KASIRGA
Sus dedi bir nida. Öylece baka kalmiştım etrafima, sesin nerden geldiğini bilmeyerek ve bir cümle fisildadi kulağima, sessiz kal ki kimse hissetmesin aramızdaki Kasirgayi, olduğum yerde öylece durmuştum yine devam etti o ses
" Etrafina şaşkinca bakinip durma senin tâ içindeyim hissetsende hissetmesende" gözlerim şaşkinliktan daha çok büyümuştü ve bir tebessüm işittim, çocuksu bir sesti sanki yıllardir öylece gülmeyen benin çocukluğu idi, çok masumdu o kadar masumluk şimdiki bene pek yakişmazdi, belki de ruhumu karartacak bir şekilde bir tebessümdü işte yapilan onca hainlikler içinde, çekilen onca eziyetler, haksizliklar içinde o masumluk kalir miydi? Unutulmuş gitmişti insanin canı acirdi o gülümsemeyi görünce, o kadar ki eli kana bulanmişti insanoğlunun her şey bir birine karişmişti adice ne var ne yok her şeyi alıvermişti o aşk düşmanı, iade etme zamani mi? İşte buna haince kahkaha atarim
Kim der ki o aşk düşmanina her masumdan aldiğini geri vereceksin?
O öyle bir düşman ki; en duygusal anında yakalarda yakalar hiç tahmin etmediğin bir anda perçeminden yakalar ve sen o zaman yıkılır kalirsin secdelere hiç yapmam dediğini işte boyle yaptirirlar da sana haberin dahi olmaz anîden ve yavaş, hissettire hissettire.
Ne derler bilir misin? Tere yağindan kıl çeker gibi işte aynen öyle
Her şey bir sesle başlamiştı, dikkat et insanoğlu bir gün her şey bir çiğlikla kapanacak bu sahne Dünyası
Demem o ki dostum
KASIRGALARİN
SENİ BU DENLİ
SERSEMCE DÖNDÜRMESİNE
AL-DAN-MA.
GİZEM CANVER