Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
2023 Özetttttt
Sevdiğimiz şairler: Ataol Behramoğlu- Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var Öğrendiklerini anlatma tarzını sevdim beyefendi. Gülten Akın: bir arkadaşım şairlerin kraliçesi diyor. Bence bu ismi çok hak ediyor. Tanışıp sevdiklerim: Aylin Balboa, akıcı günümüz Türkçesiyle yazan, ayrıca biraz deli doluysanız kafa dengi bulacağınız hayatından
YUNAN MİTOLOJİSİ OKUMA SERÜVENİ
Miraba arkadaşlar kanalıma hojgeldiniz sjsjsjsj. Şaka şaka benim bir kanalım yok, sadece bu cümleyi kurmayı seviyorum o kadar. Yine de merhaba, serüvenimize hojjjgeldiniz. Biz;
scheherazade
scheherazade
ve ben aşağı yukarı bir buçuk senedir mitoloji, dokuz aydır da Yunan Mitolojisi okuyoruz. Geçen pazar günkü buluşmamızla birlikte, alnımızın akıyla Yunan
Reklam
beni ancak bir göz yanılgısı çağrıştırır
okuma yazması tüm eksik anneler için okuma fişleri görür dünya yanlışım bir gazete küpürü kadar beni ancak bir göz yanılgısı çağrıştırır asgari bir dünyanın gelecekten gelenleri için düz bir tekyazıdır ölüm üçüncü sayfalarda sonumu göremiyorum ki ben iki misra gibi oturdum sahil kenarında ve bu yüzden de ekmek kırıntıları üstünde şiirdir hayat seviyorum seni soyut bir şeyi sever gibi öpüp başıma koymadan her özetin tekrarında yalnızım bir beton harcı kadar kamburluğuma su ekler gözlerim ağlayarak artık tutmaz bedenim ne bir söz ne bir ilan sevilip, yaşayamadığım bu jeopolitik kimyayla seviyorsam seni Leyla yanıldım bir yağmur kadar ardımdan gökkuşağı görür diye dünya.. Can Ülgen
Bu Yazgı...
Adem'le Havva'nın birbirini aradığı bir çöl bu yazgı, Mecnun'un Leyla için dağı aşındırığı, Kerem'in Aslı için kuraklarda su aradığı , Ferhat'ın Şirin için devler ülkesinden dikenli güller derdiği, Yunus'un Taptuk için dağlardan düz odun topladığı, Aşığın maşuğu için imkansızlara koştuğu bir yazgı. Adım attıkça ulaşılmaz olan, Yürdükçe taşlar batan, Koşmaya çalıştıkça kor alevlerle yanan, Konuşmaya çalıştıkça dağlara bağıran bir yazgı. Dağlar kadar taştan yüreğime ilmek ilmek işlediğim bir yazgı, Işte o kadar imkansız bir yazgı.
Günlüğünüzü benim için ilginç kılan bir diğer nokta ise, insanın kalbini nasırlı bir el gibi sıkan aşktan hiç bahsetmeyişinizdi. Sevgili Unamuno, aşkın kapımızı çalması, bir kemiğimizin kırılmasına benziyor. Eğer yaşınız genç ise çabucak iyileşiyor. Otuzlu yaşlara adım atmışsanız işiniz gerçekten zor demektir. Leylâ geldiğinde, Leylâ güldüğünde, Leylâ konuştuğunda dünya düz bir ova hâlini alıyor. Çevremizde hiç kimse, hiçbir şey yokmuş gibi davranıyoruz. Bir kez olsun gözbebeklerimize değmeyen saçlarının her teline şiirler yazıyor, duymadığımız, duyamayacağımız kokusunun cennetten gelme olduğuna inanıyoruz. Karanlık çöktüğünde, lâcivert göğü sevgiliye ayna yapıyor ve ayın on dördünde, yârin cemâlini seyrediyoruz. Geceler boyu uykusuz kalıyor, gündüzleri de avâre bir şekilde dolaşıp sevgilinin hayâlini yanımızda taşıyoruz. Ne zaman bu onulmaz yaraya şifa olsun diye bir yabancıyı yaklaştırma gafletine düşsek; gelen kişi, eskimeyen yaramızı dokunasıya sızlatıyor. Derdimize dert kattığının farkına varıyor, kendimizi yalnızlığın gayyasına itekliyoruz. celalkuru.wordpress.com/2022/05/01/unam... //
Celal Kuru
Celal Kuru
‘Hakkını Haksızlıklara Anlat’ 1900’lü yılların başında Türkiye’de ilk kez bir kadın tarafından yazılan “1 MAYIS” şiiri ve Şairinin trajik hikâyesi... Yaşar Nezihe Bükülmez Hanım (1882 –1971) İstanbul’un Şehremini semtinde 5 çocuklu yoksul bir ailenin 3. çocuğu olarak dünyaya gelir. Kendisinin dışındaki tüm kardeşleri henüz bebekken ölür. 6
Reklam
Eşdeğeriyle yan yana
Eşdeğeriyle yan yana yürürken Cehennem sokağında birey olmak, Ve en inceldikten sonra İlkel sözcüklerle konuşmak seninle. Saat beş nalburları pencerelerden Madeni paralar gösteriyorlar, Yalnızlığı soruyorlar, yalnızlık, Bir ovanın düz oluşu gibi bir şey. Hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka Keşke yalnız bunun için sevseydim seni. - Leyla ile Mecnun
🇹🇷🇹🇷🇹🇷 ‘Hakkını Haksızlıklara Anlat’ 1900’lü yılların başında Türkiye’de ilk kez bir kadın tarafından yazılan “1 MAYIS” şiiri ve Şairinin trajik hikâyesi... Yaşar Nezihe Bükülmez Hanım (1882 –1971) İstanbul’un Şehremini semtinde 5 çocuklu yoksul bir ailenin 3. çocuğu olarak dünyaya gelir. Kendisinin dışındaki tüm kardeşleri henüz bebekken
Ve bir ses yükseldi veda hutbesinden: KADINLAR SİZE EMANETTİR.... Ocak Sultan Sarı, Şükran Akçakoca, Songül Demir, Fatma K., Gülden Çobanoğlu, Diya Hudra, Duygu Şen, Zeliha Kara, Hediye Yolcuoğlu, Hümeyra Korkmaz, Rabia Kızılkaya, N.S., Güler Subaşı, Yeliz Tokçak, Nafiye Kirişçiler, Leyla Laman, Hülya Okatan, Leyla Kuruçay, Serap Çınar, Nurhan
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.