“Bir zamanlar aşk dolu olan hayatı, şimdi tamamen haraketsiz ve o ölçüde de tatminsiz bir şekilde sönüp gidiyordu; yaşamın sunduğu bütün güzellikleri doyasıya yaşamış olan bu hırslı ve genç kadının hayatının yirmi sekizinci, yirmi dokuzuncu ve otuzuncu yılları, duygusuz ve uyuşuk bir tempoyla geçip gidiyordu...”