"Sen hiç kız doğurdun mu Gülşen? Ben doğurdum. Ben, üç kız bir erkek doğurdum. Ama erkek doğurduğumu görmeye ömrüm yetmedi. Son hatırladığım bacaklarımdan süzülen sıcaklık ve gözlerimdeki karanlık oldu. Gün aydınlandığında, minik oğlumla birlikte, beyazlar içinde yan yana yatıyorduk. Bu sefer, herkes gelmişti bizi görmeye. Kocam bile. 'İşte erkek diyordum, işte size bir erkek'. Ama duymuyorlardı beni Gülşen. Hepsinin yüzünde bir hüzün, sahte mi sahte. Annemin bile."
"Siz, güvenli evlerinizde uyurken, gerçek hayatın karanlık çökünce yaşandığını fark etmezsiniz bile."
"Sahip olduklarımı benim sanmıştım. Nasıl da yanılmışım."
"Her seçim, bir bedelin tohumunu atar."
Nigar, Bestinigar... Güzelliğini tüm Selanik'in bildiği altın saçlı deli Nigar... Annesini, babasını, daha kundaktaki kardeşini gözünün önünde öldürmelerini izledi. Sevdiği adam Aliş, "bu çiçekler solmadan döneceğim, söz" dedi ama dönmedi. Evini, yurdunu, herşeyini geride bırakarak savaştan kaçmak için Anadolu'ya geldi ama nafile. Savaş burda da onun peşini bırakmadı...
Ece, babası tarafından daha çocukken tacize maruz kalan sesi içine kaçan küçük yavrumuz. Üstelik annesi bunu bile bile Ece'yi kocasından kıskanıp hiçbir şey yapmıyor. Adile hanım Ece'nin hayattaki tek şansı oluyor. Ece'nin yeniden hayata dönmesini bir çok travmasından kurtulması için elinden geleni yapıyor. Ama yıllar geçse de geçmişi Ece'yi bırakmıyor...
Allah rızası için yapamayacağı şey olmayan genç için bambaşka bir hayat başlar. Kendini bir anda olağanüstü olayların içinde bulur ve attığı her adımda bambaşka insanlarla karşılarak Kutsal Halka'daki yerini ve ismini alır.
Kutsal HalkaErkehan Aras · İki Nokta Kitabevi · 022 okunma
"Gökyüzünün yarısını kadınlar taşır..."
Kadınlara uygulanan şiddettin sadece fiziksel olmadığını psikolojik şiddettin de var olduğunu her satırda hissedeceksiniz. Hatta bazı öykülerde gözleriniz dolacak ve olaya müdahale etmek isteyeceksiniz. Ama nafile...
Kemik ÇayıHatice Dökmen · Destek Yayınları · 2020225 okunma
Kemal, Eren, Leyla...
Çınar kasabasında yaşayan üç yakın arkadaş. Eren ve Leyla birbirine aşık evlenmek için can atıyorlar. Kemal her zaman onların destekçisi. Ancak hayat onlara istediklerini vermedi...
20 yıl sonra Kemal kasabaya geri döndüğünde gördüklerine inanamadı. O talihsiz geceden sonra ne eve ne kasabaya bir daha uğramamıştı. Babası ölüm döşeğinde olmasa yine gelmezdi ama son bir kez görmek istedi.
Kasabaya gelen Mila, Kemal'in hayatını başlı başına değiştirdi.
Ben Kemal ve Mila'yı çok sevdim. Akıcı dili ve konusu ile gönlümü fethetti.
"Su başında durmuşuz
çınar, ben, kedi, güneş, bir de ömrümüz.
Su serin, çınar ulu,
ben şiir yazıyorum, kedi uyukluyor, güneş sıcak,
çok şükür yaşıyoruz.
Suyun şavkı vuruyor bize
çınara, bana, kediye, güneşe, bi de ömrümüze."
Nazım Hikmet Ran