç oldu belki bunu öğreneli ama her şeye rağmen dilimde Didem Madak dizesinin tesellisi kaldı. "Olanlar oldu, Tanrım beni kolla."
Reklam
95 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.