Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
180 syf.
·
Puan vermedi
Doğmak ya da doğmamak. Tüm mesele bu değil. İnsan hayatı üç evreden ibarettir. Doğmak, yaşamak ve ölmek. Bizim için doğmak ve ölmek arasındaki o zaman dilimi çok kıymetlidir. Kendimizi gerçekleştirmeye çalışırız. Peki ya bizi dünyaya gelmeden önce bizi birileri eğitmek isteselerdi? Nasıl bir dünyaya geldiğimizi anlama imkanımız olsaydı?
Doğmadı Kutsal Çocuk
Doğmadı Kutsal ÇocukPascal Bruckner · Telos Yayıncılık · 199736 okunma
“…insanın karmaşıklığına düzen getirme sanısı, daha ötesini niye söylemeyeyim, sabukluğu, çoğumuza, belki de hepimize, bir utku gibi geliyor; bizleri avutuyor;”
Sayfa 189 - Metis Yayınları 8.BasımKitabı okudu
Reklam
Yapısal-Fonksiyonalist Teorinin Temel Varsayımları
ABD'de sosyoloji denilince, adeta yapısal fonksiyonel model anlaşılır olmuştur. Parsons, Amerikan geleneğindeki ampirizme tepki göstermiştir. Parsons'ın toplumla ilgili temel varsayımları şunlardır (48): - Sistemler, parçaları arasında iç bağlılığa ve bir düzene sahiptir. - Sistemler, kendi kendilerini onarma ve dengeye getirme eğilimi taşırlar. - Sistemler statik olabilecekleri gibi, değişim süreci belirli bir düzen içinde de gerçekleşebilir. - Sistemin bir parçasının doğası, diğer parçaları da etkiler. - Sistemler, kendi çevreleri içinde sınırlarını muhafaza ederler. - Tahsis ve bütünleşme, sistemin dengesi için, iki hayati süreçtir. - Sistemler, değişme eğilimlerini kontrol eder. (48) Ritzer, G., Age. S. 240.
Sayfa 46 - Ekin Yayınları, 17. BaskıKitabı okuyor
144 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
Marquez ve iki arkadaşının 1950'lerde demir perde ülkelerine yaptıkları üç aylık seyahatin gözlemlerinden oluşan bir eser... Üç macera severin Frankfurt'tan yola çıkıp Doğu Almanya'ya geçiş esnasında gümrük kapılarında yaşadığı sıkıntılar, beklemeler, prosedürler... Yaklaşık 800 metrelik tarafsız bölge sonrasında farklı bir dünyaya
Doğu Avrupa'da Yolculuk
Doğu Avrupa'da YolculukGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20161,113 okunma
İçinde yaşadığım ülke, dünya, yavaş yavaş bir düzen oluşturmaya başlamıştı, benim de artık tered­düt etmemem gerekiyordu; başladığım her şeyin bana "anlık" gibi geldiği dönem bitmişti. Ömrün yarısına gel­ miş, boş sözler verecek yaşı geçmiştim; şimdi artık verdi­ğim sözleri yerine getirme ve kendimi kanıtlama ya da her şeyden ve kendimden vazgeçme zamanıydı.
Stendhal Bütün psikolojik külliyatı on, on iki düzine özdeyişten ve romanlardaki bölümlerden oluşur: Çok ender olarak birkaçını bir araya getirme zahmetine katlanmış, ancak hiçbir zaman gerçek bir düzen, başlı başına bir kuram haline getirmemiştir. Tutku üzerine yazdığı yegâne monografisi bile, o aşk üzerine yazdığı şey bile, fragmanlardan, özdeyişlerden, anekdotlardan oluşan bir olla podrida'dır. Bu nedenle bu araştırmasına "L'Amour", (Aşk) dememiş, De l'Amour (Aşk Üzerine) demiştir. En fazla birkaç temel ayrıma işaret eder, amour-passion (tutkulardan doğan aşkı), amour-physique (tensel aşkı), amour-goût (eğilimlerden doğan aşkı) ya da aceleyle bunların oluşumu ve yok oluşu hakkında bir kuram yazmıştır, fakat sadece kurşunkalemle (zaten kitabını da böyle yazmıştır). Birtakım imalar, tahminler, eğlendirici anekdotlarla karışık kesin olmayan hipotezlerle sınırlamıştır kendini, çünkü Stendhal derin bir düşünür, bir şeyi sonuna kadar, başkalarının yerine düşünen biri olmayı kesinlikle aklına getirmemiştir, hiçbir zaman tesadüfen karşılaştığı bir şeyin devamını getirmemiştir. Ruhun bu umursamaz "turisti", zahmetli ve uzun soluklu düşünmeyi, bir şeyler yaratmayı, inşa etmeyi cömertçe ve rahatlıkla psikolojinin mezarcılarına, tutkalcılarına, işçilerine bırakır ve gerçekten de bütün bir Fransız halkı onun önemsemediği, şöyle bir değinip geçtiği, sadece giriş yaptığı şeylerin çoğunu yorumlamaya uğraşmıştır.
