Bazen durduk yere gözlerim dalıyor bazı şeylerin tekrar yaşanmaması mı yoksa yaşanması mümkünken yaşayamadıklarım mı ruhumu daraltıyor bilmiyorum. Herkesten yavaş yavaş uzaklaşıyorum. Kimseyle konuşmak istemiyorum kimseyi duymak görmek hissetmek istemiyorum kendi içime kapanıp sonuza kadar tek kalmak istiyorum beni bu denli insanlardan uzaklaştıran yapmacık sevgileri samimiyetleriydi. Bugün yüzüme gülüp yarın arkamdan kuyumu kazmalarıydı. Kime güvensem kime sırtımı yaslasam ilk ondan darbe yedim. Ben anladım ki benim benden başka kimsem yok arkamda yaslanabileceğim tek şeyin duvar olduğunu bu hayat kafama vura vura öğretti. Bunları anlamak bir tokat gibi vursa da yüzüme farkındalık yarattı artık eskisi gibi olmamam gerektiğini her sevginin arkasında bir çıkar olduğunu öğrendim. Bundan sonra bu yolu tek başıma yürüyeceğim...
520 syf.
·
Puan vermedi
·
88 günde okudu
(spoiler içerir) Masumiyet Müzesi benim için derin, karmaşık, bol ayrıntılı, bol betimlemeli, birbirine bağlanan kısımlarla şaşırtıcı aynı zamanda da geçen yılların monotonluğunun ve kasvetinin içime işlediği bunaltıcı bir kitaptı. Kitabı ancak ara vererek okuyabildim. Bunun sebebi biraz da karakterimdir. Sadakatsizliğe olan tahammülsüzlüğüm
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241bin okunma
Reklam
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
_Olmak sözüyle, kişinin hiçbir şeye sahip olmadığı ve istek de duymadığı, yaratıcı bir varoluş biçimini anlatmak istiyorum. _Sahip olmak(olmamak) eğilimi, yaşamlarının ana konuları; para hırsı, şöhret ve yönetim gücüne erişmek olan batı toplumlarına özgüdür. _Sahip olmak eğilimindeki bir insan, mutluluğu başkalarına üstün olmakta ve fethetme,
248 syf.
·
Puan vermedi
Sevgili Arsız Ölüm Üzerine
Sevgili Arsız Ölüm, ismi itibariyle ilgimi çeken ve 2021'de alıp kitaplığımda beklettiğim bir kitaptı. (Arkasında yazan etiket fiyatının 30 ₺ olduğunu ve zamanında kitabı alırken bana pahalı geldiğini söylemeden geçemeyeceğim.) Kitabı bir gün okuyacaktım elbette ama o günün geldiğine karar vermem "Nilay Örnek ile Nasıl Olunur"
Sevgili Arsız Ölüm
Sevgili Arsız ÖlümLatife Tekin · Can Yayınları · 20187bin okunma
çok merak ediyorsun ya anlatayım
... Salt bakmak için değil görmek için, dokunmak için değil hissetmek için, duymak için değil dinlemek için var’ım.. Yargılamak için değil anlamak için varım.. Dışını değil öz’ünü bilmeye tutkumdan, varım... Anlatabildim mi? .
Reklam
400 syf.
3/10 puan verdi
1 45yılda yazdığım tüm kitaplar içinde toplam sayı neredeyse 100, tolmak üzerine hep en sevdiğimdi 5 Bug uzun dönemli terapi dediğimizde en fazla 1kaç ayvy hafta kastediliyor 10 Şimdi hemen hkes eklektik, pragmatik oldu; oda değilse 1takım ideolojilere 1araya getirip bütünleştirici çalıştıklarını söylüyorlar 11 Modelleme, katarsis, empatik tepki,
Terapist Olmak Üzerine
Terapist Olmak ÜzerineJeffrey A. Kottler · Pegasus Yayınları · 2017186 okunma
Birinin bana kızdığını duymak istemiyorum. Birinin beni sevdiğini görmek istemiyorum. Birinin bana acıdığını hissetmek istemiyorum. Birinin beni üzdüğünü anlamak istemiyorum. Birinin bana gülümsediğine şahit olmak istemiyorum. Birinin beni kırdığını iliklerime kadar yaşamak istemiyorum. Ben birini ya da birilerini istemiyorum. Ben beni kazanmak istiyorum. Beni gerçek beni kazanmak istiyorum. Ben birilerinin duygularıma göre beni yargılamasına beni ben olduğum için yargılamasına izin vermek istemiyorum. Bu kim olursa olsun. İstemiyorum. İnsanlığın adım adım bittiğini görmek istemiyorum. Gözde PAMUKÇUOĞLU
Görmek,anlamak demektir. Görmek; hissetmek ,duymak demektir.Görmek,bilmek demektir, diye ilave etti.
giriş
Okuyorum, okuyorum, okuyorum; çünkü Kur'an-ı Kerim "Oku!" emriyle başlamış. Dinliyorum, dinliyorum, dinliyorum... Daha derinden, yüreğimin hiç keşfetmediğim kısımlarından, zihnimin görünen kısmının geçmişini ve geleceğini yöneten milyarlarca fersahtan, aslında hep bilinen gizemlerinden dinliyorum; çünkü Mesnevî, ‘Dinle!’ emriyle başlamış. (..) ‘Dinle’ emrinin ötesinde, bütünü oluyunca sanki ‘Duy’ gibi de yorumlayabiliriz; cünkü duymak, aynı zamanda beş duyuyu, hatta şimdilerde yeni yeni keşfedilen o altıncı duyuyu; "dönme"yi de çağrıştırır. Sesi yalnızca dinlemeni değil, altı duyunla da duymanı; yani aynı zamanda görmeni, hissetmeni, koklamanı, tatmanı ve dönmeni rica eder. Rica eder çünkü naiftir, naziktir, içtendir, samimidir, bilgedir, engindir ve "hiçten bugüne"dir. O yüzden bilmek ya da bilmemek, anlamak ya da anlamamak, bulmak ya da bulmamak değil; altı duyunla ulaştığın bilgiyi dinlemek, görmek, hissetmek,koklamak, tatmak ve bunun tüm varlığıyla dönmek önemlidir.
Sayfa 16 - İndigoKitabı okudu
Reklam
Herhangi bir ikili ilişkide (arkadaşlık, dostluk, sevgililik) ne kadar sevildiğimle zerre ilgilenmem. Sevginin ölçü birimi kilogram ya da metre olursa bir gün, "çok" da benim için bir şey ifade eder belki. O zamana dek ne kadar sevildiğimle değil, nasıl sevildiğimle ilgileneceğim. "Söylemese de ben bilirim" romantizmi bana uzak. Duymak, görmek ve hissetmek isterim sevildiğimi. Basit, yormayan bir iletişimin peşindeyim çünkü. Anlatmak, anlamak ve anlaşılmak için çırpındığım, bunu ondan hiç duymadığım halde kendimi beni sevdiğine ikna etmek için çabaladığım ilişkileri sürdürecek kadar kimsesiz değilim. Düşünsenize; aslında sizi çok seviyormuş ama o öyle sevgisini pek belli eden biri olmadığından, bir kez olsun tereddütsüz bir şekilde "beni seviyor" diyememişsiniz onun için. Geçiniz ya GE-Çİ-NİZ!
Resim