Romanlarıyla kalbimizde taht kuran Matt Haig, bu sefer direksiyonu farklı bir yöne kırıyor ve kişisel gelişim-mental rahatlama temelli kitabıyla karşımıza çıkıyor. Yani konsept şu, psikiyatr koltuğunda Matt Haig var ve okuyucular da uzanmış hasta koltuğuna ve Haig'in düşüncelerini dinliyor. Okurken, bu durum net hissediliyor. Bir başka
Yazarın ilk kitabı olan #sarmal ı çok sevmiştim ama yazar bu kitapta beni kendine hayran bıraktı. Uzun süre etkisinden çıkamayacağım harika bir çalışma olduğunu söylemeliyim. Kitapta her bölüm, her olay, her karakter anlatılmaya değer. Ama ben okuyarak bu duyguları sizin de hissetmenizi çok isterim.
Gabriel... Küçük yaşta ailesini kaybeder ve şans eseri hayatta kalır. Katillere ilgili hatırladığı tek şey ise bir isimdir. Yeni okul, yeni arkadaşlar, yeni bir hayat derken hayatına giren herkesin yaşamına dokunan bir kişilik... Gözü kara, fedakar, zeki, ince düşünceli bir arkadaş ve sevgili... Verdiği sözlerin arkasında her zaman duran sağlam bir karakter.
Sergey, Las Vegas da Rus mafya lideri. Korkusuz, kuralları olan, güçlü ve yakışıklı, zeki fakat sinirli... Bir gün bir restoran kapısında gençliğini ona hatırlatan bir genç adamla karşılaşır. Dax Carter.
Peki kim bu Dax?
FBI ve mafya arasında geçen harika bir aksiyon ve fedakarlık dolu muhteşem bir kurgu. Peki herşey bundan ibaret mi? Tabii ki değil. Öyle bir kurgu ki içinde her duyguyu barındırıyor. Geçmiş ve günümüz olarak işlenen konuda bolca Rock n Roll a doyacağınız harika dostluklar okuyacağınız ve muhteşem insanlarla tanışacağınızı garanti ediyorum. Özellikle Bay Potter adamımsın dostum Bir konser düşünün ki konser veren grubun adı "Vahşi Bakireler" resmen sizi o konserin içindeymiş gibi hissettiriyor. Onlarla birlikte bütün duyguları yaşıyorsunuz. Hayatın insanları ne yöne, nasıl, ne şekilde ve ne zaman, nasıl sürprizler yapacağına şahitlik edeceğiniz harika bir kitap. Mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. Kitapla kalın dostlar.
Carpe diem!
Bu kız da her kitap için aynı şeyi yazıyor diyebilirsiniz bu yazıyı okurken. Evet, belki de öyle. Okuduğum çoğu kitap beni derinden etkilemiştir. Bunda benliğimin de etkisi vardır muhtemelen. Okuduğum her kitapla bütünleşiyorum çünkü bir nevi. Hem okuyor hem yaşıyorum. Bazen sesli okuyor, kendimce oyunlaştırıyorum. Ses tonumu değiştirerek,
Kumdan Yürek
" Babam beni istememiş" (s. 13).
Öylesine çaresiz, derin, acı, duygusal, etkili, vurgulu bir cümle ile başlıyor kahramanımız Salim öyküye. Ama maalesef hemen ardından adeta sığ bir akıntıya kendini bırakmış, akıntı ile birlikte aynı yöne kürek çekiyor. Nefes almadan anlatan bir hikayeci gibi. Anlatılanlarda derinlik yok. Duygu
30 yıllık bir bilgi birkiminin, araştırma sonuçlarının olduğu bir kitap. Klasik psikiyatri anlayışının ilaç önermek olduğunu eleştirerek yakınmaların ilaçla tedavi edilemeyeceğine yönelik farklı yaklaşımları ele almakta ve sonuçları hakkında bilgi vermekte. Travmalardan sonra iyileşmenin mümkün olduğunu terapi yaklaşımlarıyla göstermekte. İnsan
Sen ne harika kitaptın Kont!!! Üstüne saatlerce konuştuk karakterleri tartıştık, yaşadıklarını yaşattıklarını yerlerinde olsaydık neler yapacağımız ama doymadık konuşmaya, doymuyoruz.
Neyse, kısaca kitabın konusundan bahsedeyim. Çok kalın bir kitap iki cilt 1500 küsür sayfa toplamda artık burda konusunu ne kadar kısa ve öz tutabilirim spoilersız
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)Alexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202026.2k okunma