Sayfa 223 - İş Bankası Modern Klasikler DizisiKitabı okudu
Reklam
Gökyüzündeki bu karşılıklı, tedbirli, akşamlı sabahlı, görkemli zarif geliş gidişler, bir düzen içinde idare edilir. Özellikle kameri -gün be gün-inceltip kalınlaştırmakla hilal haline getirme, görünen yüzüne nur verme ve gerisini karartma, onu yaratan kudretin azametine binlerce delildir. Ålemi ıslah etmek için kameri böyle sarf edip sevk ettiğini gösterir.
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
İTC'yi önemseyen birisiyim, uzun zamandır da İTC ile ilgili okumalarla hemhalim. İTC'nin anlaşılması için yazılan ve yayımlanan kitaplar epey önemli sayılara ulaştı. Gerek telif eserler olsun, gerek hatıratlar, gerekse merkez-i umumi'nin kızıl konak evrakı yahut paris yazışmaları olsun artık cemiyet hakkında bilinen bir takım
İttihat ve Terakki'nin Küçük Efendisi Kara Kemal
İttihat ve Terakki'nin Küçük Efendisi Kara KemalAlperen Gökçe · Ötüken Neşriyat · 202310 okunma
yazı yoluyla dünyanın karışıklığına, insanın karmaşıklığına düzen getirme sanısı, daha ötesini niye söylemeyeyim, sabukluğu, çoğumuza, belki de hepimize, bir utku gibi geliyor; bizleri avutuyor; bir sonraki yazımızla bu utkuyu sürdüreceğimize, büyüteceğimize güveniyoruz. Ne zaman vazgeçeceğiz, kendimizi, birbirimizi böyle aldatmaktan?
_Hiçbir şey söylememek amacıyla sürekli konuşuyorlar. Öfkeli sözlerle tatsız gerçeklerin üzerini örtme çabasından başka bir şey değil bu. Cüretli iddialar, politik ajitasyonlar, eşi benzeri görülmemiş anlamsız düşüncelerle iflah olmaz insanlar. _Söylenenler sürekli tekrarlanırsa artık kanıta ihtiyaç kalmadan kesin gerçek olarak kabul edileceğine
Reklam
Yakalayacağımız 1940'lı yıllar halkası da daha önceki uzak tarihimiz gibi bize bugünün ipuçlarını ve gizlerini verecektir. Alman Faşizminin İtalyan, İspanyol, Portekiz, Japon işbirlikçileriyle birlikte dünyaya Yeni Düzen getirme girişimleri o yılların genç Türkiye Cumhuriyeti 'ne de yansımıştı. Faşizmin Türk işbirlikçileri yaşamın her alanında özgürlüğe ve sola karşı savaş açmış, Cumhuriyet'in ilerici kurumları, aydınları, sosyalist muhalefeti oluşturan yazarları, sanatçıları baskı altına alınmıştı.
Sayfa 86 - Berfin Yayınları
360 syf.
9/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Başkaldırıyorum, öyleyse varız ve yalnızız...
~~~her şey aynı zamanda hem kendi kendisi, hem de karşıtıdır, bu çelişki başka şey olmaya zorlar her nesneyi~~~ Varoluşçu yazarlardan biri olan
Albert Camus
Albert Camus
'nün 'isyan' fikri üzerine felsefi bir incelemesi olan Başkaldıran İnsan, Epikuros'tan
Marquis de Sade
Marquis de Sade
'a kadar tarih boyunca sanatsal ve politik isyancılara, yazarlara, düşünürlere
Başkaldıran İnsan
Başkaldıran İnsanAlbert Camus · Can Yayınları · 20152,618 okunma
Yeryüzünde kanlar akıtan İsrailli terörist kuduz yaratıkları görünce aklıma bu ayet de geliyor sık sık: ~~BAKARA SURESİ / 30. AYET-İ CELİLE~~ Ey Habibim (Kullarıma hatırlat!) Hani bir zamanlar (zamanlar üstü olarak) Rabbin meleklere: “Ben gerçekten yeryüzünde Hakkın ve hayrın temsilcisi ve takipçisi olacak, hükümlerimi uygulayıp beni temsil
193 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.