Duygu
@duyguu42
~Şifacının Kalbi~
Sabitlenmiş gönderi
Birkaç yüzyılda bir tekrar eden felaket bir kez daha kapıya dayanır. Ölüm Terzisi bu defa kaybetmemekte kararlı. İnsanlar için kâbus dolu günler başlar. Ruh Budayanların aniden ortadan kaybolması, karanlığın giderek güçlenmesi ve uğradığı saldırılar Şifacı Ubin’i tedirgin eder. Prensle başlayan dostluğu onun bir yolculuğa çıkmasına vesile olur. İnsanları kurtarmakta kararlı olan Ubin için esas sınav gizemli Rubaro ile karşılaşmasıyla başlar. Bir seçim yapmak zorundadır.
Karanlık ve aydınlığın savaşında silahlardan daha güçlü bir şey varsa o da sarsılmaz bağlardır. Asırlar öncesine dair bilgiler tahrip edilmişken acımasız Ölüm Terzisi’ni yenmek mümkün olacak mı?
“Ben bile isteye bıraktım seni çünkü seçtiğin tüm yollar ölümden geçiyordu.”
Şifacının Kalbi
Araştırmalara göre insan; cüzdanını kaybettiğini dört saatte, telefonunu kaybettiğini on beş dakikada fark ediyor ama imanını kaybettiğinin farkına varmadan ölüp gidiyor.
Ben de okumak istiyorum
Herkesin hayatını değiştiren bir şey olmuştur. Benim hayatımı değiştiren ise Risale-i Nur eserleridir. Benim hayatımda Risale-i Nur'dan önce tanıdığım ve bildiğim Allah(c.c.) ile Risale-i Nur'dan sonra tanıdığım ve bildiğim Allah(c.c.) arasında kıyaslanamayacak kadar bariz fark vardır.
Allah'ın(c.c.) imtihan için yarattığı şeylere -haşa- Allah(c.c.) gibi değer veriyorsun, ondan sonra da kaybetmekten tir tir titriyorsun. Bu bazen sağlığın oluyor, bazen makamın, bazen de ailen oluyor. Ölmek bir insan için ne kadar büyük bir dert olabilir ki? Zaten gideceksin. Bence ondan sonraki, çok daha büyük bir meseledir.